"Baba biraz konuşalım mı?"
Magnus salonda oturan babasının yanına giderken söylemişti bunu.
"Ne konuşacağız? Az önce yeterince konuşmadık mı zaten?"
"Bu başka bir mesele, olay Collin ile alakalı."
"Collin hakkında konuşmak istemiyorum. Kardeşin ergen sorunlarını aşıp benim onun babası olduğumu hatırlarsa her şey yoluna girecek."
"Ergen sorunlar mı?" Deyip dalga geçer bir ifadeyle gülmüştü Magnus. "Sen bunlara ergen sorunları mı diyorsun? Oğlun senden korkuyor, senden kaçıyor baba. Bu bana hiç de ergen sorunu gibi gelmedi."
"Sana davrandığımın yüzde biri kadar bile ona davranmıyorum ben ve benden kaçıyor mu cidden? O zaman senin ülke falan değiştirmen gerekiyor."
"Fırsatım olsa değiştirmez miyim sence?" Demişti Magnus sinirle. Ama şu an kavga için iyi bir zaman değildi, bu yüzden derin bir nefes alıp babasının yanına oturdu Magnus. "Baba bu sefer durum ciddi."
"Tamam anladım, bir daha sesimizi yükseltmeyiz beyefendiye olur biter."
"Hayır, olay bundan bile daha ciddi." Deyip bir süre sessiz kalmıştı Magnus. "Collin uyuşturucu kullanmış."
"Ne? Ciddi misin sen?"
"Ciddiyim. Az önce odama geldi ve bana itirafta bulundu. Birkaç kez kullanmış sanırım ve şu an bırakamadığını söyledi. Baba, onun durumu sandığından daha ciddi. Senden korkuyor ve korkmakta da haklı olduğunu düşünüyorum. Şimdi dalga geçmek yerine kardeşime nasıl destek olman gerektiğini düşünmen lazım. Zira onu bu duruma iten sensin."
"Be-ben böyle olsun istemezdim."
"Evet ama böyle oldu ve yapacağın bir şey yok. Collin hassas bir çocuk ve bu hassasiyeti yüzünden şu an kendini ateşe atmış durumda. Onun ihtiyacı olan tek şey sevgi ve ben tek başıma bu sevgiyi karşılayamıyorum."
"Bu çocuk nasıl bu kadar hassas oldu. Annesi de babası da birer şeytanken hem de!"
Asmodeus bunu dediğinde Magnus istemsizce gülmüştü.
"Bu konuda sana katılıyorum işte. Sence ne yapmalıyız?"
"Ben onunla konuşurum. Gerekirse bu süreçte destek alır. Ben de onun yaşındayken bir ara böyle bir hata yapmıştım, şu an onu en iyi ben anlarım."
"O zaman ona destek ol, yanında kalmaya çalış. Şu an en çok sana ve sevgine ihtiyacı var baba."
Bir süre ikisi arasında sessizlik yaşanmıştı.
"Sen nasıl sağlam kaldın?" Dedi Asmodeus merakına yenik düşerek. "Sen nasıl aklını kaybetmedin?"
"Bu kaybetmemiş halim mi sence?" Deyip kolunu koltuğun arkasına dayayıp babasına bakmıştı Magnus. "Hayatımın içine ettin baba ve oturup oradan oraya sürüklenememi izledin. Buna hiçbir zaman engel olmadın. Aynı şeyi kardeşime yapmana engel olmaya çalışıyorum."
"Biraz da olsa aramız düzelmiştir diye ummuştum."
"Sen düzelmediğin sürece aramız o kadar kolay düzelmez baba." Deyip derin bir iç çekmişti Magnus.
"Peki sana düzelme sözü versem?"
"İnanmam ki."
"Neden inanmazsın?"
"Çünkü inanırsam daha büyük hayal kırıklığı yaşarım, bu yüzden inanmak istemiyorum. Ama eğer cidden kendini affettirmek istiyorsan söz verme, bu sözü gerçekleştir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanficAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...