Aksini mi düşünmüştün?

545 78 24
                                    

Alec ailesine küçük bir açıklama yaptıktan sonra Magnus ile odasına çıkmıştı. Magnus da olanları ona anlatmıştı.

"İşte böyle. İyiden iyiye aile işlerimizi öğrenmiş bulunmaktasın."

"Öğrenmem sorun değil ama şahit olmam hoş olmadı." Deyip elini öne uzattı Alec, ardından da Magnus'un elini tuttu. "Şimdi ne yapacaksın?"

"Paşa paşa döneceğim o eve, yoksa babam deliye döner."

"İstediğin kadar burada kalabilirsin Magnus."

"Babam size de sarar. Zaten söylediğin şeylerden sonra eminim seni kara listeye eklemiştir. Yine de arkamda durduğun için teşekkürler."

Alec ona küçük bir gülücük ile karşılık verdikten sonra ayaklanıp dolabına ilerlemişti.

"Sana kıyafet vereyim. Sen burada uyursun, ben kendime yatacak bir yer bulurum."

"Buna gerek yok, birlikte uyuyabiliriz."

Magnus bunu dediğinde Alec onun ciddi olup olmadığını anlamak için birkaç saniye ona bakmıştı.

"Seni rahatsız etmek istemiyorum."

Alec elindeki kıyafetleri Magnus'a uzattığı zaman Magnus derin bir nefes alıp kıyafetleri ondan almıştı.

"Alec..."

"Efendim."

"Bu gece benimle uyur musun?"

Magnus bunu son derece masum bir ses tonuyla söylemişti. Alec bu isteğin içten gelen saf bir istek olduğunu ilk anda anlamıştı.

Az önce olan şeyleri düşününce Alec buna pek de şaşırmamıştı.

"Uyurum tabii ki." Deyip dolabına yöneldi Alec. "Kendime giyecek bir şeyler bulayım."

"Okulların kapanmasına çok az kaldı." Demişti Magnus Alec'i izlerken. Alec dolaptan kıyafetleri çıkarıp üstünü değiştirmeye başladığında Magnus da tişörtünü çıkarmıştı.

"Evet biliyorum. Yazları hep çalışıyorum, o yüzden bir iş bulmam lazım kendime."

"İşe girersen daha az görüşmek zorunda kalacağız sanırım."

"Öyle olacak gibi."

"Sorun değil, zaten çok görüşmüyorduk." Demişti Magnus bunun hayal kırıklığını yaşamış bir halde konuşup. Şu an Alec onun incinmiş ruh halini görebiliyordu. Normalde Magnus kolay kolay böyle konuşmazdı.

"O zaman daha fazla görüşmek için çaba sarf ederiz biz de." Deyip ışığı kapattı Alec. Sonrasında Magnus'un yanına uzanmıştı. "Ne dersin?"

"Olabilir, görüşebiliriz."

Magnus bunu dedikten sonra bedenini Alec'e çevirmişti. Sonrasında ona yaklaştı, Alec de kollarını açıp onu kolları arasına aldı.

"Bana masal anlatsana."

"Gerçekten mi?"

"Evet. Masal dinlemek istiyorum şu an."

Alec elini onun saçlarına çıkarıp yavaşça saçlarını okşamıştı.

"Bir varmış bir yokmuş..."

....

Sabah Alec Magnus'tan önce gözlerini açmıştı. Hala sarmaş dolaş haldelerdi ve Alec bir kolunu hissedemiyordu.

Ama şu an kolunu çekmek de istemiyordu, Magnus çok huzurlu uyuyordu ve onu uyandırmak istemiyordu.

Bu yakınlıkta onu inceleme şansı bulmuştu Alec. Dün ona masal anlatırken Magnus'un gözleri dolmuştu ve ağladığı için göz çevresi hafif kızarmıştı. Dudakları kurumuş gibiydi, ağzı aralık uyuduğu için bu Alec'e normal gelmişti.

Just Friends(?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin