(2 Gün sonra)
Yine her zamanki günlerden birine açtım gözlerimi. Ateş'in gelmesine son 3 gün kalmıştı. Onun yokluğunda neredeyse hep dışarıdaydım ve o bunu öğrendikçe bana biraz kızıyordu. Kalkıp kendime hızlıca bir kahvaltı hazırladım. Koltukta, televizyon izleyerek kahvaltımı yaparken abimden mesaj geldiğini gördüm.
Yağız: Zeynep konuşmamız gerek. Evde misin?
Zeynep: evdeyim. Gel bakalım. Ne konuşacağız yine acaba?
Görüldü atıp mesaj sayfasından çıktı. Bende çayımdan bir yudum aldım. Kahvaltımı yapıp etrafı toplamaya başladım. O sırada kapı çaldı. Koşarak açtım kapıyı. "Abicim, hoşgeldin canım." Dedim kenara çekilerek. O içeri geçince kapıyı kapattım ve yanına gittim. "Anlat bakalım Yağız Bey. Ne derdin var?" Gözlerini devirip anlatmaya başladı, "Aşık oldum." Dedi başını eğerek. Hışımla ayağa kalktım. "Ne?" Diyebildim sadece. "En kötü kısmı, Burçin'e aşık oldum." Ben ikinci bir şokumu yaşarken ağzımdan bir tane daha "Ne?" Kelimesi çıktı. Yaşadığım şoktan kurtulup gülmeye başladım. "Abi şaka mı yapıyorsun? Yani sen de aşık ola ola Burçin'e mi oldun?" Dedim gülmelerimin arasında. Bana gözlerini devirdi. "Sen Ateş'e aşık olurken iyiydi. Ne var yani Burçin'e aşıksam?" Bir anda gülümsemem daha da büyüdü. "Bak haklısın işte. E, ben ne yapacağım?" Gözlerini gözlerime dikti. "Ağzından laf alacaksın." Başımı salladım. "O kolay. Peki ya o senden hoşlanmıyorsa?" Dedim tek kaşım havalanırken. Sonra aklıma bir şey gelmiş gibi aydınlandım, "Eğer benim çocuğum olursa sana dayı mı diyecek, enişte mi? Peki ya Burçin'e, hala mı diyecek, yenge mi? Bu durumda biz birbirimizin görümcesi mi oluyoruz? Aynı zamanda o benim yengem, ben onun yengesi. Vay be! Akraba ilişkilerimiz çorba oluyor!" Dedim hayıflanarak. "Saçma saçma konuşma Zeynep. Ortada çocuk yok, ama olursa ne diyecek diye düşünüyorsun." Dedi.
"İyi, tamam. Bir şey demedim."
Gözlerimi devirip koltuğa geri oturdum. "Burçin'i çağırayım mı?" Dedim telefonumu elime alırken. Abim hemen aceleyle söze girdi, "Hayır, hayır! Ben gidince çağır. Şimdi öyle olmaz." Ufak bir kahkaha attım. "İyi tamam."
*
Saat öğlene geliyordu ve ben sabahtan beri yatıyordum. Gerçekten bu dinlenmek falan değildi, bildiğiniz sabahtan akşama kadar yatıyorsun sözünün vücut bulmuş haliydim şu anda. Kapı sesi ile ağır ağır kalktım koltuktan. Bu seferde Burçin gelmişti. Sabah abim, şimdi Burçin! Hayda! Sizi bana sırayla mı yolluyorlar!? Azıcık huzur, azıcık rahat ya! Onu beklemeden içeri geçtim ve eski yerime geri oturdum. "Zeynep, naber canım?" Burçin'in bu enerjisine her zaman özeniyorum... "İyi, senden?" Dedim televizyona bakarken. "Sen iyi misin gerçekten? Hasta gibisin?" Dedi Burçin elini alnıma koyarken. "İyiyim ya, uykusuzum. Gece hiç uyuyamadım." Elimi ağzıma götürüp esnedim. "Ateş gitmiş, ben de seni tek bırakmak istemedim. Kahve içer misin?" Bir kez daha esnedim. "Olur." Diye mırıldandım göz kapaklarım ağırlaşırken. Birkaç dakika sonra Burçin elinde iki bardak kahveyle geldi. Kahvemden bir yudum alırken telefonun sesi ile irkildim. Ateş'in aradığını görünce hızla açtım telefonu. "Efendim?" Dedim. "Güzelim, nasılsın?" Sesi uykulu geliyordu. "İyiyim. Sen?" Dedim mırıldanarak. "İyiyim. Ne yapıyorsun? Bu günde çıktın mı dışarı?" Dedi gülerek. "Yok bu gün çıkmadım. Az önce Burçin geldi. Beraber oturuyoruz." Kısık bir gülme sesi geldi Ateş'ten. Burçin ile bu kadar iyi anlaşmamız onun hoşuna gidiyordu; mutlu ediyordu. "Siz baya iyi anlaşıyorsunuz bakıyorum. Neyse, ben sesini duymak için aramıştım. Çok özledim..." Bir iç çektim. "Ne yani Ateş, kavga mı edelim ablanla? Bunu mu istiyorsun?" Dedim alınmış gibi. Şu an göz devirdiğine emindim. "Ben öyle mi dedim Zeynep." Bu seferde ben gözlerimi devirdim, o her ne kadar görmesede. "Tamam Ateş. Ne zaman geleceksin sen?" Birkaç dakika sonra onun o kadifemsi sesini duydum, "Birkaç gün içinde güzelim. Belki de yarın bile gelebilirim." Heyecanla doğruldum yerimde.
"Gerçekten mi? Yarın gel. Ne olursa olsun gel yarın!" Burnundan güldüğünü duydum.
"Tamam bebeğim. Sakin ol, heyecan yapma. İşlerim biterse yarın geleceğim. Söz." Dedi.
*
Burçin ile beraber akşam yemeği yerken laf lafı açıyordu. "Zeynep bir şey demeliyim." Dedi. Ağzımdaki lokmamı yutup başını salladım. "Ben birine aşık oldum!" O sırada suyumu içerken genzime kaçmasıyla neredeyse boğuluyordum. Öksürüklerimin arasında zar zor konuştum, "N-ne?" Diyebildim. Ufak bir kıkırtı çıktı ağzından. "Yağız'dan." Ben daha büyük bir şoka uğrarken o hâlâ sırıtıyordu. "Be-benim abim olan Y-Yağız'dan mı bahsediyoruz?" Dedim kekeleyerek. Başını salladı. Gerçekten ben neyle sınanıyorum? Ve ben bunların arasını nasıl yapacağım? Ya da yapmayacağım... "Oha! Yengem oluyorsun!" Dedim heyecanla. Bir kahkaha attı. "Birbirimizin görümcesi olduk farkında mısın?" Ben de bir kahkaha attım. "Aynı zamanda birbirimizin yengesi." Kısa bir sessizlikten sonra konuştu, "Akrabalık ilişkilerimiz boka sarıyor." İkimizde bir kahkaha attık. Gecenin geç saatlerine kadar oturup konuştuk. Sonrasında onun bu kadar geç bir saatte gitmesini istemesem de beni dinlemeyip gitmişti. Yine bu koca evde tek kalmıştım. Gelen uykuma dayanamayıp yukarı çıkıp yatağa yattım.
Gece saat 4 sularında aşağı kattan gelen seslerle uyandım. Aşağıdan gelen tıkırtılar yüreğimi ağzıma getirmişti. Yavaşça kalktım yataktan. Aşağıdan tıkırtılar gelmeye devam ediyordu. Odanın içine bir göz attım. Komodinde ki saati aldım ve kapıyı açtım sessizce. Parmak uçlarımda ilerledim uzun koridorda. Merdivenlerin başına gittiğimde ışıklar yanık değildi, ama tıkırtılar devam ediyordu. Sessizce merdiven basamaklarına yöneldim. Parmak uçlarımda ağır ağır indim merdivenleri. Fener ışığına benzer bir ışık gördüm göz ucuyla. Son basamağa basınca arkası dönük birisini gördüm. Hızla arkasından gidip elimdeki saati kafasına vurdum. Eli ilk önce vurduğum yere gitti. Sonra yavaşça arkasına döndü. Kalbim olduğundan daha hızlı atmaya başladı. Karşılaştığım yüzle ilk önce kaşlarımı çattım. Sonra kafasına vurduğum aklıma gelince bir çığlık attım,
"Ateş!"
Ateş çok ölmemişsindir inşallah djdıddjıddm
Yeni bölümü nasıl buldunuz? Bir şey diyeceğim bunların akrabalık ilişkileri çorba olacak dkdmdfkkdkd. Ateş ve Zeynep'in doğacak çocuklarına şimdiden acıyorum. Kime ne diyeceği bellin değil çocuğumun djjdfjdufjdjdk
Oy verin plss. Bir de yorum... Seviliyorsunuz canımın içleri 💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...