Just Friends(?)

Korkuyor musun?

Alec Magnus ile olan dünkü olayı bir kenara bırakmaya kararlıydı. Açıkçası kendisi de geçmişi deşme derdinde değildi.

Yine de Magnus'un geçmişi hakkında daha fazla şey bilmek istediği de bir gerçekti. Ama Magnus'un kendisini rahat hissettiği zaman kendisine bunları anlatacağına da emindi. Bu yüzden onu zorlamak istemiyordu.

Ondan önce kalkmıştı. Magnus'u kaldırmak istemediği için sakince yataktan ayrılıp duşa girmişti.

Magnus için bir şeyler yapmak istiyordu. Bu otel büyük ve güzel bir oteldi. Belki bir etkinlik bulup Magnus ile ikisi için bir etkinlik ayarlayabilirdi. Bu güzel olurdu.

Belki tekne gezisi, belki gece partisi.

Gerçi parası yetmeyebilirdi ama en kötü ihtimalle annesinden para isterdi.

Bu yüzden birkaç yer gezip planlara baktı. Magnus ile baş başa yapacağı güzel bir etkinlik bulmaya çalışıyordu

İki kişinin binebildiği parasailing (deniz paraşütü) ilgisini çekmişti, parası da bütçesi için uygundu.

"Evet bunu istiyorum." Diyerek cebindeki kartla ödeme yapmıştı Alec. Şimdi gidip Magnus ile kahvaltı yapmalı ve buraya dönmeliydi.

Adamın verdiği biletleri aldıktan sonra hızlıca odanın yolunu tutmuştu. Magnus henüz ona bir şey yazmamıştı, bu yüzden Alec onun uyanmadığını düşündü.

Odasının önüne vardığında kapının aralık olduğunu görünce küçük bir şaşırma yaşamıştı. Sonrasında Magnus'un yüksek çıkan sesini işitip kapıya yaklaştı.

"Sana ne istediğini sordum. Odama niye öylece geldin Josh?"

Alec odasında dünkü adamı görünce yüzü sinirle gerilmişti. Odaya şu an dalmak istiyordu ama bu konuşmayı dinlemek de istiyordu. Evet, bu kötüydü ama kendine hakim olamamıştı.

"Gülümseyerek kapıyı açtığında mutlu olmuştum."

"Çünkü Alec geldi sandım, senin geldiğini bilsem sence o kapıyı açar mıydım? Defolup gitmeni bekliyorum."

"Gerçekten beni hiç mi özlemedin?"

"Özlemişe benziyor muyum sence?"

"Benim seni özlediğimi biliyorsun. Aylarca bana geri dönüş yapmanı bekledim ama sen yapmadın. Şu an bile seninle olmayı istiyorum."

"Ama ben seninle olmak falan istemiyorum. Ayrıca anlamadıysan tekrar edeyim, benim bir sevgilim var."

"Ne olmuş yani? Benim de karım var. Sen benimle ilişki yaşarken benim bir karım olduğundan haberin vardı ve o zamanlar bu konuları hiç sorun etmiyordun."

"Ama şu an ediyorum. Bence sen de etmelisin."

Magnus farkında olmadan sesini yükseltmişti. Alec onun sinirlendiğini gördükçe daha da sinirleniyordu.

"O zaman karımdan ayrılmayı istemiştim, sırf senin için ve sen kabul etmedin."

"Yanlış. Ben kabul ettim ama karından ayrılmanı karına iyilik olsun diye istedim. Seninle olmak için değil. O kadın senin gibi bir pislikten kurtulurdu en azından. Çık odamdan."

"O zaman böyle söylemiyordun ama. Altıma yattığın her gün daha fazlası için yalvaran sen değil miydin?"

"Ben seni kafamı dağıtmak için kullandım, aramızdaki şeye anlamlar yükleyen sendin. O zaman dediğim şeyi yine diyorum, benden uzak durmazsan karına her şeyi anlatırım."

"O zaman ben de gidip sevgiline her şeyi anlatayım, o zaman şartlar eşitlenmiş olur."

"Gerek yok, zaten bana her şeyi anlattı."