Şu an yapma

579 78 84
                                    

Magnus Alec ile yakınlardaki bir kafeye gelmişti. Sipariş olarak bir sürü kahvaltılık malzeme siparişi vermişti Magnus.

Siparişi alan kız Alec'in yüzüne birkaç saniyeden fazla bakıp sonrasında yanlarından ayrılmıştı.

"Yüzüm çok mu kötü gözüküyor?" Dedi Alec Magnus'a bakarak.

"Evet, kaza geçirmiş gibisin. Birbirinize bu kadar girmiş olmanız çok kötü."

"Tepkim bence sakin bile sayılabilirdi, yaptığı şeylerden sonra fazlasını hak ediyordu."

Alec bunu dedikten sonra önünde duran peçete ile oynamaya başlamıştı.

"Dün çok saçmaladım mı? En son babanın eve geldiğini hatırlıyorum. Umarım seni babana karşı mahcup etmemişimdir."

"Babama karşı bir şey yapmadın. Ki yapmış olsan da sorun olmazdı. Aksine keşke üstüne falan kusuverseydin. Yok ya da Alison'ın üstüne kussan daha iyi olurdu."

"Babanın sevgilisi cidden çok gençmiş."

"Sanırım seninle yaşıt hatta senden daha genç bile olabilir." Deyip yüzünü orman manzarasına çevirdi Magnus. "Düşünsene, küçükken parkta oynarken Alison'a denk gelmiş olabilirim ve babam yanımıza gelip Alison'a ne tatlı bir kız demiş olabilir. Düşün, o kadar çok yaş farkı var."

"Böyle söyleyince korkunç geldi."

"Korkunç zaten. Ama sanırım bizim ailede genetik. Dedem de 3 tane eş değiştirdi ve her seferinde eşlerinin yaşı küçülüyordu. En sonuncusu kendisinden 25 yaş küçüktü. Zaten kısa zaman sonra boşandılar. Babam da ona çekmiş olmalı."

"Genetikse ileride yandın demek oluyor bu."

"Neden yandım demek oluyor? Genç ve çıtır kızlarla takılmanın neresi yanlış?" Deyip gülmüştü Magnus. Ciddi olmadığını bildiği için Alec de gülmüştü. "Keşke babam senin annen gibi bir kadınla olsaydı. Güzel, zeki, asil ve kendi ayakları üstünde duran... ah ama babamda nerede o yürek?"

"Aman aman, söyleme böyle şeyler. Babanı kötülemek istemem ama annemin anlaşacağı birisi değil kesinlikle."

"Bu kötülemek olmuyor, gerçekleri konuşmak oluyor. Oğlu olarak ben bile babamla anlaşamıyorum, annen onu iki güne kapı dışarı ederdi. Gerçi babam bu sıralar biraz düzelme göstermeye başladı. Dünkü olayda ağzıma edebilirdi ama senin için destek verdi bana. Ki seninle aramızda olan şeyin farkında olduğuna da eminim."

"Annemle de iyi anlaşıyor, o yüzden beni de sevmiş olabilir."

"Bilmiyorum, olabilir. Bazı zamanlar babamı anlamak çok zor."

Magnus bunu dedikten sonra masaya çeşit çeşit kahvaltılık malzeme gelmişti. Alec'in midesi pek iyi değildi ama yine de bir şeyler yiyecekti.

Gerçi konuşurken dahi dudak kenarındaki yara yüzünden acı çekiyordu. Bir şeyler yemeye çalıştığı zaman acı daha da arttı ve Alec elini o kısma götürdü.

"Canını mı acıttın?"

"Sızlıyor biraz."

"Yavaş yemeye çalış." Deyip elini Alec'in yüzüne çıkardı Magnus ve yavaşça Alec'in yüzünü okşadı. "Canını acıtma."

Magnus elini çekip kendi tabağına gözlerini çevirdikten sonra Alec bir süre öylece Magnus'a bakmaya devam etmişti. Magnus'un bu yaptığı şey bir an için kalbinde bir yerlere dokunmuştu.

Ondan hoşlandığını biliyordu ama bir şeylerin bu kadar derine işlediğinin farkına yeni yeni varıyordu.

"Beni izleyeceğine yemeğini ye."

Just Friends(?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin