"Isabelle, yardımına ihtiyacım var."
Alec Izzy'nin odasına girdiğinde Izzy telefonunu yana bırakıp dikkatini abisine çevirmişti.
"Bir sorun mu var?"
"Öyle de denebilir. Bugün Magnus'un doğum günüymüş. Önceden bana söylemişti ama aklımdan çıkmış ve onu ektim. Şimdi de telafi etmek için ona bir hediye almam lazım ama aklımda hiçbir şey yok. Yarın benimle alışverişe çıkar mısın?"
"Hediye mi alacaksın? Vay vay, Magnus senin için çok değerli olmaya başladı sanırım." Deyip gülmüştü Izzy.
"Arkadaşım sonuçta."
"Ne almayı düşünüyorsun. Özel bir anlamı olmalı mı?"
"Hayır tabii ki. Anlamlı bir şey olmasın." Deyip iç çekti Alec. "Ben... Magnus'un bana karşı bir şeyler hissetmeye başladığını düşünüyorum. Sanırım bugün beni biraz kıskandı."
"Ciddi misin sen? Bu harika bir haber." Deyip gülümsedi Izzy. "Ama niye sen mutlu değilsin?"
"Niye mutlu olayım ki?"
"Ondan hoşlanmıyor musun?"
"Hayır, ona karşı herhangi bir hissim yok. Izzy ben hala eski sevgilimi unutamadım, Magnus... Magnus sadece kafayı dağıtmamı sağlıyor."
"O ne demek oluyor? Arkadaşım demiştin az önce."
"O tarz bir arkadaş değil." Deyip derin bir nefes aldı Alec. "Biz Magnus ile yatıyoruz. Aramızda herhangi duygusal bir şey olmaması şartıyla yaptık bunu. Anlatabildim mi?"
"Alec... sen böyle bir insan değilsin."
"Değildim evet ama Magnus böyle bir insan. Ve açıkçası bu olaya başlarken benden hoşlanacağını düşünmezdim. Ama dediğim gibi... doğum gününü benle geçirmek istemiş. Bilmiyorum... tavırları daha değişik ve bu beni geriyor. Çok iyi niyetli olduğumdan yaptığım şeyleri yanlış anlar diye korkuyorum. Mesafe koymak istiyorum ama öncesinde ona bir söz verdim. Bu olayımız bitse de arkadaş kalalım diye sözleştik çünkü Magnus'un hiç arkadaşı yok ve benden başka onu dinleyen birisi olmamış hayatında. Kısaca ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yok."
Izzy düşünceli bir halde saçını karıştırmıştı.
"Baştan yapmaman lazımdı. Bu tarz ilişkiler çok risklidir Alec."
"Sorun Magnus'ta değil, bende. O daha önce de böyle ilişkiler yapmış ama ben Magnus'a çok yakın davrandım. Çünkü ona bir insan olarak değer veriyorum. Onu dinledim ve yanında oldum."
"O da, daha önce böyle bir ilgi görmeyince sana bağlandı. Bu mümkün. Ama Alec, gerçekten hiç mi bir şey hissetmiyorsun?"
"Hissetsem itiraf etmez miydim Izzy? Duygularını saklayan ya da kaçan bir insan değilim. Magnus benim için uzak durulması gerekenler listesinin başını çekiyor. Arkadaş olarak iyi, yatak arkadaşı olarak iyiden de öte ama bir sevgili? Kendisi de bunun imkansız olduğunu biliyor diye düşünüyorum."
"Çünkü Jake mükemmel bir sevgiliydi değil mi?" Dedi Izzy biraz sert bir tonla konuşup. "O aradığın her şeye sahipti de ne oldu? Sonuçta senin hayata küsmeni sağlamadı mı?"
"Izzy..."
"İnsanları bu şekilde kalıplara soktuğuna inanamıyorum Alec!" Deyip ayaklandı Isabelle. "Kafanı dağıtmak için onu kullanırken her şey güzel ama senden hoşlanınca bu sorun mu oldu?"
"Birisini sevmediğim için suçlu mu olmalıyım yani? Onun hislerine saygı duyuyorum, onu kırmamaya çalışıyorum zaten. Ama ondan hoşlanmıyorum, bana göre birisi olduğunu düşünmüyorum demek sence yanlış mı?"
"Tamam, o konuda haklısın. Elbette sevmek zorunda değilsin." Deyip yatağa geri oturdu Isabelle. "Ama uzak durulması gerekenler listesi yapıp Magnus'u başa koyman? Bu mantıklı mı? O zaman baştan uzak dursaydın?"
"Denedim ama yapamadım. Zor bir dönemden geçiyoruz Izzy, sen de biliyorsun."
"Ben gidip milletin yatağına girmiyorum ama!"
"Bu şekilde konuşma benimle, karşında abin var senin."
Alec bir an sinirlenmiş olsa da sonrasında derin bir nefes alıp sakinleşmeyi denemişti.
"Bir kere gördüğün adamı bana karşı savunuyorsun Izzy, bu çok mantıklı mı sence?"
"Kendimi onun yerine koyuyorum sadece."
"Magnus böyle birisi zaten. Gözüne kestirdiği kişilerle yatan, bunu sürekli yapan, etiklik anlayışından tamamen uzak duran birisi. Bir insana bağlı kalmayı, sadık olmayı bildiğini de sanmıyorum ve ben şu saatten sonra kimseye bunu öğretemem."
"Onu onaylamıyorsan yaptığı şeyin yanlış olduğunu söyleyip ona eleştiride bulunabilirsin. Onun yaptığı şeye ortak olup onu yermen pek de mantıklı gelmedi bana. Magnus sanırım senin için fahişeden farklı değil."
"Saçmalamayı kes! Öyle bir şey demedim ben."
"Seninle bu konuda tartışmak istemiyorum Alec. Bu tarz şeylere ne kadar katı baktığını biliyorum ve bunu yapmış olmana aşırı şaşırdım. Tek gecelik şeylerden bile iğrenirdin normalde sen. Onlarca bedenle temas etmiş birisinin hiç düşünmeden sana dokunması seni irite ediyordu. Demek ki büyük konuşmamak lazımmış."
Izzy ayaklanıp odasındaki dolaba yöneldi. Duş alacaktı, bu yüzden dolaptan havlusunu çıkarıp aldı.
"Yarın hediye bakmak için benimle gelecek misin bari?"
"Hayır, tek başına git. Ben abimin daha açık görüşlü ve modern olduğunu sanıyordum ama yanılmışım. Burada durup bir insanın kalbini parçalamanı izlemeyeceğim."
"Ben böyle bir şey yapmıyorum Izzy. Aksine onu kırmamak için çaba sarf ediyorum."
"O zaman bitir her şeyi."
"Amacım da bu zaten. En kısa zamanda bitmesini sağlayacağım. Ben bir insana baktığımda cinselliği son şey olarak düşünmek isterim her zaman, bir ihtiyaç değil de istek ve arzu olsun isterim. Magnus ile bu sadece ihtiyaç olarak kalıyor çünkü ondan sadece bunu istiyorum. Ondan hoşlansam inan bana başka şeyler de yapmak isterdim onunla. Ama içimde böyle bir istek yok."
Izzy bir süre abisinin yüzüne boş gözlerle bakmıştı. Jake ile olan şeylerden sonra insanlara karşı mesafeli olmaya başlamıştı abisi. Kimseye güvenmemeyi seçmişti.
Annesinin hastalığı da onda ruhsal çöküntüye sebep olmuştu. Bir nevi ruhsal çöküntü yaşayan insanların bir maddeye bağımlı hale gelmesi gibi o da Magnus'a bağımlı olmuştu. İstemese de ona çekilmişe benziyordu.
Belki de Magnus'un sorunlu olması Alec'in kendi sorunlarını bir kenara bırakmasını sağlamış olabilirdi.
Bencilce...
"Belki de onunla başka şeyler yapmayı denemediğin için böyle olmuştur. Her neyse, ben duşa gireceğim. Yarın seninle gelirim ve uygun bir hediye bakarız. Şimdi odamdan çık."
"Teşekkür ederim."
"Ve lütfen onun kalbini kırma Alec. Belli ki ilk kez birisine duygusal yakınlık hissediyor. Bu histen nefret etmesine sebep olma. Kendine yapılan şeyi sen de başkasına yapma abi."
"İnan bana bunu yapmamak için çok uğraşıyorum."
....
Siz de bir ses duydunuz mu?
Evet evet, gelecekten geliyor. Alec'in sürünme sesleri bunlar.
Şu bölümü sinir krizine girmeden yazdığım için mutluyum çünkü aşırı aşırı sinirlendim yazarken...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...