Magnus ve Alec birbirine sarılırken uzaklarda onları şok içinde izleyen bir ikili vardı.
Jace ve Chris.
"Bunun burada ne işi var?" Dedi Chris biraz sinirli bir tonla konuşup. "Hani ondan temelli kurtulmuştun Jace."
"Demek ki kurtulamamışım." Deyip derin bir iç çekti Jace. "Alec'in yakasından asla düşmüyor."
"Yeni bir şeyler düşünmeye başlaman lazım."
"Bu saatten sonra ben bir şeyler yapamam Chris, çok dikkat çekerim. Artık sen bir şeyler yapmalısın. Bu kadar zaman geçti ve hala Alec ile bir gelişme kaydedemediniz."
"Ne yapabilirim Jace, adamı zorla yatağa atacak halim yok ya. Şu an bir ilişki istemiyor ve onu buna zorlayamam."
"Bu kafayla gidersen Magnus senden her zaman 1 adım önde olacak çünkü farkındaysan Alec ondan bir türlü vazgeçemiyor. İkinci adam konumuna mı düşmek istiyorsun?"
"Hayır tabii ki." Deyip arkadaki arabaya yaslandı Chris. "Ne yapmalıyım?"
"Bir gün, akşama doğru moralim bozuk diyerek Alec'i eve çağır mesela. Alec daha öncesinde bir aldatılma yaşadı, sen de geçmişinde böyle bir olay yaşadığından söz et. Biraz yaklaşın, ona sarıl. Üzgün ol. Alec üzgün insanlara asla dayanamaz, kim olursa olsun. Sonra belki biraz içersiniz ve yakınlaşırsınız. Bu yeterince iyi bir plan olmaz mı sence de?"
"Nasıl bu kadar şeytan olabiliyorsun sen?"
"İçimden geliyor, doğamda var. Hem sen de bunu istemiyor musun? Benden yardım isteyeceğine biraz kendin atak oyna."
Chris başını tamam dercesine sallamıştı.
"Üstünden yıllar geçmiş bir olay yüzünden Magnus'a karşı bu kadar kinli olmayı nasıl başarıyorsun? Ben 3 gün önce kavga ettiğim insana bile kin duyamıyorum, hemen affediyorum."
"Sevdiğim kadını çalmadan önce düşünecekti bunu. Üstüne bir de karşıma tekrar çıktı, belki çıkmasa ekstra çaba sarf edip ondan intikam almayı ben de düşünmezdim."
"Sevdiğin kıza tecavüz etmemiş, kız kendi şahsi düşüncesi ile onunla birlikte olmuş. Ne yalan söyleyeyim ben burada Magnus'u suçlu göremiyorum. Ondan haz etmiyorum, bu bir gerçek. Ama burada Magnus'un pek de bir suçu yok. Hani sana bir nefreti olsa, aranız berbat halde olsa sırf sana inat kızla yattı derdim ama birbirinizi tanımıyormuşsunuz bile. Sevgilisi olduğunu bildiği bir kızla yatması durumunda ben adama yüzde 20 kusur veririm, kıza yüzde 80. Hatta bence daha bile fazla olabilir bu oran."
"Senin çenen bir tek bana gelince açılıyor Chris."
"Tek sebep bu değil, öyle değil mi? Ona sinir oluyorsun çünkü zamanında senin istediğin her şeye sahipmiş. Zengin bir baba, popüler bir isim. Üstüne bir de sevgilini çalınca... kafayı yemiş olmalısın. Onun gibi olmaya çalışıyorsun Jace. Bunca yıllık kininin nedeni sırf o olay değil, belki de aynaya her baktığında onun gibi olmadığın için sinirleniyorsundur. Ama sana bir şey itiraf edeceğim, bence Magnus gözünde büyüttüğün kadar mükemmel bir yaşama sahip değil. Ve sen olduğun kişi olarak da mükemmelsin. Kimse gibi olmak zorunda değilsin."
"Kapa çeneni ve bana nasihat vermeyi kes. Seninle arkadaşlığımı gözden geçirmek zorunda bırakma beni."
"İnatçısın ama bir yanın bana hak veriyor bence."
(Ben bunları niye shipledim şimdi durduk yere abankakdag)
Chris bunu dedikten sonra ileride ona çevrilen bir çift gözü fark etmişti. Alec onları yeni fark ediyordu.
Chris yüzüne büyük bir gülümseme yerleştirip elini havada sallayarak yürümeye başlamıştı. Jace de sahte bir tavır takınıp onun peşinden gitti.
"Ne zaman geldiniz siz?"
"Çok olmadı." Deyip Magnus'a küçük bir bakış attı Chris. O sırada Alec ayaklanınca Alec'i kendine çekerek sıkıca sarılmıştı. "Daha erken gelmek isterdik ama vaktimiz olmadı ne yazık ki..."
"Sorun değil, gelmeniz yeterli benim için." Deyip onun kollarından uzaklaştı Alec. Sonrasında Jace'e de sarılmıştı.
"Ben artık gitsem iyi olacak." Dedi Magnus ayaklanarak.
"Hayır, lütfen kal." Deyip bir anda Magnus'a dönmüştü Alec. Jace bu manzara karşısında sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu.
"Arkadaşların geldiler, ben biraz fazlalık gibi kalacağım burada."
"Hiçbir zaman fazlalık olmadın Magnus, bu şekilde konuşma lütfen."
"Sen konuştukça Jace'in tansiyonu düşüyor ama, birazdan buraya bayılırsa şaşırmam."
Magnus bunu öyle iğneleyici bir tonla söylemişti ki... Jace bu sesi duymamak için kulaklarını kesmeye razıydı.
"Öyle şey mi olur Magnus? Ben genelde beni yumruklayan her insana aşkla bakarım."
"Şunu yapmasanız." Dedi Alec isyan edercesine konuşup. "İkiniz de burada benim için bulunuyorsunuz, birbirinizle uğraşmayın."
"Onun burada neden bulunduğunu merak ediyorum doğrusu."
"Magnus'u ben çağırdım Jace. Yalnız kalmıştım ve yanımda Magnus'u görmek istedim. Bu senin için yeterli bir açıklama oldu mu? İstemezsen gidebilirsin."
Jace aldığı tepkiyi hiçbir şekilde beklemiyordu.
"Tamam sakin olalım, anlaşılan Alec biraz gergin ve bu çok normal. Şu an annesi bir ameliyatta. Sizin kavganız onu daha çok gerecektir." Deyip olaya dahil olmuştu Chris. Alec'in gergin olduğunu hissetmişti. "Bugünlük kaos ve gerginlik olmasın, sonra yine birbirinizi yersiniz zaten."
"Teşekkür ederim Chris." Deyip derin bir nefes vermişti Alec. Chris ona gülümseyip yanına geldi ve onun koluna girdi.
"Önemli değil. Hadi gidip kahve alalım ve birer kahve içelim. Magnus ve Jace de bu süreçte sakin kalmaya çalışsınlar."
"Ben sakinim zaten." Dedi Magnus kollarını göğsünde birleştirip. "Ama kimsenin huzurunu bozmak istemiyorum. Ve Alec için dahi olsa Jace'in bakışlarına katlanmayacağım. Alec, sen yalnız kaldığında beni tekrar ararsın ve ben gelirim. Ama şu an gitmem herkes için en iyisi olacaktır."
"Eğer böyle istiyorsan sana karışamam."
"Böyle istiyorum. Kendine dikkat et ve Izzy'e de tekrar geleceğimi ilet."
"Tamamdır, iletirim."
Magnus bunu dedikten sonra arkasını dönüp başka bir şey demeden oradan uzaklaşmıştı.
"Ne ara onunla barıştınız Alec?"
"Barışmadık." Dedi Alec düz bir sesle. "Çünkü Magnus henüz beni affetmedi."
"Ne? Ne affetmesinden söz ediyorsun sen? Haksız olan o, bir de özür dileyen sen mi oldun yani?"
"Bu konuşmayı şu an yapmak istemiyorum Jace, lütfen sonra konuşalım."
Alec Chris'e küçük bir bakış atıp "Kahve içelim hadi." Diyerek yürümeye başlamıştı. Chris de Jace'e küçük bir bakış atıp Alec'in peşinden gitmişti.
"Burada ne oluyor bilmiyorum ama Magnus kesinlikle Alec'in aklını karıştırmayı başarmış yine."
....
Ne sandın göt.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...