.......Gözlerini açan Ferit, Aymira'nın ona uzattığı küçük hediye paketini açtı. Bu bir kitaptı, eşine sarılan Ferit..
''Çok teşekkür ederim bir tanem..''
''Senin sevebilecek olduğun bir kitap olduğunu düşünüyorum ''Orhan pamuk –Benim adım kırmızı' 'Avukat bir arkadaşım önerdi bana, kısaca kitabın içeriğini anlattı dikkatimi çekti ..XVI yy Osmanlısında geçen bir hikaye ,söz konusu tarih olunca ,senin dikkatini çekeceğini düşünmüştüm. Hatta yanlış hatırlamıyorsam ,sen daha önce bu yazarın bir kitabını da okumuştun, yaklaşık yüz yıla yayılan bir aileden bahsediyordu, bir şey oğullarıydı.''
''Doğru hatırlıyorsun' 'Cevdet bey ve oğulları' 'Bana hediye ettiğin bu kitap alacaklarım arasındaydı. Tekrar teşekkür ediyorum bir tanem ,hangi kitapları seveceğimi çok iyi biliyorsun.''
''Bir şey değil canım benim, önemli olan sağlık ve huzurdur. Allah sağlığı bedenimizden huzuru 'da dilimiz ve gönlümüzden eksik eylemesin.''
İki kez tıklanan kapıdan içeri giren Alev hanım, elinde kahve fincanlarının olduğu tepsi vardı. Annesine doğru birkaç adım yürüyen Aymira..
''Anne neden zahmet ettin, ben alırdım.''
''Ne zahmeti kızım, iki fincan kahve.''
''Aymira doğru söylüyor anne ,bizi utandırıyorsun sana 'da zahmet oluyor bu şekilde, zaten akşama kadar Feride ile uğraşıyorsun''.
''Feride benim kuzum yavrum ,canımdan bir parça olarak görüyorum onu. Yaptığı yaramazlık falanda yok ,siz şimdi bırakın bu zahmet işlerini, hadi size afiyet olsun.''
Annesinin ardından bakan Aymira..
''Ah benim melek kalpli annem ,geçmişte babamla doya doya yaşayamadığı yılların hasreti ile buruk duruyor yüreği .Şimdi bizim her anımızı mutlu ve huzurlu görmek istiyor.''
''Bunun farkındayım Aymira, her anı mutlu bir aile tablosunun hiç bozulmadan devam etmesi için elinden geleni yapıyor.''
''Çok şükür huzurlu ve mutlu bir yuvamız var. Allah bu huzurumuzu bozmasın. Bak Ferit bu ev için ödemiş olduğun krediden ötürü sakın canını sıkma ,bu durum ile ilgili daha önce sana dediğim gibi ben öderim ,ama sen bunu kabul etmiyorsun. Evin değerinin büyük bir bölümünün parasını annem verdiği için ona kendini borçlu da hissetme, inan buna çok üzülür. Hayatta benden başka kimsesi yok onun ,bu ev için ödemiş olduğu bir kısım parayı bizlere hediye etti.''
Raftaki birkaç kitabın yerini değiştiren Ferit ..
''Annenin yani annemizin ,bize yapmış olduğu bu iyiliğin hakkı asla ödenmez ,ama hiç değilse evin yüzde otuzluk kalan borç kısmını ben ödeyeyim.''
Masa üzerindeki kahve fincanlarından birer yudum alıp ..
''Peki hayatım.''
''Bu durumu düşündüğün için, çok teşekkür ediyorum. Yani benim ödemede zorluk çekmemi eğer Olur'da taksitlerde bir takıntı durumu olursa o zaman seninle bunu istişare edelim. Esasen de babamla da ev işini defalarca görüştüm. Oda kredileri kendinin ödeyebileceğini söyledi bana. Âmâ bunu kabul etmedim. Babamın zaten bir emekli maaşı var. Gerçi annemde emekli oda bunu söyledi, maaşlarımızın birinin büyük bir kısmını krediye ayırırız diye ama istemedim inşallah ta isteme durumunda kalmam onlara yük olmak istemiyorum. Emekli maaşları ile rahat bir yaşam sürsünler''