Just Friends(?)

Artık gidebilir miyiz?

Alec okçuluk kulübü çıkışında oturmuş Magnus'u bekliyordu. Magnus bugün biraz geç çıkacaktı, o yüzden Alec  yiyecek bir şeyler almıştı kendine.

Geçen yaşadıkları küçük gerilimin üstünde pek durmamışlardı. Alec Magnus ile arasını kötü tutmak istemiyordu. Son zamanlarda onunla sevişmek dışında kafasını dağıtan bir şeyler yoktu çünkü.

Bir de okçuluk vardı.

Alec bunları düşünüp tostunu yerken yanına sarışın bir adam yaklaşmıştı

"Burası boşsa oturabilir miyim?"

"Tabii oturabilirsin."

"Tek oturmayı sevmem, seni de tek görünce yanına geleyim dedim. Bu arada ben Jace."

"Alec."

Jace denen çocuk ona elini uzattığı zaman Alec onun elini sıkmıştı.

"Seni ilk defa gördüm burada. Hiç aşina gelmedin." Dedi Alec Jace'i süzerek.

"Daha birkaç gündür buralardayım. Müzik kulübüne üye oldum. Övünmek gibi olmasın gitar konusunda bir harikayım ve belki üniversite grubuna girerim düşüncesi ile üye oldum işte."

"Gitar mı?"

"Sever misin?"

"Çalmayı hep istemiştim ama pek kısmet olmadı. Gitarın nerede peki?"

"Bugün getiremedim, motorla geldim çünkü. Taşımak zor oluyor. Zaten bugün daha teorik şeyler vardı derste. Bilmediğimden değil ama güzel oluyor, çevre yapıyorum bu sayede."

"Motorun mu var?" Demişti Alec dik bir konumda oturmaya başlayıp. "Benim de motorum var. Motorlara bayılırım."

"Gerçekten mi? Ben de bayılıyorum. Hatta sürekli motor yarışlarına katılıyorum ben."

"Motor yarışlarına mı katılıyorsun?"

"Adrenalin bağımlısı bir insanım. Ah ne diyeceğim, motorumu sana göstereyim mi? Tam bir yarış motoru olarak dizayn ettim onu. Belki görmek istersin."

Alec hevesli bir şekilde başını sallarken Jace ayaklanmıştı.

"O zaman benimle gel."

....

Alec Jace ile birlikte otoparka indiğinde dikkatini çeken ilk şey ilerideki motor olmuştu.

"Yok artık, ciddi olamazsın."

"Çok ciddiyim. Bu bebeğe 3 senemi verdim ben."

Alec motoru incelerken içinde çok büyük bir mutluluk oluşmuştu. Yarış motoruna bu kadar yakın olmak bile onun için büyük bir şeydi.

"Denemek ister misin?"

"Ne? Ben mi? Ta... tabii ki isterim ama..."

"Korkma Alec. Bu araç neler neler gördü inan bana."

"Ben daha önce hiç yarış motoru sürmedim. Denemesem daha iyi. Belki başka zaman."

"Pekala sen bilirsin. Hoşuna gitti mi bari?"

"Gitmez mi? Harika dizayn etmişsin. Kaskı bile çok havalı."

Alec kaskı eline aldığı sırada telefonu çalmaya başlamıştı.

Kaskı yerine bırakıp telefonu eline aldı. Magnus arıyordu.

Kursu bitmiş olmalıydı.

"Efendim Magnus." Diyerek telefonu yanıtladı ama hala motosikleti inceliyordu