Satır arası yorum yaparsanız bir sonraki bölüm daha hızlı gelebilir belki mdkdkxkxlslxs
İyi okumalar💛...
Karşımdaki neredeyse benimle yaşıt gibi duran kıza baktım. "Özür dilerim, ben sizi çıkaramadım." Kız beni inceledi. "İsminiz Zeynep mi?" Şaşkınlıkla kıza baktım, "E-Evet." Diye kekeledim. Kızın yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu. "Ben Zülal, Zeynep. Hatırladın mı? Aynı okuldaydık." Aklıma gelen anılarla daha da şaşırdım. Lisede tanışmıştık Zülal'le. En yakın arkadaşımdı. O kadar uzun zamandır görüşmüyorduk ki, onu tanıyamamıştım bile. "Şimdi hatırladım. Sen o Zülal'sin." Gülümsedim. "Evet, o Zülal'im. Görüşmeyeli çok değişmişsin. Bir an tanımakta zorluk çektim."
"Sen de çok değişmişsin. Tanıyamadım bile. Nasılsın?" Dedim.
"İyiyim. Sen?"
"Gayet iyiyim. Seni burada bulacağımı zannetmezdim." Yüzündeki gülümsemesi genişledi. "Ben de. En son Eskişehir'de görüşmüştük." Başımı salladım ve ekledim, "Aynen." Zülal, Berkant ve ben en yakın arkadaştık. "Berkant'ı görüyor musun?" "Evet. O da burada. İstersen çağırayım onu?" Dedim. Şaşkına uğramış gözlerini gözlerime çevirdi. "Şaka yapıyorsun. Gerçekten burada mı? Hemen çağır." O sırada telefonum çalmaya başladı. Arayan kısmında 'Ateş' yazısını görünce telefonu açarak kulağıma götürdüm, "Efendim?" Ateş'in kadifemsi sesini duydum, "Neredesin güzelim?" "Dışarıdayım." Dedim. "Ben evdeyim. Eve gel ya da gelip seni alayım." O görmese de başımı salladım. "Benim birkaç işim var. Senin gelmene gerek yok. Ben tek başıma gelirim." "Ne işin var?" Şüpheli sesi kulaklarımda yankılandı. "Gelince anlatırım. Öptüm, görüşürüz." Telefonu kapatıp Zülal'e geri döndüm. "Bekle Berkant'ı arayayım. Gelsin. İstersen şurada ki kafede oturalım." Dedim ilerideki kafeyi göstererek. "Tamam. Orada bekleyelim. Zaten hava soğuk." Kafeye doğru ilerledik Zülal'le. Bir masaya oturduktan sonra Berkant'ın numarasına tıkladım. "Efendim gülüm?" Diye bir ses açtı. "Berkant, durağın oradaki kafeye gelsene." Birkaç hışırtıdan sonra Berkant'ın sesi ulaştı kulağıma. "Tamam yavru. 5 dakikaya oradayım. İnşallah bu seferde nikah şahidin olmak zorunda kalmam. Dayak yiyordum az daha." Dudaklarımın arasından ufak bir kıkırtı kaçtı. "Tamam. Hızlı ol." Telefonu kapatıp Zülal'e döndüm.
"E, sen neler yaptın bakalım?" Dedim.
"Ne yapayım, üniversite için İstanbul'a geldim. Bir daha gidemedim. Gerçi şu an yüksek lisans okuyorum, henüz bitmedi. Ama birazcık da ben gitmek istemedim buradan. Sen neler yaptın?"
"Ben Eskişehir'deydim. Biliyorsun, buraya gelmek zorunda kaldım. Çok uzun hikaye aslında." Bize doğru yaklaşan Berkant'ı görünce cümlem yarıda kaldı. "Zülal!" Diye bağırdı Berkant. Kafede ki tüm bakışlar bize dönmüştü. İkisi birbirine sarıldı. "N'aber?" Dedi Zülal, Berkant'a. "İyilik kız. Senden n'aber?" Onlar masaya otururken Berkant'ın bana gönderdiği ölümcül bakışlarla karşılaştım. Yüzüme şirin bir gülümseme taktım. "Çok uzun zaman olmuş sizlerle görüşmeyeli. Özlemişim." Bakışlarım konuşan Zülal'e döndü, "Valla ya!" Biraz daha sohbet ettik aramızda.
"Ya abi hatırlıyor musunuz, Gamze diye bir kız vardı? Ne kadar maldı." Aklıma gelen anılarla bir kahkaha attım. Telefonumun çalışı ile bakışlarım ekranda yazan 'Ateş' yazısına döndü. Telefonu hızla açıp kulağıma götürdüm. "Efendim?" Dedim. "Zeynep, hadi artık güzelim. Özledim seni. Kaç saattir yoksun. Söyle gelip alayım seni." O görmese de gözlerimi devirdim, "Hayır, geliyorum birazdan."
"Hızlı ol. Kokuna, sesine, en çok sana ihtiyacım var."
"Tamam. Öptüm." Diyip kapattım telefonu.
Berkant ve Zülal'e geri döndüm. "Benim gitmem gerek kuzular. Yarın tekrar görüşürüz." Dedim ayaklanırken. "Nereye gidiyorsun?" Dedi Zülal. "Gitmem gerek Zülo. Söz yarın yine görüşürüz." Zülal ve Berkant'la vedalaştıktan sonra eve doğru yürümeye başladım. Eve giderken yağmur şiddetini arttırmıştı.
Eve gelip kapıyı açtım. Ayakkabılarımı karşı duvara fırlattıp montumu portmantoya astım. Ateş koltukta başını geriye doğru yaslayıp gözlerini kapatmıştı. Yanına oturup ona doğru sırnaştım. Tek koluyla bedenimi sardı. Başımı öpüp çenesini saçlarımın arasına koydu. "Nerede kaldın güzelim?"
"Çok acayip şeyler oldu. Ya da normal şeylerdir... Bilmiyorum."
Dedim Ateş'e daha sıkı sarılırken. "Ne gibi şeyler?" Sesi şüpheli çıkmıştı. "Bu gün uyandım sen yoktun. Ben de dışarı çıkıp yürümek istedim. Sonra birine çarptım, ama kime çarptığıma hiç bakmadım. Anahtarımı düşürmüşüm, farkında bile değildim. Sakın içinden 'Salak' diye geçirme. Çünkü çok dalgındım. Neyse, sonra kıza baktım. Tanımadım, o beni tanıdı."
Derin bir nefes alıp cümlelerime devam ettim.
"Nasıl tanıdı, anlamadım. Kız Zülal çıktı arkadaş! Yani arkadaşım, liseden. Sonra Berkant'ı çağırdık. Berkant neredeyse dayak yemekten zor kurtulmuş. Tabi bana attığı ölümcül bakışları saymıyorum bile... Sonra sohbete daldık..." O kadar hızlı konuşmuştum ki neredeyse oksijensizlikten ölüyordum!
"Bebeğim, makineli tüfek gibisin."
Gerçekten mi Ateş?! Sana o kadar anlattıklarımın içinden bunu mu çıkardın...
"Ateş, sen ciddi misin?" Bir kahkaha attı, "Konuşurken nefes almayı unutuyorsun." Dedi ve bir kahkaha daha attı. Bedenimi ondan biraz geri çekil yüzlerimizi aynı hizaya getirdim. "Komik mi?" Gülümseyerek bana baktı. "Bir dahakine konuşurken nefes almayı unutma." Yalandan bir kahkaha attım, "Çok komikti Ateş. Bir daha olmasın."
Kalkıp mutfağa gittim. Buzdolabını açıp boş boş baktım. Arkamdan belime sarılan kollar ile irkildim. "Yemek yok. İstersen dışarıdan söyleyelim." Yanağımı öptü. "Açım, ama canım bir şey istemiyor. Ama açım!" Burnundan güldü. "Muhtemelen hâlâ sabah yediğinle duruyorsun. O yüzden bir şeyler yemeliyiz. Ben pizza sipariş ediyorum. Başka bir şey istiyor musun?" Buzdolabının kapağını kapatıp Ateş'e döndüm.
"Bir sufle olabilir. Hatta iki suflede olabilir." Dedim sırıtarak. Canım istemiyor olabilirdi, ama tatlıya hiçbir zaman hayır diyemezdim...
Ben bu Zülal'i sevdim yiaa. Bu bölüm nasıl olmuş? Biraz kısa ama boşverin dkdkdldksms bir sonraki bölümü hızla atacağım. Öpüldünüzz🧡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)
RomanceAşkı nerede bulacağınızı bilemezsiniz. Belki bir kütüphanede, belki okulda, belki de iş yerinde...Peki ya o sizi bulursa? Benim hikayemde de o beni bulmuştu. Mafya olan bir adam ve onun karanlığına ışık olan bir kadın... •11.12.2020 •Küfür içerir! ...