..........''Bu ciğeri beş para etmez herife, para vermeden buradan çıkmanın başka bir yolu yok mu.''.?
''Bu biraz zor gözüküyor, size ait bir silahtan çıkan mermi adamın ayağına değdi. Kaldı ki silahın sahibi de Rasim beyin adamı ,bu dava bizleri de sıkıntıya soktu. Şimdi tek çaremiz var ,adamla anlaşmak. Kendisi ile konuştuğum kadarla, pekte anlaşılmayacak biri değil .Burada şans birazda bizden taraf oldu. Sizin davanız gibi şimdiye kadar onlarca davaya baktım. Para dahi verseniz inadından dönmeyen insanlar tanıdım. Adama ne versek kabul etmiyor. Âmâ Aristakes bey ve yanımda hanım efendi böyle değil. Onlar ile anlaşacağıza benziyor. Sizden ricam sorgulamalar ve karşılaştırılmalar esnasında yumuşak huylu olmaya özen gösterin. Ne kadar ılımlı ve olumlu olursanız o kadar hızlı yol alırız. Aksi taktirde sizleri buradan çıkarmak zor olur, işi güç bir duruma getirmeyelim.''
''Peki avukat, olumlu olmaya özen göstereceğimizden şüphen olmasın. Âmâ sen yine de o adi herif ile beni yüz yüze getirmemeye çalış. Ben o herifi gördüğümde sinirlerim bozuluyor ,kendimi kontrol etmekte zorluk çekiyorum.''
''Ama ne konuştuk ,kendinizi kontrol etmek zorundasınız. Bunun başka bir alternatifi yok. Bakın Ender bey ,adam ile aranızda geçmişte bir şeyler yaşanmış, bunu biliyorum. Âmâ biraz daha sabredin. Amaç buradan çıkabilmek ve maalesef ki bunun için o kişiye muhtacız. Âmâ önemli değil, ben burada uzun vadeli kalırım diyorsanız problem değil ,o zaman davamızdan vazgeçeriz.''
Araya giren Ender..
''Bakın Devran bey ,siz Nubar'a bakmayın, ben onunla konuşurum. Bu Allah'ın belası parmaklıkların ardında durmaya niyetim yok, siz Aristakes ile konuşun ne gerekiyorsa yapın, para ise para ,yüzleşmek ise yüzleşmek. Kendisi ile de gayet yapıcı bir şekilde konuşacağız. Siz Nubarı düşünmeyin.''
''Peki Ender bey ,buradaki kontrolü size bırakıyor ve güveniyorum. Ne kadar sakin ve yapıcı hareketlerde bulunursak davamızın iyiye gitmesi açısından o kadar iyiye gider''.
''Peki avukat bey.''.
''Güzel ..anlaştığımıza sevindim. Ben şimdi gidiyorum burada size pek sıcak davranmaya bilirler ,sonuçta Alman vatandaşı değilsiniz, itip kalkabilirler ,maalesef bu tüm dünyada böyledir. O yüzden biraz canınıza çekeceksiniz. Sesinizi çıkarmayın, ne söyleniyorsa onu yapmaya özen gösterin. Almanlar disiplini ve düzeni severler. Yapılan işte sağlamcılığa özen gösterirler. O yüzden, size verilen bir talimatta, olması gerekenden ,daha özenli bir şekilde yerine getirirseniz size karşı olan tavırlarında bir iyimserlik oluşabilir. Bu çıkış sürecine hız verecek unsurlardan biridir beyler. Sizlere iyi günler diliyorum ,söylediklerimi unutmayın''.
Avukat bu sözün ardından oradan ayrıldı. Ender ve Nubar sessizlik içinde önlerine bakıyordu. Avukatın sözlerine uymaları, onlara buradan çıkışı gösteriyordu. Tabi kurallara uymak şartı ile .Hırsından demir parmaklıklara vuran Nubar.
''Ahhh...Aristakes ,seni bulduğum yerde kafanı koparmaz mıyım''.
''Tamam Nubar ,şimdi bırakalım bu kafa koparma işlemlerini ,dua edelimde avukat Aristakes'i ikna etsin yoksa halimiz duman''
''Rasim'e güvenirim bu avukatı göndermiş ise bir bildiği vardır. Bizleri bu delikten çıkaracağına güvenim tamdır''.
''Avukat ,o bahsettiğin güveni veriyor ,inşallah dediğin gibi olur.''
Ellerini cebine koyup parmaklıklar arkasında volta atan Ender ,başı önde derin düşüncelere dalmıştı.
'' Galiba işlediğim bir günahın bedelini ödüyorum ,o günah ise muhakkak ki Feride'ye karşıdır. Ah Feride bir gün seni bu kadar özleyeceğimi hiç tahmin etmemiştim. Burada olmak bir günahın bedelini ödemekten başka hiçbir şey olamaz. Şimdi çek bu cezayı Ender.''..
