Magnus dağ evinin kapısını açtıktan sonra Alec'i içeriye sokup sonrasında adeta koltuğa fırlatmıştı.
"Sen burada kal, şalterleri açıp geleceğim."
"Zaten bir yere gidecek halde değilim."
Magnus onu orada bırakıp telefon ışığı yardımıyla evin ana şalter bölümüne inip şalterleri kaldırmıştı. Hemen sonra yukarıya dönüp ışıkları açtı.
"Duş alman lazım, berbat haldesin."
"Çok yorgunum, duş almadan uyusam olmaz mı?"
"Bebek gibi mızmızlanma." Deyip Alec'i çekerek ayağa kaldırmıştı Magnus. "Şimdi sana duş için su ayarlayacağım ve sen de banyo yapacaksın."
Alec tamam dercesine başını salladığında Magnus onu yukarı kata taşıyıp sonrasında banyoya sokmuştu. Klozetin üstüne Alec'i oturttuktan sonra da suyu ayarlamak için küvete yöneldi.
"Kendimi nasıl affettirmeliyim?"
"Çeneni kapamayı deneyebilirsin mesela."
Magnus suyu ayarlamaya çalıştığı sırada bir anda arkasında bir nefes hissetmiş ve hemen ardından beline sarılan kolları hissetmişti.
"Benim tanıdığım Magnus..."
Alec'in sözü tamamlanmamıştı çünkü Magnus su başlığını Alec'e tutmuştu. Alec ani bir refleks ile geriye tökezleyip popo üstü yere düşmüştü.
"Sen Magnus'u çok iyi tanıyamamışsın Alec, ben sana kendimi en kısa zamanda tanıtacağım. Şimdi üstünü çıkarıp duşa gir, kıyafetlerini tekrar giyme. Sana kıyafet ayarlayacağım ben."
Duş başlığını tepeye bıraktıktan sonra Alec'i tek bırakarak banyodan çıkmıştı.
Önceden kısa bir zaman da olsa sigara kullandığı bir dönem olmuştu ve şu an yanında sigara olsa birkaç dal sigara içeceğine emindi.
Magnus kapıya yaslanmış bir şekilde Alec'i beklerken bir anda içeride büyük bir gürültü kopmuştu. Magnus panikle içeriye girdiğinde Alec'in tepede asılı duş perdesi ile birlikte küvete düşmüş olduğunu fark etmişti Magnus.
"İyi misin?"
"Kafam acıyor."
"Seni yalnız bırakan ben de kabahat." Deyip Alec'i güçlükle kaldırdı Magnus. Duş perdesini küvetten çıkardıktan sonra Alec'e sinirli bir bakış atmıştı.
"Gir şu küvete, ben yıkanmana yardım edeceğim."
"Gerek yoktu."
"O zaman düzgünce yıkansaydın."
Alec itiraz edecek halde olmadığı için küvete girip bağdaş kurarak oturmuştu. Magnus da bir bebek yıkıyormuş edasıyla onu yıkamaya başladı.
Küçükken kardeş Collin'i çokça kez yıkamışlığı vardı, bu yüzden bu işte iyi olduğu söylenebilirdi.
Alec de olayın mahçupluğu ve kendine yavaş yavaş gelmeye başlayan kafası yüzünden sessiz kalma kararı almıştı. Magnus bir yandan da Alec'in yaralarını inceliyordu. Jace ile ciddi anlamda kavga etmiş olmalılardı.
"Sorunlarını şiddetle çözemezsin Alec."
"Bunu diyen kişi tüm okulun içinde Jace'in üstüne atladı, ben mi yanlış hatırlıyorum."
"Bir anda gözüm dönmüştü."
"Benim de bir anda gözüm döndü."
"Neden ki? Jace'e inandığın dönemde onun yanında gayet rahat ve mutluydun. İnsan az da olsa şüphe duysa bu kadar rahat olabilir miydi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...