1 Hafta Sonra
Sabah midem bulanıyordu. Koşarak banyoya koştum ve kafamı tuvalete soktum. Sabahtan beri 3. kere kusuyordum. Bu bebek beni mahvetmişti. Bu gün kontrole gidecektik Ateş'le. Karnım yavaş yavaş belli oluyordu sanki ya da ben kafam da kuruyordum...
Dişlerimi fırçalayıp çıktım. Ateş evde yoktu. Kahvaltı için bir şeyler alacağını söylemişti. Üstüme siyah pantolon ve ince bir kazak giydim. Havalar soğumaya başlamıştı bile.
Her zamanki allık, rimel ve kapatıcı üçlüsünden oluşan makyajımı yaptım. Saçlarımı dağınık bir topuz yapıp aşağı indim. Kettle'a su koydum. Ateş çay içmediği için sadece kendime kadar yapacaktım. Sadece pencereye odaklanmıştım. Kettla'ın sesi ile daldığım yerden çıktım. Suyu bardağa boşalttım. Çayın olmasını beklerken Ateş'in ayak seslerini duydum. Burnuma gelen iğrenç bir koku ile elimi ağzıma tutarak banyoya koştum. Kafamı tekrar tuvalete soktum. Ateş geldi ve saçlarımı arkada topladı. Elimi yüzümü yıkadım. Sendeleyerek çıktım banyodan. Ateş sırtımı ve bacaklarımı sardı kollarıyla. Kucağında ki bedenimi yavaşça koltuğa bıraktı.
"Ateş, ben çok kötüyüm." Dedim mırıldanarak. Elleriyle saçlarımı okşadı. Alnıma dudaklarını bastırdı sertçe. "Ben yokken kustun mu güzelim?" Dedi Ateş. "3-4 defa." Dedim halsizce. "Niye beni aramıyorsun Zeynep? Tansiyonun düşmüş olabilir. Kalk hastaneye gidelim." Dedi kolumu çekiştirirken. "Ateş, hamileyim ben. Normal bu kusmalar. İyiyim ben." Dedim göz kapaklarım kapanırken. Ateş beni bir an da kucağına aldı. "Bu kadar kusman normal olabilir." Konuşmaya halim bile yoktu ve ne zaman çay yapsam o çayı içmeden bir şey oluyordu arkadaş! Aynı dejavuyu yaşıyordum sürekli!
Bedenimi araba koltuğuna bıraktı Ateş. "Ateş-" cümlemi devam ettiremeden eliyle ağzımı kapattı. "Israr istemiyorum. Hastaneye gidiyoruz o kadar." Kemerimi bağlayıp sürücü koltuğuna geçti. Hastaneye doğru giderken gözlerim kapanıyordu.
Hastaneye geldiğimizde yüzüme çarpan soğuk hava ile uykulu halim gitmişti. El ele girdik hastaneye. Ateş randevu aldı doktora. Sıramız geldiğinde doktorun odasına girdik.
"Hoşgeldiniz. Daha vardı randevu saatinize. Erken gelmişsiniz." Dedi adam kolunda ki saate bakarak. "Zeynep çok fazla kusuyor. Bu sabah 3-4 defa kusmuş. Bir şeyi mi var, diye geldik." Dedi Ateş.
"Hamilelik döneminde genellikle normal karşılanıyor bu tür olaylar. Ama biz yinede bir bakalım. Buyrun sedyeye uzanın lütfen." Dedi doktor. Sedyeye yatıp karnımı açtım. Doktor yine karnıma o jelden sürdü.
"Bebek gayet sağlıklı. Bütün değerleri normal. Hatta isterseniz kalp atış seslerini dinleyebilirsiniz." Ateş'in gözleri parladı birden. "Evet, dinleyelim." Doktor cihazda bir düğmeye bastı. Kalp atış sesleri duyuldu bebeğimin o zaman. O an ona daha çok bağlandım sanki. Onu hiç bırakmak istemeyecek kadar çok bağlandım. İçim kıpır kıpır oldu. Benden bir parçanın kalbini dinlemek çok hoş ve tuhaftı. Ama fazlasıyla duygusal ve mutluluk vericiydi.
Ultrason resimlerini alıp arabaya yürüdük. Otobanda gidiyorduk. Yolda çok fazla araç yoktu. Ama bir ses duyuldu çok yakından. Bir el silah sesi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...