Lanetli herifin tekiyim

865 80 38
                                    

findyourselfRM

Asmodeus arabada sürekli olarak Magnus'a bakıp duruyordu. Şoförleri eve doğru sürerken Magnus da babasına bakmamak için dışarıyı izliyordu.

"O kadın bana tokat attı."

"Daha kaç defa söyleyeceksin baba bunu. Hak ettin ki attı sana tokadı."

"Kaşınma Magnus, zaten sana sinirliyim. Kaç gündür burada mı kalıyordun?"

"Evet. Alec benim okuldan arkadaşım. Gel bizde kal dedi ben de kabul ettim. Asıl sen beni nereden buldun?"

"Telefon sinyalinden takip ettirdim ve yerini buldum. Sen babanı hafife mi alıyorsun eşek sıpası!"

Magnus babasının lafı ile kendini tutmayıp gülmüştü.

"Kendine de laf soktun az önce."

"Bak hala konuşuyor." Deyip Magnus'un kafasına bir tane vurmuştu Asmodeus. Bunu sert bir şekilde yapmadığı için Magnus daha fazla gülmüştü.

"Kabul et baba, hasretime dayanamadın değil mi?"

Asmodeus önüne döndüğünde Magnus hala gülüyordu.

"Sen eve dönünce soracağım bu gülmelerinin hesabını ben."

....

Magnus eve döndüğünde anda Collin koşarak ona sarılmıştı.

"Abi seni çok özledim."

"Ben de seni çok özledim, yokluğum nasıldı?"

"Çok kötü, bir daha sakın gitmeye kalkma. Evde babam olduğundan iki katı daha sinirliydi."

Magnus "Bunun mümkün olduğunu sanmıyorum çünkü sonsuzu iki ile çarparsan yine sonsuz elde edersin." Dediğinde Collin gülmeye başlamıştı.

"Yalnız sizi duyuyorum farkında mısınız?"

Babalarının tepkisiyle koşarak merdivenlerden çıkıp Collin'in odasına ilerlemişlerdi.

"Anlat hadi ne yaptın bu bir hafta içinde? Alec'te kalırken iyi eğlendiniz mi?"

"Bak bak, büyümüş de abisine imalar yapıyor. Of Alec demişken, ona ve ailesine çok ayıp oldu. Gelip babam evi bastı çünkü."

"Ciddi misin? Bir şey yapmadı değil mi?"

"Tehdit filan etti... çok kötü bir andı ve yerin dibine girmek istedim. Dur dur, asıl komik kısmı söylemedim. Alec'in annesi babama tokat attı."

"Ne? Şaka yapıyorsun değil mi? Babam ne yaptı?"

"Ne yapacak, sinirlendi. Söylendi bir şeyler. Ama hak etti babam o tokadı."

"Ona ne şüphe, kim bilir kadını nasıl çileden çıkarmıştır?"

"Aklıma gelmişken Alec'i arayayım. Hala arkadaş mıyız, değil miyiz kontrol etmem gerekiyor."

"Arkadaş? Seks arkadaşını kaybetmekten de korkmazsın Magnus."

"Şhh, bu devirde adam akıllı bir seks arkadaşı bulmak kolay mı sanıyorsun sen?"

"Bana çok kötü bir örneksin sen ya, ne pislik bir abim var benim."

"Sus, abiye öyle denmez. Dur neyse, ben Alec'i arayayım da ondan özür dileyeyim."

Telefonunu eline aldıktan sonra hızlıca Alec'i aramıştı. Birkaç çalışın ardından Alec telefonunu açtı.

"Efendim Magnus? Eve döndün mü?"

"Evet döndüm. Sizde durumlar nasıl? Umarım annen sana çok kızmamıştır."

"Hiçbir şey demedi sadece babana çok sinirlendi. Magnus, o adama nasıl katlanıyorsun sen?"

"Şey, genelde katlanamıyorum. Özür dilerim Alec, böyle bir şeyin olacağını asla düşünmezdim. Babam manyağın teki derken yalan söylemiyordum."

"Bunu görmüş oldum. Sen nasılsın? Çok kavga ettiniz mi?"

"Pek bir şey demedi, Collin ile odaya kaçtım zaten ben. Büyük ihtimalle hesabını yarın filan sorar. Asıl ben şeyi soracaktım... aramız hala iyi mi? Yani belki artık beni görmek istemezsin diye düşündüm."

"Açıkçası annemle konuşana kadar çok sinirli olduğumdan bu düşünce kafamdan geçmişti. Çünkü kusura bakma ama kimse benim anneme böyle davranamaz. Orada sessiz kalıp geride durmamın tek nedeni annemin kendini savunabildiğini bilmemdi. Ama o benim annem Magnus, şu evrende ondan daha değerli hiçbir şey yok ve ben ciddi anlamda... arkadaşlığımızı bitirmeyi istedim. Ama annem beni ikna etti. Senin bir suçun olmadığını söyledi ve haklı da. Babanın yaptığı bir şey yüzünden seni suçlayamam."

"Teşekkür ederim ama istersen bir daha size gelmem. Başınıza bela açtım resmen. Huzurlu hayatınıza limon sıkmış gibiyim değil mi?"

"Kendini suçlama, senin yaptığın bir şey yok. Sadece... en azından bir süre görüşmesek daha iyi olacak."

"Ben... anlıyorum."

"Babanın aramızdaki şeyi öğrenip bir de üstüne o yüzden olay çıkarmasını istemiyorum çünkü. En azından sadece okulda görüşelim, dışarıda bir süre görüşmesek daha iyi. Beni yanlış anlama Magnus, annem kanser hastası ve onun üzülmesine, gerilmesine dayanamıyorum. Baban onu çok gerdi. Benim annem sesini bile yükselten bir anne olmadı hayatı boyunca ve o an elleri titriyordu. En ufak bir şey daha olursa babanla aramızda büyük bir sorun oluşur. Bu yüzden... bir süre konuşmasak daha iyi."

"Tamamdır, haklısın. Zaten aynısını düşünmüştüm ben de." Dedi Magnus zoraki bir şekilde gülerek. "O zaman... sonra konuşuruz tekrar. Ben kapatıyorum."

"Kendine dikkat et."

"Sen de."

Magnus telefonu kapattıktan sonra bir süre telefona bakmıştı.

"Abi iyi misin? Kötü bir şey mi oldu?"

"Hayır yalnızca... benimle bir süreliğine görüşmek istemiyormuş. Haklı tabii, benimle niye görüşmek ister ki zaten bir insan. Lanetli herifin tekiyim."

"Saçmalama Magnus, sadece..."

"Sadece şerefsiz bir babam var öyle değil mi? Ya... ya hayatımda bir kez olsun mutlu olmaya başlamıştım ben. Alec bana iyi geliyordu. Şu yaptığına bakar mısın?"

"Bence Alec biraz düşünsün, zaten o da mantıklı düşünürse bu yaptığını saçma bulacaktır. Ayrıca kendi kaybeder, bir daha senin gibi birisini zor bulur o."

"Asıl ben bir daha onun gibisini bulamam." Deyip dizlerini çenesine doğru çekmişti. "Yapmaz değil mi?"

"Yapmaz merak etme."

....

Just Friends(?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin