Bölüm 81

42 1 0
                                        


......Kim bilir ,belki de babası istemiştir resim sanatıyla ilgilenmesini, belki de başka bir yakın akrabasından görmüştür.

                                                 Ferit'in omzunu tutan Mete

''Gidelim artık Ferit ,onu gördün, evli ve mutlu ,eğer karşısına çıkmak isteseydin, bu her ikiniz içinde  iyi olmayacaktı, şimdi gidelim artık lütfen.''

                                                   Mete araca binerken, Ferit son bir kez daha Feride'ye bakmak istedi. ilk aşkına ,ilk sevdasına, ayaklarını yerden kesen ,yıllar geçtikçe güzelleşen o kişiye son kez baktı, ardından hızlı adımlar ile araca binerek ,oradan uzaklaştılar

                                                    Eve dönüş yolunda tek kelime dahi etmediler, aracın içinde her ikisinin de dudakları mühürlenmişti. Mete yine de, ara ara Ferit'e bakıp, bir şeyler söylemesini bekliyordu ,o konuşmayınca kendisinin de bir şeyler söylemek içinden gelmiyordu .Araç bir süre sonra Ferit in evinin önünde durdu, araçtan inen Ferit ,Mete'ye iyi akşamlar dilerken

''Ferit bu asık suratla eve girmeyeceksin  halde ,unutma ki sen Aymira ile evlisin, sakın bir hata yapma, şu dökülen yüzünü biraz topla, bunu sebebini sorup ta üstelemeyecek mi zannediyorsun, lütfen kendini toparla''

''Tamam sorun yok.''

                                               Eve doğru ilerleyen Ferit, bir yan dan da yüz hatlarını gerginleştirip normale dönmeye çalışıyordu ,kapının önünde durup zile bastı ,kapıyı açan kişi kayın validesi idi

''Hoş geldin oğlum''

''Hoş bulduk anne ,Aymira nerede''

''Mutfakta, hamarat kızında ona yardım ediyor.''

                                               Zor da olsa tebessüm eden bir yüz ifadesi ile, mutfağa giren Ferit

''Bakalım anne ve kızı mutfakta neler yapıyormuş''

                                                Babasının geldiğini gören küçük Feride, koşarak ona sarılıp .

''Hoş geldin baba ,bizde annemle yemek hazırlıyorduk.''

''Sen o kadar büyüdün mü''.

''Evet baba, hem de çok''

                                               Aymiraya yaklaşan Ferit ,onu boynundan öperek

''Kolay gelsin hayatım''

''Teşekkürler canım hoş geldin, yemek şimdi hazır olur.''

''Acele etmene gerek yok, öğle yemeğini biraz geç yedik, yardıma ihtiyacın var mı..?''

''Yok canım ,ben hallederim,  zaten az kaldı, günün nasıl geçti.?''

                                               Bir süre durgunlaşan Ferit..

''Her zaman ki gibi, bu günde karşıya geçtik, yeni açılan bazı hasta haneler vardı, Mete ile onları dolaştık ,araç yolculuğu beni yordu biraz, ara ara başım ağrıyor sanki''

''Anladım hayatım ,yemekten sonra bir ağrı kesici alır hemen istirahat eder sin, ben şunları masaya götüreyim''

                                                 Ailece yenen akşam yemeği sonrası, masadan kalkan Ferit, müsaade isteyip kitaplık odasına geçti, Aymira'nın ''bir ağrı kesici alıp hemen yat teklifine'' birkaç kitap inceleyip hemen yatacağını söyleyen Ferit, ilaç sektöründe ki bir iki kitabı ve özel günlüğünü alıp masasına oturdu ,eğer bu gün yaşadığı şeyleri yazmaz ise, bunun kendini huzursuz edeceğini düşündü, özellikle yıllar sonra Ferideyi görmesi, onu yazma konusunda daha çok tetikliyordu.

                                              Kalemini eline alıp son yazdığı günlüğünü biraz okudu .Günlük hep ona duyulan özlemle doluydu ,onu görebilmek, nerede olduğunu bilmek ile doluydu ,kapıda yazılan her satır onunla konuşulurmuş gibi yazılıyordu. Fazla zaman kaybetmeyen Ferit ,hemen yazmaya koyuldu.

                                                                        -------MEKTUP ---------

                               Merhaba sevgili Feride, biliyor musun, bu gün seni görmek gibi, büyük bir mucize yaşadım. Anadolu yakasında Mustafayı gördüm, bana oturduğun evin adresini verdi .Öyle hemen vermedi aslında  .Yaklaşık bir saat kadar da konuştuk, verip vermemekte çok tereddüt etti. En son ayrılırken ,daha fazla dayanamayıp, bana adresi verdi. Ama eşin Enderin şoförlüğünü yapması ,gerçekten tuhafıma gitti .Mustafa gerçekten çözülmesi zor biri,  bana senin oturduğun evin adresini vermesi, beni çok mutlu etti. İlkten vermemesi ,geçmişe dair yaşananların tekrarlanması korkusuydu aslında, haklıydı ,ama seni görme duygusu içimde öylesine bir yer etti ki ,ne silebiliyorum, ne de unuta biliyorum , önüne asla geçemiyorum. Coşkun bir sel gibi, sanki bir kez olsun görsem geçer diye hep düşündüm, arkadaşım Mete ile Mustafa'dan aldığım adrese gitmek için yola koyuldum ,inanır mısın Feride ,seni göreceğim diye, kısacık yol bitmedi, bitmek bilmedi ,en sonunda senin yaşadığın sitenin önüne geldik, içeri giremediğimiz gibi duvarın kenarından içeri baktım, bu şekilde seni görmem imkansızdı, aslına bakarsak pekte umudum yoktu ,ta ki sen balkona çıkana kadar .O an her şeyin durduğunu fark ettim, dünyanın dönmesi etrafımdaki insanları ,evler inan ki bunların hepsi, sanki sen balkona çıkınca yok oldu, yer yüzünde sadece ikimiz kalmış gibi hissettim kendimi , belki de seni görmeyişimin  uzun zaman olması dan ötürü  böyle oldu, o an sana bağırmamak için kendimi zor tuttum, arkadaşım Mete'ye pek bir şeyler belli etmedim, ama sana dokunamamak , senin beni görmemen, inan ki beni kahretti ,uzun süre baka kalmaktan başka ,o an yapılacak başka bir şey yoktu. Her saniye her dakika sana dokunamadığımın  acısını çektim, yaşadığımız o son gece hiçbir zaman aklım dan çıkmadı, her gün seni göreceğim diye, tekrar elini tutacağım ümidi ile yaşadım ,şimdi seni gördüm ve geriye sana dokunmak kaldı ,ah Feride bir bilsen bu sözleri yazar iken çektiğim acıları. Yüreğimin sızlamasını mı dindirsem, yoksa ruhumun çektiği acıyı mı, bir yanda beni tüm kalbiyle seven Aymira var hemen yanı başımda , o kesinlikle sevilmeyi ve saygı duyulmayı sonuna kadar hak ediyor. Ne zaman bu deftere bir şeyler yazmaya kalksam, vicdanım tarafından ihanet ile, aklım tarafından ise mantıksızlıkla suçlanıyorum. Kalbim ikisinin arasına sıkışıp kalıyor ,tıpkı sen ve Aymira arasına sıkıştığım gibi, daha öncede dediğim gibi, sanki bir günahın bedelini ödüyorum, seni görmem ve sonrasın da kaybolman, ilahi kudretin seni karşıma çıkararak bana aşkın en saf ve en temiz halini gösterdi ,ama seni benden ayırışı da, aşkın ne kadar acımasız olduğunu ağır bir tokat atarak bana hatırlattı. Bir kelebeğin ömründen daha kısa süren bu aşk ,bana çok şeyi henüz her şeyin başında iken öğretti, belki bir tecrübe gözü ile bakılabilir ,ama bana tecrübeden çok büyük acılar verdi ,eğer bir şeyler kazandırmış ise de, bunu çok şeyleri alarak yaptı, şimdi o alınan şeylerin acısını ve yokluğunu çekerek yaşıyorum.

                                                                              Xxxxxxxxx

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin