Just Friends(?)

En yakın arkadaş?

Magnus Raphael'i okula bıraktıktan sonra bir süre etrafta turlamıştı. Sonrasında dans kulübüne döndü ve oranın kafesinde oturmaya başladı.

Çok geçmeden biraz ileride Alec'i görmüştü. Yanında da şu Chris denen çocuk vardı.

Magnus odağını değiştirmeye çalışıyordu ama başarılı olamamıştı. Telefonu ile ilgilenirken bir yandan da onlara bakıp duruyordu.

Fazla yakınlardı.

Zaten Magnus bunu biliyordu. Jace resmen arkadaşını kendisine karşı bir koz olarak kullanıyordu ve başarılı da oluyordu.

O sırada Alec'in gözü bir anda kendi üstüne çevrilmiş ve ikisi birbiriyle göz göze gelmişlerdi. Magnus bir süre gözünü kaçırmadan onlara baktıktan sonra telefonuna bakışlarını çevirmişti.

"Ben tam bir aptalım." Deyip iç çekmişti Magnus. "Gözümün önünde başkasıyla flört ediyor ve ben hala kalbimin sesini dinlemeye devam ediyorum."

Bakışlarını tekrar o yöne çevirdiğinde Alec'in Chris'ten az da olsa uzaklaşmış olduğunu fark etmişti Magnus. Ama onlara bakmaya devam edemezdi.

Masadan kalkmayı düşündüğü esnada omuzunda bir el hissetti ve sonrasında yanına birisi oturdu.

"Bakın burada kimleri görüyorum."

"Jared? Sen buralara gelir miydin ya?"

"Arada geliyorum işte." Deyip arkasına yaslandı Jared. Jared deli dolu bir insandı ve Magnus'un sınıf arkadaşıydı. Aralarında pek bir muhabbet yoktu, gerçi Magnus'un kimseyle arasında bir muhabbet yoktu. "Burada bizim sınıftan kimseyi göremedim."

"Bizim sınıf sevmez böyle aktiviteleri." Deyip gülmüştü Magnus. Jared ile harika bir ilişkileri olmasa da yanında şu an birisinin olması dikkatini dağıtıyordu en azından. "Sen hangi kulüp için geldin?"

"Ben dağcılık kulübündeyim. Haliyle her zaman toplanmayız. Bu hafta sonu bir tırmanış etkinliği var da, detayları öğrenmek için gelmiştim."

"İyi yapmışsın."

"Sen niye tek oturuyorsun?"

"Her zaman  tek oturmayı severim, bilirsin."

"Evet ama şuradaki çocuğu kampüste senin yanında görmüştüm, arkadaş değil misiniz onunla?"

Bunu söylerken küçük bir kafa hareketi ile Alec'i işaret edince Magnus'un yüzü tekrar o yöne çevrilmişti. Alec ile göz göze geldiğinde tekrar bakışlarını Jared'a çevirdi.

"Arkadaştık. Şu an pek öyle sayılmayız."

"Neden diye sorma yetkim yok o yüzden sormuyorum. Umarım halledebilirsiniz."

"Halletme kısmını çoktan geçtik, şu an tek tememnnim daha da batırmamak yönünde. Neyse beni boşver, sen nasılsın? En son bir kız arkadaşın vardı."

"Hala var." Deyip gülmüştü Jared. "İmkansız gibi geliyor ama sonunda bana katlanan bir insan buldum."

"Darısı başıma diyeyim o zaman."

"Seni çok tanımıyorum Magnus, aslında sınıftaki kimse seni çok tanımıyor ama dışarıdan çekilmez birisine benzemiyorsun."

"Öyle birisi olduğumu ben de düşünmüyorum ama benim düşünmemem yetmiyor tabii." Deyip tekrar Alec'e baktı Magnus. Üstünde sürekli olarak bir göz hissediyordu. Sanki Alec ona bakmasa dahi Magnus'a bakıyor gibiydi. "Benim dersim başlıyor Jared, yarın görüşürüz."

"Görüşürüz de konuşur muyuz şüpheli, pek muhabbet edemiyoruz malum."

"Belki yarın başka bir gün olur." Deyip gülümseyerek kursa doğru ilerlemeye başlamıştı Magnus. O sırada Alec'e bakmamak için büyük bir çaba sarf etmiş ve başarmıştı.