Bölüm 29

9.8K 314 18
                                    

Multi: Mavi Gri - O Ben Olamam
Şarkı o kadar müq bir depresyon şarkısı ki Allah Belamı verirken dinliyorum. Neyse boş yapmaya lüzum yok. Okuyun bakem bölümü guzularım...

"Ben çok zor bir çocukluk geçirdim. Hatta çocuk bile olamadım. Hayat o kadar acımasızdı ki, çocuk olmama bile izin vermedi. Bazen diğer çocuklara bakar, onlar gibi olmak isterdim. Sonra farkına vardım onlardan daha güçlü olduğumu..." Gözlerimin dolduğunu hissettim. Elinden tutup okşadım. Gülümsedi.

"Henüz 6 yaşında falanım herhalde. Hayal meyal hatırlıyorum. Sabah kalkmışım. Evde kimse yok. Evimiz o zaman 2 katlıydı. Ablam daha uyuyordu. Annemin yanına gittim. Ama yatakta yoktu. Tavan arası açıktı. Çıkıp baktım." Gözleri doldu onunda.

Bir iç çekti. "Annemi havada asılı şekilde ölü buldum." Sesi titremişti. Dayanamayıp ona sarıldım. "Özür dilerim. Çok özür dilerim. Böyle olacağını bilsem sormazdım. Çok özür dilerim." Ellerimi saçlarından geçirdim.

Sırtımı sıvazladı ilk önce. Sonrada burnunu çekti. "Özür dileme." Dedi sadece. "İstersen anlatma. Seni üzecekse eğer anlatma sakın. Ama anlatmak istersen, ben seni dinlerim." Dedim kollarımı ondan ayırarak.

Dudağımı öptü. "Biliyorum güzelim. Ama sanırım yıllardır bu konuları açmadığım için böyle oldu." Dolan gözlerimi sildim.

"Sonra bir şekilde geçti. 3 gün 3 gece hiçbir şey yemeden, aç susuz öylece kaldım odamda. Babam eve geç geliyordu. Çoğu zamanda sarhoştu. Ablam annem yerine geçmişti. Ben de okul sonrasında kısa vardiyalı bir işte çalışıyordum." Bir süre durdu. Gözlerini kapattı. Sanki bir şey hatırlamak istercesine...

"Annemin ölümünden 1 yıl ya geçmiştir, ya geçmemiştir. Babam eve kadınlar getirmeye başladı. Her gece bir kadın gelir, her sabahta giderdi. Sonra bir gün babam bir adam getirdi eve. O adam ablamı aldı ve..." Gözyaşları süzüldü yanaklarından. Göz yaşlarını sildim parmağımla.

"Bir odaya girip, saatlerce çıkmadılar Zeynep. Ablama o herif, o gece..." Dolan gözlerimi kapadım. Elimi Ateş'in dudaklarına bastırdım. "Şşt, tamam, tamam. Anladım ben." Dedim gözümü açmadan. "Ben daha ona dokunmaya kıyamazken, o adam ona tecavüz etti Zeynep." Dedi. Sıkı sıkı sarıldım ona.

Göz yaşları tişörtümü ıslatıyordu. Omuzumu öptü. Kollarımı ondan ayırdım. "Sonradan öğrendim, o gece babamın ablamı, para karşılığında... Neyse, bir şekilde büyüdüm. Hem okudum, hem çalıştım. Bu yaşıma geldim ve hayatım değişti." "Nasıl değişti?" Dedim.

"Benden korkmayacağına, nefret etmeyeceğine söz vermeni istiyorum." Dedi. "Söz." Dedim. "Bir sürü çevrem oldu. Herkes tarafından tanınmaya başladım ve kendi çetemi oluşturdum. Senin deyiminle mafya." Dudaklarında bir gülümseme oldu.

"Bu söyleyeceklerimi duymak istiyor musun?" Dedi. "Tabiki de Ateş. Ben aramızda gizli saklı şeyler olsun istemiyorum." Elini tuttum. "Ben bir çok insan öldürdüm. Bir çok kadınla beraber oldum." Dedi ve kafasını eğdi.

Kaşlarım havalandı. "Ateş." Sesimin titremesine engel olamadım. "İnsan mı öldürdün?" Dedim gözlerim dolarken. "Bildiğin gibi değil. Onlar ölümü hak edenlerdi." Dedi. "Ateş, sen adam öldürmüş olamazsın. Kötü ya da iyi, evet belki ölümü hak etmiş olabilirler, ama ceza veren sen olamazsın. Benim sevdiğim adam katil olamaz." Dedim göz yaşlarım süzülürken.

Göz yaşlarımı sildi ve başımı göğsüne çekti. "Bebeğim, böyle yapma. Kafamı sikim! Niye anlatıyorsam bunları?!" Dedi ve saçlarımı okşamaya başladı. Tüylerim diken diken olmuştu. Korkuyla titredim. "Sana inanmıyorum." Dedim titrek bir sesle. Hiçbir şey demedi.

*

Gece 2 suları ve ben hâlâ daha uyuyamamıştım. Ateş'in inlemeye benzer sesini duydum. Alnı ter içinde kalmıştı. Yattığı yerde kıvranmaya, ardından bir şeyler mırıldanmaya başladı. Kolunu tuttum. "Ateş, Ateş uyan. Ateş!" Dedim telaşla. Hızla açtı gözlerini. Derin bir nefes verdi.

"İyi misin sevgilim?" Dedim elimi yüzüne koyarken. "İyiyim. Kâbustu sadece." Dedi nefes nefese. Elimi alnına koydum. "Ateş yanıyorsun!" Dedim ve hızla banyoya gidip bir havlu ıslattım. Ateş'in alnına koydum ıslak havluyu. Sonrada kalkıp balkonun kapısını açtım.

"İyiyim ben." Ateş alnında ki havluyu alıp bana uzattı. "İnat etme çocuk. Cayır cayır yanıyorsun bildiğin." Dedim sinirle ve havluyu başına geri yapıştırdım. Güldü. "Çocuk mu?" Dedi ve daha çok güldü. "Sus." Gözlerimi devirdim. "27 yaşında ki adama çocuk diyorsun Zeynep."

"Ateş." Diye tısladım. O gece Ateş sık sık kâbuslarla uyanmıştı ve sürekli ateşi çıkmıştı.

Yeni bölümü nasıl buldunuz? Vote ve yorum bırakın pls. Öpüldünüzz❤️

Karanlığımdaki Işık (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin