Hepiniz Asmoşa şaşırmışsınız, bakalım Asm nasıl bu kadar değişmiş?
Birkaç hafta önce:
Asmodeus hastane kapısından içeriye girdiğinde Maryse ile karşı karşıya gelmişti. Zaten amacı onu tek yakalamaktı, Magnus olmadan.
"Asmodeus, merhaba. Bir sorun mu var?"
"Biraz konuşabilir miyiz Maryse? Ameliyatından önce seni meşgul etmek istemem ama birisiyle konuşmaya ihtiyacım var."
"Tabii, konuşabiliriz."
İkisi birlikte hastane kafeteryasına gittikten sonra bir süre sessizce masada oturmuşlardı.
"Öncelikle bunlar aramızda kalabilir mi Maryse? Magnus öğrensin istemiyorum."
"Elbette, anlat hadi."
"İlk başta... ilk tanışmamız kötü geçti biliyorsun. Evine öylece gelip sana ve oğluna saygısızlık ettiğim için kusura bakma. Aslına bakarsan oğlumun teklifini de bunu telafi etmek için kabul ettim."
"Bu olay geçmişte kaldı."
"Biliyorum." Deyip ellerini birbirine bastırdı Asmodeus. "Sorun şu ki... oğluma çok kötü bir baba olmuşum ben Maryse. Bunun her zaman farkında oldum ama hiçbir zaman yüksek sesle söyleyemedim. Bugün bunu kendime söylüyorum, sen de duy istedim. Çünkü birisine söylemem lazımdı."
"Aranızda ne yaşandı bilemem Asmodeus ama o günkü tavrın bunu destekler nitelikte."
"Ben... ben berbat bir babayım ve bu durum Magnus'a özel. Nedeni ise tıpkı annesine benziyor Maryse, ne zaman ona baksam annesi canlanıyor gözümde ve beni terk edip gitmenin acısını ondan çıkarıyor gibiyim."
"Karın seni terk etmedi Asmodeus."
"Evet biliyorum ama bunu kabullenemiyorum. O beni bu dünyada yalnız bıraktı ve ben ondan sonra çok fazla hata yaptım. Kendimi öldürmeyi bile düşündüm ama Magnus'a bunu yapamazdım. Sonra kafa dağıtmak için evlendim, bir oğlum daha olunca ona sığındım. Magnus'un aksine Collin bana karımı da anımsatmıyordu, ona bakınca acı da çekmiyordum. Ama Magnus... ona baktıkça acı çekiyordum Maryse. Özellikle olay taze olduğu zamanlarda içimden bir şeyler sökülüyordu."
"Oğlundan bunun acısını çıkardın kısaca."
"Oğlumdan her şeyin acısını çıkardım Maryse, suçlu olmadığı her şeyin acısını çıkardım ondan. Yalnızca mental değil fiziksel yaralar da verdim ona. Benim yüzümden sakat kalabilirdi ve ben buna rağmen asla akıllanmadım."
"Peki şu an ne değişti Asmodeus, bunları şu an kabul etme sebebin ne?"
"Oğlum... oğlum yıllar sonra benden bir ricada bulundu, çıkarsız ve saf bir rica. Annemi kaybettim, bir başkasının annesini kaybetmesini istemiyorum dedi. Öylece bana baktı, saf ve içtendi. O an karıma daha çok benzedi Maryse ve ben karıma neden bu kadar aşık olduğumun bir kez daha farkına vardım. Ve bana bu kadar güzel bir evlat verdiği için de ona minnettarım."
Asmodeus dolan gözünü sildikten sonra derin bir nefes almıştı.
"Şimdi ne yapmak istiyorsun peki?"
"Kendime çeki düzen vermek istiyorum ama nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum."
"Sana karşı dürüst olmamı ister misin Asmodeus?"
"Evet, elbette."
"Bence sen kendine karşı bir nefret duyuyorsun. Belki içten içe Magnus gibi bir evladı hak etmediğini düşünüyor olabilirsin, onu kendinden soğutmaya çalışıyor olabilirsin. Cevabı tam olarak bilemiyorum ama bence ilk adımın kendini sevmek olmalı. Gerçek anlamda bir adım atmak istiyorsan da bu konuda yardım almanı tavsiye ediyorum. Tek başına üstesinden gelemeyeceğin kadar büyük bir durum var ortada."
"Yardım mı? Psikolojik yardım mı almalıyım sence?"
"Bu sana iyi gelecektir. Ayrıca oğlunu kabullenmelisin, homofobik olmak normal bir durum değil çünkü."
"Homofobik mi?" Deyip gülmüştü Asmodeus. "Homofobik değilim. Yalnızca Magnus'un yaptığı her şeye karşı gelmeyi kendime huy edindim."
"O zaman Magnusfobiksin sen."
"Evet, bu kesinlikle doğru bir tespit." Deyip acıklı bir şekilde gülmüştü Asmodeus. "Tavsiyene uyacağım. Belki de en başından beri tedavi alması gereken kişi Magnus değil de ben olmalıydım. Başından beri düzeltilmesi gereken kişi hep bendim ama bunu kabul edemedim, onu suçladım."
"Ama şimdi kabul ediyorsun ve bu da büyük bir gelişme bence. Bak Asmodeus, hayatımızda ailemizden daha değerli hiçbir şeyimiz yok ve sen Magnus'un senelerini ondan çalmışsın. Yine de hiçbir şey için geç değil. Magnus'un arabaya, paraya ya da maddi olan herhangi bir şeye ihtiyacı yok. Onun sana ve sevgiye ihtiyacı var. Onun gözlerinde bunu gördüm. Magnus şefkatli, temiz ve duygusal birisi. Bunların sen de farkındasın."
"O da canımı yakmak için çok fazla şey yaptı, sırf bana inat olsun diye erkeklerle takılıp onlarla yatıyordu ve bunu gözüme sokmaktan çekinmiyordu."
Maryse Asmodeus'un bu lafına yandan bir gülüş atmıştı.
"Bence sen oğlun niye bunu yaptı diye değil de ben onu niye bu hale getirdim diye düşünmelisin. Ayrıca oğlun isterse 100 isterse 1000 kişiyle yatmış olsun, bu onun içindeki güzelliğe gölge düşürmez."
Maryse bunu dedikten sonra uzanıp Asmodeus'un elini tutmuştu.
"Günün sonunda herkes gittiğinde Magnus senin yanında kalacak. Bunu hiçbir zaman unutma Asmodeus."
"Evet, bunun farkındayım zaten. Sanırım farkına varmak zorunda olduğum binlerce şey daha var. Tavsiyene uyacağım. Teşekkür ederim Maryse."
"Asıl ben teşekkür ederim, beni ciddiye aldığın için."
....
Maryse>>> Alec diyebilir miyiz? Bence deriz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanficAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...