Just Friends(?)

Seni bırakmak istemiyorum

"Maryse, sence de artık çocuklarımıza bir şeyleri söyleme vaktimiz gelmedi mi?"

Asmodeus, masaya yaslanmış halde duran Maryse'in önüne geçmişti ve onun saçlarıyla oynuyordu.

"Ben mental açıdan henüz buna hazır hissetmiyorum kendimi."

"Nereye kadar saklayacağız? Resmen saklambaç oynuyoruz. Ben hiçbir zaman ilişkilerimi gizleyen bir adam olmadım."

"Ve bu beni neden ilgilendirsin?" Demişti Maryse sert bir tavırla konuşup. Asmodeus o böyle konuştuğunda geri adım atmak zorunda kalıyordu her seferinde.

"Yalnızca... bu şey canımı sıkıyor."

"Ben de çok rahat değilim Asmoeus. Ama farkındaysan ogullarımız sevgililer ve yaptığımız şey etik açıdan son derece yanlış."

"Ben öyle düşünmüyorum. Bizden önce sevgili oldular diye bizim aramızda bir şey olamaz mı? Yarışta mıyız?"

Asmodeus'un bu ciddiyetsiz tavrı Maryse'i bazen sinirlendiriyordu.

"Tamam, ciddileşme hemen." Deyip Maryse'in saçını geriye almıştı Asmodeus. "Saklayalım biraz daha, sen ne zaman hazır hissedersen açıklayalım."

Asmodeus bunu dedikten sonra uzanıp Maryse'in dudaklarına bir öpücük bırakmıştı. İkisi de o an için kapının açıldığını fark edememişlerdi.

"Burada ne dönüyor?"

Magnus şaşkın gözlerle onlara bakarken Maryse hızlı bir hamle ile Asmodeus'tan uzaklaşmıştı. Asmodeus  ise biraz gergin bir tavırla saçını kaşıdı.

"Az önce bir soru sordum."

"Gördüğünden öte bir şey olmuyor." Demişti Asmodeus gülmeye çalışıp.

"Maryse, bizi babamla yalnız bırakır mısın?"

"Bence benim de burada kalmam lazım."

"Maryse!" Dedi Magnua bir an kendini tutamayıp. "Az önceki bir rica değildi."

"Sen çık Maryse. Oğlumla yalnız konuşayım ben."

Maryse burada durmanın iyi bir fikir olmadığını fark etmişti. Bu yüzden yavaş adımlarla odadan çıkıp kendi masasına yönelmişti.

Magnus ise o çıktıktan birkaç saniye sonra babasına bakıp  "Senin derdin ne be!" Diye bağırmıştı.

"Magnus, sakin ol."

"Sakin mi olayım? Az önce seni sevgilimin annesi ile öpüşürken gördüm!"

"Sandığın gibi bir şey değildi. Yani... bizim aramızda bir ilişki var ve size zaten açıklayacaktık."

"Aranızda ilişki mi var?"

"Biliyorsun, son zamanlarda onunla çok fazla iş seyahatine çıktık ve o sayede de aramızda yakınlık oldu. Öyle sandığın gibi kısa süreli bir olay değil."

"Baba, sen benimle dalga geçiyorsun sanırım. İlişkiniz ciddi de olsa öylesine bir şey de olsa burada büyük bir problem var. Yaa, dünya üstünde başka insan mı kalmadı ilişki yaşayacağın? Sevgilimin annesini mi buldun cidden?"

"Neden tek ben suçlanıyorum? Bu ilişki iki taraflı bir şey."

"Çünkü hevesini alınca sıkılıp bırakacaksın ama baba, Maryse mücevher alıp kandırabileceğin bir kadın değil. Onu üzersen neler olur haberin var mı? Alec ile aramızı bozmak mı istiyorsun sen?"

"Olayın bizimle ne alakası var?"

"Çok alakası var. Ben... sana cidden inanamıyorum. Senin benim mutluluğumda gözün var değil mi? Mutlu olmam sana batıyor mu baba, doğruyu söyle?"