........Küçük Ferideyi salıncağa oturtan Ferit ,bir yandan geçmişi gözünün önüne getiriyor, bir yandan da Ferideyi sallıyordu. Kızının ondan sallanma isteği ,geçmişin Ferit'e verdiği bir acıdan ibaretti. Sanki hayat bir şeyleri bile bile önüne sürüyordu, her ne kadar geçmişten uzak durmaya çalışsa da ,bir o kadar daha, üzerine geliyordu her şey, hayat bazen kaçmaktan ziyade kişinin üzerine gönderdiğini ,olduğu gibi kabul etmekle de, bir şeyi değiştirme şansını ,azda olsa verebiliyor insana. Doğru olan şey, üzerinde duracak olduğun nokta ,senin onu nasıl karşıladığın tepki ve bir sonraki hamle, onun karşısında kalkanın düştüğü anı unutmamak gerek ki ,mızrağın gireceği tek yer, insanın kalbidir, eğer hedef şaşarsa, bu hayatın sana merhamet ettiği anlamına gelir, senin başarılı olduğun değil.
Xxxxxxxx
Akşam yemeği sonrası, kahve içmek için, evin bahçesinde bulunan kamelyaya giden Feride ,kahve servisini evin hizmetlisinin elinde değil ,eşinin elinde kendine doğru geldiğini gördü. Havalar henüz fazla ısınmadığı için, Enderin kolunda asılı iki polar vardı. Enderin bu jesti ,Ferideyi şaşırtmıştı, elinde bulunan tepsideki kahveyi eşine uzattıktan sonra, kolunda asılı bulunan poların birini de Feride'nin omuzlarına örtüp ,sonra da ,kendi kahvesini alıp ,eşinin karşısına geçen Ender ,kendi kahvesinden bir yudum alıp..
''Kahveni beğendin mi canım''
Bir yudum aldığı fincanını elinde tutan Feride, bu soru karşısında birkaç saniye bekledikten sonra.
''Eline sağlık ,güzel olmuşta, şimdi bu centilmenliğini neye bağlayacağız.''
''Daha önceki sebepsiz centilmenliklerimden ve her zaman ki ince ruhumun, içinden geldiği gibi davranmamdır, başka hiçbir sebep aranmamalı, hem bunu da ilk kez yapmıyorum''.
''Peki Ender ,senin dediğin gibi olsun, her ne kadar sözlerine inanmakta güçlük çeksem de, yine de senin dediğin gibi olsun.''
''Rahat ol canım inanabilirsin, geçmişi baz alıp bu günü değerlendirme, her insanın ufak tefek hataları olmuştur ,geçmişte ki mazi bunlar ile doludur, küçük meseleler bu gün ki huzurlara zarar vermemeli ,yapılması gereken en mühim iş ,önce bu ve buna benzer küçük pürüzlerin üzerine sünger çekmektir, yoksa hayat başka türlü güzelleşmez.''
''Senin dediğin güzellik geçmişe sünger çek ,yaşanan güzel anın tadını çıkar ,her hangi bir dövülme de veya aşağılanıp terk edilmede sineye çek ve sus sonra sana bunları yaşatan mavi boncuk gösterip sırıttığında hemen geçmişi unut ve o anın tadını çıkar, evlilik anlayışın gerçekten taktire değer.''
Feride'nin bu sözlerinin ardın dan ,Ender oturduğu masada bir süre sessiz kalarak başı önde önüne baktı.
Elindeki fincanı masaya koyan Feride
''Neden sustun Ender ,sana geçmişi hatırlattım diye, vicdanın mı sızladı, beni darp ettiğin günler mi geldi aklına''
''Lütfen bu konuyu kapatalım Feride''
O sırada bahçe kapısı aralandı içeri giren bir bayan..
''İyi akşamlar Feride hanım.''
Oturduğu yerden kalkan Feride, kamelyanın dışına çıkarak