Bölüm 57

46 1 0
                                    


                      .....Yattığı yerden Feride'nin elini tutan Ferit ,birden ayağa kalkarak

''Sen getiremez misin''..?

                            Bir süre Ferit'in gözlerine baktıktan sonra..

''Şey tabiî ki getiririm.''.

''Şimdi rahatladım işte.''.

                           Ferit'in bu cevabına gülerek tebessüm eden Feride

''Neyin şüphesini ediyorsun..? sen olsan getirmez misin''..?

''Değil bir tas çorba ,bir saniye bile başından ayrılmam''..

                               Bu cevap ,Feride'nin gözlerinde düşünceli bakışlara sebep oldu. Birden konuyu değiştirerek..

''Hadi evin önüne kadar koşarak gidelim, yoksa ikimizde hasta olup yatağa düşeceğiz, sonra bize kim çorba getirir..''?

                           Çocuklar gibi eğlenip ,kar topu oynayarak Feride'nin durduğu aparmanın önüne geldiler, soğuktan yüzleri kızarmıştı.

''En son attığın kar topu direk gözüme geldi, hiç bir atışın başarılı gitmedi, bayan yaramaz talebe.''

''ha...ha...ha...Ferit inan ki gözüne vurmak istemedim. Senin bana yüzünü dönmen ile  benim kar topunu atışım ,aynı ana denk geldiği için böyle oldu, canın yanmıyor ya''..

''Yok canım ...Şaka yapıyorum, senin attığın kar topu ne kadar canımı yakabilir ki...Bana ancak mutlu geçen çocukluk yıllarımı hatırlatır.''

''Buna sevindim ..bu arada üstün başın çok kötü ıslanmış.''.

''Sende aynısın en iyisi ben buradan ayrılayım, eve gidip üstümü başımı değiştireyim''.

''Olmaz Ferit ,seni bu şekilde eve gönderemem ,gidene kadar hasta olursun, hem evin uzak hemde soğuktur şimdi.''

''Eski bir ısıtıcım var, fena sayılmaz, bir süre kıyafetlerimi önüne serer isem onları kurutur.''

''Yapma Ferit böyle olmaz. Bu gün benim için ıslandın. Eğer hasta olursan bu beni çok üzer, şimdi benim eve çıkalım, ev kaloriferli her yer sıcak, üzerindeki ıslak kıyafetleri değişirsin''.

                      Bir süre önüne bakan Ferit.

''Ben yine de evime gideyim''.

                     Ferit'in elini tutan Feride

''Lütfen Ferit itiraz etme, ben apartmandan içeri girip evde seni bekleyeceğim''

                      Hızla apartmana giren Feride, hemen dairesine çıkıp içeri girdi, bir süre sonra giydiği montun kapüşonu ile başını örten Ferit, doğruca Feride'nin olduğu daireye girdi.

''İşte bu kadar Ferit ,görüyorsun ev sıcacık ve sen bu halde onca yolu yürüyerek evine gitmek istiyorsun şimdi ,söyle bakalım, hangimiz yaramaz talebe.''.?

                       Ferit güldü...

''Tatbiki sen ''..

''Peki yine öyle olsun. Şimdi istersen bu üzerindeki kıyafetleri değiş. Çok üşüdün gel banyo bu tarafta. Sana bir kaç kıyafet  vereyim ,belki uymaya bilir, âmâ hiç değilse ıslak değiller.''

                            Çekingen bir tavırla başını sallayan Ferit, Feride'nin getirdiği kıyafetleri alarak banyoya girdi. Feride ise bu sırada kendi odasında ,üzerindeki ıslak kıyafetleri değişti, hemen ardından mutfağa girerek iki kupa bardakta kahve hazırladı sırada Ferit banyodan çıktı. Üzerine giydiği kıyafetler çok büyük olduğundan ,nerede ise kıyafetlerin içinde kaybolmuştu, onun bu halini komik bulan Feride ..

''Ferit kusura bakma ama, gülmeden edemeyeceğim, kıyafetlerin sana bu kadar bol olacağını tahmin etmemiştim. Şu kazağın kollarını kırarsak yukarı doğru, biraz daha iyi olacaktır. Âmâ olsun yine de kötü durmamış.''

''O kadar önemli değil, geçici olarak giyilmiş bir kıyafet sadece ,büyükte olsa küçükte olsa fazla bir önemi yok, eve gidince hallederim. Âmâ kıyafetlerin büyük olması güzel bir şeye vesile oldu''.

''Neye ''

''Senin içten bir şekilde gülmene ,o kadar çocuksu bir hal alıyor ki yüzün, o an yüzüne bakmak insanın içine huzur veriyor''.

''Çok teşekkür ederim Ferit, gülmemi bu kadar candan istemen beni sana minnettar kılıyor, şu kısa zamanda hayatında neleri değiştirdin''.

''Bırakalım şimdi bunları ,içeride iki fincan kahve görüyorum.''

''Peki o zaman, sen oturma odasına geç, bende kahveleri alıp geliyorum.''

                            Bir süre sonra elinde kahveler ile odaya gelen Feride

''Şimdi içimizi ısıtma zamanı ,böyle bir çocukluktan sonra bu kahvelerin iyi geleceğinden şüphe yok.''

''Kesinlikle öyle ,ama benim için dünyanın en güzel çocukluğuydu''.

                              Ferit in yanına oturan Feride..

''Bu gün çocukluğu senin sayende yaşadım Ferit. Dün yaşadığım hayatla bu günü kıyasladığımda arada ne büyük bir fark olduğunu görüyorum. Dün Mustafa'nın içinde bulunduğu psikolojik buhranı dinleyip ,onu anlamaya çalışıyordum, ve bizim göremediğimiz hayatın diğer yüzlerini de''.

''Lütfen onunla yaşadığın şeyleri ve sana anlattıklarını hafızandan sil. Belki kendince doğru sözler bunlar .Ama senin yaşamış olduğun hayat zaten sana yeteri kadar ıstırap veriyordu, birde bunları düşünerek kendine ıstırap verme.''

''Peki..''

''Bu arada kahve harika olmuş ,eline sağlık.''

''Teşekkürler ederim de hazır bir kahve olduğu için bana fazla iş düşmüyordu. Kahvenin bize bu kadar güzel gelmesinin sebebi yaşadığımız soğuğun bir neticesidir.''

                       Muzip bir şekilde kahvesini yudumlarken gülen Ferit..

''Unutma ki, kar topu oynamak için sen ısrar ettin.''

''Hayır etmedim.''

''Peki yaşlı adam kime bağırdı''.

''Tabi ki ikimize''

''Hayır salıncakta sen oluğun için seni talebe zannetti, asıl kızdığı kişi sendin..''

''ha...ha...ha...Adam yaşlı olduğu için gözleri görmüyordu bence. Benim hiç talebeye benzer bir halim var mı..''?

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin