Uyandığımda bir evdeydim. Neresi olduğunu bilmiyorum. Karşımda 1.90 boylarında, 25-28 yaşlarında bir adam vardı.
"Demek uyandın küçük kız." Dedi ve elini yanağıma koydu. Hızla başımı geri çektim.
"Neredeyim ben?" Dedim etrafa bakarak. "Ateş'in bile bizi bulamayacağı bir yerde." Dedi ve sandalyeye geri oturdu.
"Ne istiyorsunuz benden?!" Dedim ellerimi ipten kurtarmaya çalışırken. "Sen bizim piyonumuzsun. Ateş'in bize yaptığını, biz de ona yapacağız.
"Azıcık vizyon sahibi olur musunuz?" Güldü alay edercesine. "Aç mısın?" Dedi.
Cevap vermemeyi seçtim. "Biz de senin en sevdiğin yemeği yapmıştık." Masadan bir tabak aldı ve önüme oturdu.
En sevdiğim mi?! En sevmediğim yemekti bu. KARNABAHAR! Zorla ağzıma bir kaşık tıktı. Ağzımdaki yemeği ona püskürttüm.
"Bırak beni!" Çenemi tutarak bir kaşık daha soktu ağzıma. Ardından peçeteyle ağzıma bastırdı tükürmemem için.
Kusmak üzereydim. Tek çarem dua etmekti. İçeriye bir koruma girdi. "Patron, zaman geldi." Dedi sert çıkan sesiyle.
"Tamam. Arabayı hazırlayın." Koruma gitti. Adam da tabağı masaya geri koydu.
"Nereye gidiyoruz?" Dedim. "Gidince görürsün." Kolumdan tutup hızla dışarıya çıkardı. Orman evi gibi bir yerdi burası. Dört bir yanımız ağaçlarla kaplıydı.
Tekrardan bir arabaya bindirildim. Bu olay dejavu gibi bir şey olmuştu artık benim için.
Yarım saat sonra yine bir ormandaydık ve ben sadece kurtarılmayı bekliyordum.
Arabadan indim. "Siz burada kalın. Ben gideceğim sadece." Dedi adam. Kolumu kavradı. Hızla ilerlemeye başladık.
Otobana yakın bir yere gelmiştik ve korumalardan epey uzaklaşmıştık. Bir an da otobanda bir araba durdu hızla.
Arabadan inen kişi ile gözlerim yerinden fırladı. Ateş gelmişti, beni kurtarmaya gelmişti.
Adam, Ateş'i görünce koluyla kafamı sıkıştırıp, kafama silah dayadı. Bağlı olan ellerimi çözmeye çalıştım. Biraz daha uğraşınca ellerimi çözmüştüm.
Benden bağımsız ellerim adamın koluna gitti. "Zeynep!" Ateş, adama silah doğrulttu. "Yaklaşma, yoksa sıkarım." Dedi adam.
Nefes almakta zorluk çekiyordum. "Ateş, sık şunun kafasına!" Dedim zorlukla. "Sesini çıkarma!" Dedi adam.
"Zeynep'i bırak! Ona zarar verirsen eğer seni öldürmem için yalvarırsın bana!" Dedi Ateş. "Ateş sık şunun kafasına dedim!"
Adamın ilk önce özel bölgesine tekme, sonrada kafa attım. Kolunu çektiğin de Ateş'e doğru koştum.
Koşarken omuzumda ki acı ile yavaşladım. Ateş'in sesini duydum, "Zeynep!"
Yeni bölüm nasıl? Umarım beğenmişsinizdir. Çok öpüldünüz bebeqler 💚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...