Ne biliyorsun?

655 86 127
                                    

Yemek bitimi sonrasında Magnus Izzy'e masayı toplama işinde yardım ederken Alec de onlara katılmıştı.

"İyi siz devam edin o zaman." Deyip işi ikisine kitleyip hızlıca uzaklaştı Izzy. Aslında amacı ikisini yalnız bırakmaktı.

Masayı tamamen topladıktan sonra Magnus elinde kalan son birkaç parçayı da tezgaha bırakmıştı.

"Bulaşıkları yıkayalım mı?"

"Gerek yok, biz Izzy ile hallederiz."

"İyi... içeriye dönebiliriz o zaman."

Magnus yandan geçeceği sırada Alec onun önünde durup geçmesini engellemişti.

"Biraz konuşalım mı?"

"Ne konuşacağız? Konuşacak bir şeyimiz mi kaldı sence?"

Alec derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başlamıştı.

"Dün olan şeyler hakkında konuşalım mı biraz?"

"Dün olan şeyler? Raphael'in benim tarafımda yer alıp size laf sokmalarından mı söz ediyorsun? Ne oldu, kalbin mi kırıldı yoksa?"

"Raphael ile aranızda bir şey mi var?"

"Varsa var, yoksa yok. Bu seni neden ilgilendiriyor?"

"Sadece... merak ettim. Çok yakın gözüküyordunuz."

"Yakınız zaten." Deyip sırtını tezgaha yaslamıştı Magnus. "Seninle aramızdaki her şey tamamen koptuğuna göre kiminle yakın olmak istersem yakın olurum."

"Raphael pek senlik bir tip gibi durmuyor. Şaşırdım açıkçası."

Alec bunu derken farkında olmadan saçını karıştırmıştı. Bu durumun hoşuna gitmediği barizdi.

"Niye sorguluyorsun? Ben Chris ile arandaki şeye sinirlendiğimde bana karışma, kendi kendine umut besleme diyen sen değil miydin? Şimdi gelip bana niye ilişkilerimi soruyorsun?"

"Merak ettiğim için soruyorum. Amacım senin yaptığın gibi hesap sormak değildi. Seninle aramı düzeltmek istiyorum."

"500. Kez düzeltip tekrar bozmak için mi aramızı düzeltmek istiyorsun? Ne zaman sana bir şans verecek olsam eline yüzüne bulaştırdın ve bunu ikimiz de biliyoruz."

"Evet biliyorum, çok fazla hata yaptım. Daha fazla hata yapmak istemiyorum ve bunun için elimden gelen çabayı göstermeye de razıyım. Bana bu şansı bir kez daha veremez misin?"

"Bir düşüneyim..." deyip birkaç saniye düşünür gibi durmuştu Magnus. "Düşündüm ve veremeyeceğimi fark ettim. Umarım sonsuza dek bana yaptıkların için acı çekersin."

"Magnus..."

"Ne Alec? Sana iyi olduğum zamanlar için kendime çok sinirliyim. Sen daha kötüsünü hak ediyorsun ama yine de vicdanım buna izin vermiyor işte. Ayrıca yanında hala Jace varken benimle barışmayı aklından geçirmen çok tuhaf bir durum."

"Olay her seferinde neden Jace'e geliyor?"

"Bilmem, onun da cevabını sen düşün bence. Biraz beynini çalıştır, tabii öyle bir organa sahipsen..."

Magnus daha fazla konuşmak istemediği için Alec'in yanından geçip gitmişti. Alec de bir süre tezgahtan elleriyle destek alıp sonrasında içeriye dönmüştü.

Sonrasında her şey daha sakin ilerlemişti. Alec'in zihninde yaşanan kaoslar dışından tabii...

....

Just Friends(?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin