Collin bugün hastaneye elindeki dikişleri çıkarmaya gelmişti. Abisi ısrar etmiş olsa da Collin tek gideceğini söylemiş ve onu bir şekilde ikna etmişti.
Artık kocaman bir adamdı, kendi işini kendi yapabilirdi.
Bu düşünce ile hastanede ilerlerken bir anda birisi ona çarptı ve Collin neredeyse yere düşecekti.
"Seni geberteceğim. Gel buraya, bak sadece birkaç kemiğini kıracağım. Zaten hastanedeyiz, hemen tedavi ederler."
Collin kendine çarpan gence garip bakışlar atarken güvenlik görevlisi de genci çekmeye çalışıyordu.
"Sorun çıkardığın yeter genç adam, hastaneden atılmak mı istiyorsun?"
"Burada neler oluyor Russell?" Dedi Collin tanıdığı güvenlik görevlisine seslenip.
"Bu genç adam sorun çıkarıyor. Kavga edip yaralanmış, yine kavga etmeye çalışıyor."
"Ya abi, bıraksana beni. Bak cidden bir şey yapmayacağım, sadece birkaç kemik kıracağım."
Güvenlik görevlisi genci çekiştirek götürürken Collin de az önceki şeye gülmeden edememişti. Sonunda elindeki dikişleri çıkarmak için doktorun odasına ilerledi ve kısa zaman sonra elindeki dikişlerden kurtuldu.
Odadan çıktıktan sonra tekrar şu agresif gençle karşılaşmıştı.
"Az önce sana çarptım ve özür dileyemedim, kusura bakma." Dedi genç ona doğrudan bakarak.
"Sorun değil. Ben Collin bu arada."
"Ben de Liam."
"Liam... neden o denli sinirliydin Liam?"
"O it sokaktan geçen kızlara asılıyordu, ben ayar oluyorum böyle şeylere. Sen misin bunu yapan deyip daldım herife. Neyse, şikayetçi olmayacakmış. Asıl ben ondan şikayetçi olmalıydım. Pis sapık."
Collin onun yüzündeki ifadelere istemsizce gülmüştü.
"Her sorunu şiddetle mi çözersin sen?"
"Hak eden olursa genelde böyle çözmeyi deniyorum." Deyip Collin'in iz kalmış eline baktı Liam. "Sana ne oldu?"
"Elimi cam kesti." Demişti Collin hızlıca cevap verip. "Önemli bir şey degil, dikişleri aldırdım."
"Sen çok şey bir çocuğa benziyorsun."
"Ney?"
"Nazik, kibar... benim olmadığım her şey kısaca." Deyip yürümeye başlamıştı Liam. Collin de onun peşinden yürümeye başlamıştı.
"Yani, öyleyim evet ama bundan memnunum."
"Tabii, insan olduğu kişiden memnun olmalı elbette. Şey... ben bir şeyler yiyecektim de. Az ileride bir kafe var, bana eşlik etsene. Benim hiç arkadaşım yok da. Hepsi benden korkuyor."
"Korkmak için haklı sebepleri var gibi duruyor." Deyip gülmüştü Collin. "Ama ben sana eşlik ederim. Benim de bu aralar pek arkadaşım yok."
İkisi birlikte bahsi geçen kafeye giderken bir süre daha birbirleri hakkında konuşmuşlardı.
"Bu arada kaç yaşındasın Liam?"
"16'ya girmeme az kaldı, 16 diyebiliriz kısaca."
"Aynı yaştayız o zaman, ben de yeni 15 oldum."
"Buna rağmen baya uzunsun."
"Okulun basketbol takımında olduğum içindir."
"Basket mi? Nefret ederim. Ben daha çok lakros adamıyım." Deyip ellerini havada sallamıştı Liam. "Hatta haftaya maçım var, izlemeye gelsene."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just Friends(?)
FanfictionAlec üniversitenin okçuluk kulübünün kantininde, dans kulübünden Magnus adında birisi ile tanışır. Ve ikisi de ne olduğunu anlamamışken kendilerini boş bir kulüp odasında sevişirken bulurlar. Sıradan bir hikaye gibi başlayıp ilerleyen zamanlarda geç...