Arkadaş...
Alec ile arkadaş kalabilir miydi cidden Magnus?
Bu konuşma üstünden bir haftadan fazla zaman geçmişti. Şu an araları iyiydi. Genelde arkadaşların yaptığı şeyleri yapıyorlar, birlikte kafeye gidip bazen oyun salonuna giderek oyun oynuyorlardı.
Birbirleri ile arkadaşça mesajlaşıyorlardı.
Ama Magnus onu istiyordu, arkadaşlık dışında her şeyi yapmak istiyordu.
Sahilde uzun yürüyüşler yaparken onun elini tutmak, kumlara uzanıp gökyüzünü izlemek, arabayla uzun yolculuğa çıkarken yan koltukta uyumuş Alec'e bakıp gülümsemek istiyordu.
Sevişip sabaha yorgun uyanmak, birlikte duş alıp saatler süren konuşmalar yapmak istiyordu.
Mümkün olmayan bu hayallere bir haftadır kendini çok fazla kaptırmıştı. Alec ise onun aksine arkadaşlık olayından memnundu.
Magnus ile baştan beri arkadaş olması gerektiğini düşünüyordu. Onunla arkadaş olmak güzeldi. Kafaları bazen uyuşmasa da Magnus ona arkadaşlık anlamında iyi geliyordu.
Sevgililik olayını hiçbir zaman düşünmemişti Alec. Zaten Magnus ile bunu düşüneceğine ondan tamamen uzak durmayı yeğlerdi.
"Ben geldim."
Magnus Alec'in yanındaki boş sandalyeye otururken Alec kafasını kaldırıp ona bakmıştı. Ah evet ya, bugün çıkışta Magnus ile kafeye gideceklerdi, verdiği söz aklından çıkmıştı.
"Ah... hoşgeldin. Bir an aklımdan bugünkü planımız çıkmış."
"Öyle mi? Özür dilerim, keşke gelirken haber verseydim."
"Sorun değil, biraz oturalım sonra gideriz. Ders matematikti ve kafamdan şu an dumanlar çıkıyor."
"Seni çok iyi anlıyorum. Bana da aynısı oldu." Deyip arkasına yaslandı Magnus. "Bize içecek bir şeyler alsana, bugün sen ısmarla. Kafede de ben ısmarlarım."
"Tabii, ne içersin?"
"Latte varsa güzel olur."
"Var diye biliyorum. Gelirim şimdi."
Alec ayaklandığı zaman Magnus da etrafına küçük bir bakış atmıştı. Ne zaman buraya gelse herkesin bakışları üstüne çevriliyordu.
Alec de bunun farkındaydı. Zaten etraftan onlarca şey duymuştu. Magnus ile yattığını söyleyenler, Magnus ile yatmak isteyenler, Magnus'tan hoşlananlar...
Bu kadar popüler olması normal miydi?
"Hey Alec, Magnus yine burada. Onunla çok yakınsınız sanırım."
"Hey Liz, evet arkadaşız."
"Sende telefon numarası da vardır, bu arkadaşına bir iyilik yapıp bana onun numarasını verebilir misin?"
"Gidip kendin isteyebilirsin bence." Deyip sinirle iç çekti Alec. "Beni aracı yapma."
"Çok sıkıcısın. Her neyse, ben gidiyorum. Senden bana ekmek çıkmayacak."
Liz yürümeye başladığında Alec de kantinden sipariş veriyordu. O sırada telefonu çalmaya başladı.
Jace arıyordu.
"Efendim Jace?"
"Dostum nasılsın? Dersin bitti mi?"
"Bitti evet."
"O zaman yanına geliyorum, birlikte beyzbol maçı izlemeye gideriz. İki tane harika yerden biletim var."
"Beyzbol maçı mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...