Alec maçtan sonra Jace ve arkadaşı ile bir şeyler içmişti. Ama aklı sürekli Magnus'a gidip duruyordu. Onu ektiği için suçlu hissediyordu.
"Maç harika değil miydi Alec?" Dedi Chris Alec'i süzerek. Alec o an kendine gelmeyi başarıp Chris'e çevirdi bakışlarını. Bu çocuk sabahtan beri kendisine asılıyor muydu yoksa Alec olayı yanlış mı anlamıştı?
"Baya iyiydi cidden. Tuttuğum takımın kazanmasına da ayrıca sevindim."
"Ben de aynı takımı tutmamıza sevindim." Deyip gülümsedi Chris. "Jace seni bana anlatıp duruyordu zaten. Aslında bu maça biraz da seni merak edip geldim ben."
"Öyle mi?"
"Evet öyle yaptım." Dedi Jace araya girerek. "Chris de erkek arkadaşından kısa zaman önce ayrıldı."
"Neden ayrıldınız?"
"Frenkanslarımız asla tutmuyordu. Çok vurdumduymaz bir insandı ve ilişkide asla sevildiğimi hissetmiyordum. Bir yerden sonra canıma tak etti tabii benim de."
Chris bu olay sayesinde Alec ile koyu bir sohbet içine girerken Jace de eline içkisini alıp arkasına yaslanmıştı.
Amacı baştan beri ikisini bir araya getirmekti zaten. Chris'in Alec'ten anında hoşlanacağını biliyordu çünkü.
Eğer Alec bir ilişkiye başlarsa, önceden farklı boyutta ilişkisi olan Magnus'tan tamamen uzaklaşırdı. Jace buna emindi. Bu yüzden Chris'i birazcık kullanıyor olabilirdi ama Chris de halinden memnun gibiydi.
"Arada bir ikimiz de buluşalım Alec, Jace'i ekip bir şeyler yaparız ne dersin? Hem ben de motorlara aşırı ilgiliyimdir."
"Bilmem, olabilir aslında ama Jace ne der bu duruma bilmem."
"Siz ikiniz ben yokmuşum gibi davranın, sıkıntı etmem ben."
Chris tatlı bir gülümseme ile Alec'e baktığında Alec de ona gülümsemişti.
Belki bir nebze de olsun eski sevgilisinden uzaklaşma yolunu Chris'te bulabilirdi.
Ama neden içten içe huzursuz hissediyordu?
....
Alec geç saatte eve döndükten sonra içini kaplayan büyük suçluluk hissi yüzünden dayanamayıp Magnus'u aramıştı.
Geç olmuştu, uyumuş olabilir diye düşünürken telefon aniden açıldı.
"Efendim Alec."
"Magnus şey... gece gece rahatsız ediyorum ama nasılsın diye aramak istedim. Bugün yüzünden bana kızgın mısın?"
"Hayır tabii ki Alec, neden kızgın olayım. Ben unuttum bile."
"Pekala, öyle diyorsan öyledir. Peki film nasıldı?"
"Film?" Dedi Magnus bir an duraksayıp. "Haa... gitmedim ben filme. Collin'in sınavları varmış, tek de gitmek içimden gelmedi."
"Yaa... şu an daha bir üzüldüm işte. Ama söz veriyorum telafi edeceğiz, birlikte gideriz filme. Mutlaka bilet buluruz."
"Bence de buluruz. Senin günün nasıldı?"
"Güzel. Tuttuğum takım kazandı. Sonra Chris ve Jace ile bir şeyler içmeye gittik."
"Chris?" Dedi Magnus tanımadığı isimle bir an duraksayıp. Doğru ya, Jace'in bir arkadaşı gelecekti onlarla.
"Jace'in arkadaşı. İyi bir çocuğa benziyor, iyi anlaştık."
Alec bunu biraz tuhaf bir tonla söylemişti. İçinde garip bir burukluk vardı çünkü.
"Güzel, sevindim senin adına."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...