Bölüm 12

300 18 3
                                    


.....O an aklından geçirdiği her şey bir, bir yüzüne yansıyordu. Etrafındaki insanların varlığı, pek umurunda değildi. Manzaranın kalbine, düşünceli gözlerle dalıp gitmişti. Garson ne istediğini sormadan, ona bir fincan Çay  getirdi. Çayının   geldiğini gören Feride, garsona küçük bir tebessümde bulundu. Daha önce aralarında çay ile ilgili ,küçük bir sohbet geçmişti. Feride  garsona çayı çok sevdiğini söylemişti. O günden sonra, Feride ne zaman buraya gelse, çoğunlukla bu garson tarafından ,her zaman çayı, sorulmadan önüne geliyordu.

                                      Masaya çay fincanını bırakan garson..

 ''Nasılsınız Feride hanım ?..Benden başka bir arzunuz var mı''.?

                                    Yorgun ses  tonuyla Feride..

 ''Çok teşekkür ediyorum ,biraz kafa dinleyip, çay içeceğim''.

 ''Dilerseniz  sizi kapalı mekana alayım Feride hanım ,henüz bahar gelmedi ,hava hala çok soğuk''.

 ''Kış ayı henüz bitmedi, onu yalnız bırakmayalım dimi. Hem ,bu soğuk havada, sıcak şeyler  iyi gidiyor''.

    ''Anlıyorum Feride hanım, bunu sormamam gerekiyordu. Şimdiye kadar hep bahçede oturan birisiniz,  demek ki ,manzara sizi çok etkiliyor''.

  ''Kesinlikle...Buraya gelmemde ki sebep, sakin oluşu ve güzel manzarası''.

 ''Peki Feride hanım ..Şu alt  masaya gelen geçlere bakayım ben onlarda sizin gibi açık havada oturup soğuğa aldırmadan manzaranın tadını çıkarmak istiyorlar. Bir ihtiyacınız olursa ben buradayım''.

                                      Feride'nin yanından ayrılan garson, küçük merdivenlerden inerek, ahşap Parmaklıklara ,yakın oturan gençlerin yanına gitti. İkisi erkek, biri bayan bu kişiler ''Sizi güzel bir yere getireyim'' diyen Mete ve onun sözüyle buraya gelen Aymira ve Ferit'ten başkası değildi.

                                    Kısa bir süre manzarayı süzen Ferit ..

 ''Bende bizi bilmediğimiz bir yere getireceksin zannettim''.

 ''Ne o beğenmedin mi yoksa? .Havanın güzelliğinden söz edemeyiz belki ama, manzara konusunda kimse şikayetçi olamaz''.

''Manzaraya lafımız yok ,gerçekten mükemmel.

                            Masaya gelen garson ,siparişleri aldıktan sonra etrafı süzen Aymira ..

 ''Buraya gelmemiz iyi olmuş Mete, uzun zamandır gelmemiştim. İnsanın bazen manzaraya karşı sessiz kalıp kafa dinlemesi şart .Özelikle bizim gibi kafasını dersten kaldırmayan üniversite öğrencileri için''.

                               Sessizce gülen Ferit ..Mete'ye dönerek ..

  ''Evet Aymira haklısın, özellikle Mete gibi ,gecesini gündüze katan bir öğrenciye, gerçekten çok iyi gelir bu tür yerler ..değil mi Mete..

                            Masada küçük gülüşmeler oldu...Durumu bozuntuya vermeyen Mete..

  ''Evet kabul ediyorum derslerini aksatan haylaz bir öğrenciyim. Sizler kadar başarılı değilim. Ama unutmamak gerekir ki yaşımın getirdiği güzelliklerden mahrum kalamam .Gençliğimi doya ,doya yaşamak istiyorum. Bu yaşta yapılması gereken her ne varsa bunları yapmak istiyorum. Hayattan fazla bir beklentim yok. İnsanlara ne bu tepeden bakmak istiyorum ,ne de en dipten ortada olanı istiyorum. Orası bana yeter ,yeter ki özgür olayım''.

                     Yüzünde tebessüm oluşan Aymira. 

 ''Haklısın Mete, istediğin şeyler olması gerekenden fazlası değil. Bizim yaşımızdaki tüm insanların istediği şeyler bunlar. Özgür olmak  ve canının istediği şeyleri yapmak .Aslında bizim yaşımız demeyelim tüm insanlığın istediği şey bu. Ama bazen tanrının isteğiyle insanların istediği aynı kapıya çıkmaya biliyor''.

  ''Zannediyorum ki Mete'nin böyle bir düşüncesi yok Aymira ''..

                    Aymira Mete'nin omzuna dokunarak Ferit'e baktı.

''Tamam Ferit, üzerine gitmeyelim .İnsan nasıl mutlu olmak istiyorsa bırakın öyle yaşasın. İnsan ömrü bir gündür zaten ,dün dünde kalmış yarını ise göreceğimiz meçhul . O yüzden her güne bir gün , o güne ise her gün yaşayacakmış gibi bakan  insanlara saygı duymak lazım''....


FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin