Bölüm 11

306 22 1
                                    


       ....Salonda büyük bir sessizlikle her kes Aymira'yı dinledi. Yaptığı konuşma bazı kişileri düşündürürken, bazılarının ise dikkatini çekmedi. Üç beş kişi konuşmanın yarısında dışarı çıktı .Aymira bunları fark etmesine rağme,n konuşmasını hiç bozmadan devam ettirdi. Aslında yapmak istediği konuşmayı çok daha farklı düşünmüştü. Kürsüye getirmiş olduğu kağıtlara konuşacak olduğu konuların başlıklarını ve bu konularla ilgili küçük açıklamaları içeriyordu .Hukukta adalet ,hukukta vicdan  gibi detaylara geniş bir bakış açısından  kendi yorumlarıyla beraber anlatmayı hedefliyordu. Ama istediği gibi olmadı .Bazı yerlerde konu anlatımı yaparken hocaları ile göz göze gelmesi yapacak olduğu konuşmada etki yarattı. Arkadaşları bile tam olarak değindiği konularla ne kadar derine ineceğini bilmiyorlardı. Belki de hayattan alıntı ,hikayelerle hukukta adalet ve vicdan konularına değinecekti. Belki de bazı kıyaslamalar yapacaktı. Bazen fakültedeki arkadaşları ile hukuk üzerine sert tartışmalara girdiği oluyordu. Savunduğu konu merhamet ve acımak konularının hukukun içinde de  olmasıydı. Kendine göre bazı çözümlemeler üretiyordu .Merhamet ve vicdana dayalı adalet konuşmasının olmadığı yerde, bir çözümleme beklenemezdi. Kişi aldığı kararlarda sadece mantık ve akla dayalı hüküm vermesi için gerçekçiliği ve şeffaflığı açısından tatmin etmeyişi olabilirdi.

                                       Aymira'nın konuşması bitmişti. Onu dinlemeye gelenlere teşekkür edip kürsüden ayrıldı .Mete ve Ferit salonun bahçesinde Aymira'nın gelmesini bekliyorlardı. Bir yandan da onun yaptığı konuşmayı tartışıyorlardı.''Aymira'nın sözleri yine kafa karıştıracak cinsten idi '' derken Mete ''Haklısın bazen onu anlamakta zorluk çekmiyorum değil '' dedi Ferit .

                                     Konuşma esnasında Aymira kapıda göründü. Her zamanki kendinden emin adımlarla Mete ve Ferit'e doğru yürüyordu .Siyah ve uzun saçları görselliğine renk katmadığını kimse iddia edemezdi. Bilgili ve güzel duruşuyla ,her zaman dikkat çekiciydi. İnsanların gözüne şirin ve güzel görünmektense akıllı ve bilgili görünmeyi tercih ederdi. En önemli sözlerinden biride ''Önce insan olup ,sonra insanlığa ,insan kazandırmaktır '' derdi

                                   Aymira'nın hukuk bölümünü seçmesinde ,suikast sonucu hayata gözlerini yuman savcı babasının olması ,büyük bir gerçekti .O şehit bir savcı kızıydı .Hayata bakışı diğer öğrenciler gibi değildi .Beşeri sistemde olması gereken adaleti ,sadece hukuk kitaplarına göre değerlendirmedi. Tıpkı yıllar önce babasının yaptığı gibi.

                              Mete ve Ferit'e yaklaşan Aymira 

''Merhaba arkadaşlar nasılsınız'' ?

                            Kısa bir tokalaşmadan sonra 

''Seni dinledikten sonra daha iyi olduk ''dedi Ferit ''her zamanki gibi insanları yine şaşırttın''.

                          Tebessümlü bir bakışla. 

''Bazen soğuk duş almak iyidir insanı dinç tutar.

''Tamam Aymira, konuşmanla ilgili soru sormuyoruz , yoksa kafamız daha da karışacağa benziyor dedi''. .Mete 

                           Söze karışan Ferit..

''Bizim Aymira'nın hukukla ilgili sözlerini ,onun gibi anlamamız zaten zor .Bence bir yerde oturalım ve Aymira'nın konuşmasında ne anlattığını bizim anlayacağımız dilde ,bize anlatsın onun sayesinde hukukla ilgili bilgimizde olmuş olur.''

''Güzel bir yer biliyorum'' diye atıldı Mete..

''Neresi ''diye sordu Ferit.. 

''Gidince görürsünüz, bana güvenin, hem korkmayın, pahalı bir yer değil. Öğrencinin bütçesine göre , gerçi manzaraya karşı içtiğimiz çayın pahalı olması lazım ama neyse''...

''Peki öyle olsun ,hadi bakalım bizi dediğin yere götür dedi Aymira''..

                                 Düşünceli  gözlerle bakan Ferit..

 ''Öğrenciye göredir inşallah Mete , çünkü cebimizde sadece çay paramız var, senin şu kızları getirdiğin lüks yerlerden biri ise'' ....

''Bırak bu kuşkuculuğu Ferit, bana güvenin ,geldiğinize pişman olmayacaksınız ,zaten bilmediğiniz bir yerde değil''.

                                                                                          xxxx

                              Evinden ayrılan  Feride, bir süre sonra, ruhunu dinlediği ve manzarasından zevk aldığı yerde idi. Burası ( pierre loti ) tepesi idi ,fazla bilmediği İstanbul'un en sevdiği yerlerinden biri idi .Mevsim kışın son günlerini yaşıyordu. Güneş sıcaklığını, yeryüzüne istediği derecede hissettirmiyordu .Hava biraz soğuktu, ama bu soğuk 'ki Feride'nin yaprak açmamış ağaçların altında oturmasına engel değildi. O açık havada oturup, manzaranın  keyfini çıkarmak istiyordu. Sessizlik içinde ,haliç koyuna dalıp, mazisini gözünden bir film şeridi gibi geçiriyordu... 






FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin