Dönüm noktası

579 85 122
                                    

Magnus bir şekilde sürekli Alec'i düşünmeye başlamıştı. Konuşmaları üstünden birkaç  gün geçmişti ve Alec'in kendinden uzaklaştıkça Chris ve Jace'e daha da yaklaştığını biliyordu Magnus. Açıkçası bunu istemiyordu, onca pislikten sonra öylece Jace'in kazanmasını...

Bir şekilde Alec'i tekrar kazanmak istiyordu ama bir yandan da onun için çaba sarf etmeyi bırakmak istiyordu. İki taraftan da işi çok zordu, Alec onun için uğraşılmaya değmeyecekler kategorisinde yer alıyordu ama bu sadece zihninde böyleydi. Kalbinde ise onunla sonsuza dek ugraşabilecek enerji vardı.

Oysa kalbi bu denli fazla kırılmışken bu enerjiyi nereden bulabiliyordu?

Aklıyla hareket ederdi Magnus, genelde duygusal bakmazdı. Ama hayatında ilk kez duygusal bakmak istiyordu, duyguları ile hareket etmek ve hata yapacaksa da sonuçlarına katlanmak istiyordu.

Bu şekilde arabasını sürerken yola aniden atlayan bir genci fark etmemiş, son anda frene basmasına rağmen gence hafifçe çarpmıştı.

Magnus panikle arabadan inerken çarptığı genç de yere saçılmış kitaplarını toplamaya çalışıyordu.

"Çok üzgünüm, iyi misin?"

"Ben iyiyim, bir sorun yok. Suç bende, aniden yola atladım."

Magnus onun kalkmasına yardım ettikten sonra pişmanlık ile onu süzmüştü.

"Seni hastaneye götüreyim hemen."

"Hiç gerek yok, bir şey olmadı zaten. Benim bir an önce üniversiteye yetişmem lazım çünkü çok önemli bir sınavım var."

"O zaman seni bırakayım gideceğin yere."

"Cidden mi? Ah... otobüsü kaçırdım ve geç kalacağımı düşünmüştüm. Bunu yaparsan çok mutlu olurum."

Çocuk Magnus'a samimi bir gülümseme göndermişti.

"Tabii ki yaparım, geç hadi arabaya."

"Bu arada araban müthiş bir şey." Deyip arabayı süzdü çocuk. "Eski sevgilim bu modele aşıktı ama çok pahalı bir araba olduğu için alamamıştı."

"Eh, herkes bir ben olamıyor."

"Egooo..." dedi çocuk gülerek. "Tanrım dünyadaki tüm egoyu yok et."

Bunu diyerek arabaya yöneldiği sırada bir anda dönüp Magnus'a bakmıştı.

"Şey bu arada, benim adım Raphael."

"Ben de Magnus." Deyip elini Raphael'e uzattı Magnus.

"Bir saniye... yoksa sen şu ünlü Magnus Bane misin?"

"Ünlü?" Deyip gülmüştü Magnus. "Yani... biraz öyleyim."

"Bizim kampüste sürekli adın geçiyordu, egosundan burnunun ucunu görmez derlerdi gerçi. Hiç de öyle birisine benzemiyorsun."

"Aslında öyle birisiyim ama bugün iyi günüme denk geldin."

"Bence kötü gününe denk gelmişim çünkü insanlar kötü oldukları günlerde kendileri gibi davranırlar. İyi oldukları zaman herkes biraz oyuncudur."

"Laflara bak sen, hem senin sınavın yok muydu?"

"Aman tanrım! Hemen gidelim yoksa sınava geç kalacağım."

Raphael hızlıca ön koltuğa otururken Magnus yüzünde bir gülümseme ile şoför koltuğuna yönelmişti.

Sonrasında arabayı çalıştırdı ve Raphael'in tarifine göre onun kampüsüne doğru sürmeye başladı.

Just Friends(?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin