Bölüm 24

119 5 2
                                    

....Dün bazı sıkıntılarınız dan bahsettiniz. Derdinizi benim ile paylaştığınız için teşekkür ediyorum .Eğer yardım edebileceğim bir konu varsa buna her zaman hazırım.

''İyi niyetiniz ve beni dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. Ama bana hiç bir yardımınız dokunmaz''.

''Böyle söylemeyin ,bakarsınız bir yaranıza merhem olurum''.

''Yaralarım o kadar çok ki...O yaralara merhem olmaya sizin ömrünüz yetmez''.

''Çok umutsuz kalmışsınız. Bana bu şehre geleli on yıl oldu demiştiniz ve parmağınıza giren yüzükte .Özür dilerim ama buradan şunu çıkarıyorum ki, istemediğiniz bir evlilik yapmışsınız .Yoksa'' o yüzüğün parmağınıza girmesi ruhumu da dar ağacına göndermek anlamına geliyor ''Kelimesini kullanmazdınız''.

''Evet bunda haklısınız ,tespitinizde gayet doğru ama istemeyerek değil ,mecbur kaldığım için evlendim, çaresizdim yapacak başka bir şeyim kalmamıştı .İnsan hayatta her şey ile karşılaşabiliyor, ama sadece çaresiz kaldığında eli kolu bağlı kalıyor .Ben o çaresizliğin esaretini yaşıyorum. Geçmişe dayalı bir günahın bedelini ödediğimi de zannetmiyorum .Sadece yazılanı yaşıyorum ,ğer buna yaşamak denilirse tabi.''.

                  Konuşmaktaki çekimserliğini zorlayan Ferit..

''Sizi anlıyorum ,evlenmeden öncede ,evlendikten sonrada, sıkıntılarınız bitmemiş''..


''İşin en acı kısmı da, hiç bir zaman biteceğine inanmıyor oluşum.''

''Yanlış hatırlamıyorsam, bana otuz iki yaşında olduğunuzu söylemiştiniz.''

''Evet otuz iki yaşındayım.''

''Bu sizin için bir artı, sizde bende henüz çok genciz .Sizi doğru dürüst tanımadığım halde sıkıntılarının biteceğine canı gönülden inanıyorum, yeter ki umudunuzu kaybetmeyin''.

                     Yüzünde tebessüm oluşan Feride...

''Bana vermeye çalıştığınız moral için çok teşekkür ediyorum,  hayata karşı olan yaşama sevinci ve umutlarınıza hayran kaldım, ama benim bunları bir süre sonra yaşayacağımı kabul edelim, dur bir dakika!...hatta yarın diyelim. evet ,yarın.!.. artık güzel günler görmeye başladım, peki geçmişi hafızamdan nasıl silerim...? yokluk içinde olan bir yaşamım vardı evlenmeden önce, bu yokluk acıyla sonlandı. Annem ve ağabeyim gözlerimin önünde öldürüldü, şimdi o an babanız nerede diye soracak olursanız, almış olduğu alkolün etkisiyle bir yerde sızıp kalmıştı, ben ise evimize giren katili durdurmaya çalıştım, ama olmadı,  annem ve ağabeyim oracıkta can verdi,  tüm yaşadığımız acılar yetmezmiş gibi, savcının talimatı ile aylar sonra annemi otopsi yapılması içim mezardan çıkardılar, bir ağacın altında sessiz göz yaşlarıyla olan biteni izledim, tüm bunları yaşamış bir insanın yarın mutluluk kapısını çalıp içeri girse, onun hayatında ne kadar şeyi değiştirebilir''...?

                            Ne söyleyeceğini bilemeyen Ferit ,başı önde sessizce Feride'yi dinliyordu ,sözlerine kaldığı yerden devam eden Feride...

''Tüm bu yaşadıklarımı memleketimde bırakıp bu koca şehre geldim,  daha doğrusu gelmek zorunda kaldım ,ağabeyimi ve annemi kaybettikten sonra babamla ikimiz kaldık ve bir süre sonra şu anki eşim olan Ender ile evlendim''.

''Babanız o şehir demi hala''..?

''Evet evlenip gitmemi oda istedi ,amacı beni oradan kurtarmaktı ,ama maalesef düşündüğü gibi olmadı, dün bana bir söz söylemiştiniz ''zor geçen yıllar ruhunuza yaptığı zalimliği bedeninize yansıtmamış''

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin