--TELEFON GÖRÜŞMESİ-..../''Ben de iyiyim Baba ;Önemli olan senin iyi olman , Bizleri düşünme sakın ,hiç bir şeyi dert etme , bir şeye ihtiyacın olduğunda beni ara ''.
''Tamam kızım ararım , geçen gün yine bana para yollamışsın , buna hiç gerek yoktu , ben tek başına yaşayan bir insanım''...
''Geçmişte hep bir şeylerin yokluğunu çektik baba . Ama mutluyduk her şeyden önemlisi bir aradaydık , mutluluk vardı para yoktu , şimdi para var ama, mutluluk yok, görüyorsun değil mi baba hayatın merhameti yok . İstediğin kadar gözyaşı dök mutluluğumuzu elimizden aldığı yetmezmiş gibi, bir de bizi birbirimizden ayırdı . Sana gönderdiğim paraları dilediğin gibi harca . Yıllarca yokluğumuzu seyreden o para artık elimizde baba.! Geç de olsa elimizde!'' .
''Boş ver parayı evladım , sağlık ve huzur hayattaki en değerli paradır'' .
''O bahsettiklerin parasız olmuyor baba . Eğer maddi durumumuz yerinde olsaydı ,ne ağabeyim o pis işlere bulaşırdı ,ne de şu an seninle ayrı kalırdık , ama biz olan bitene kader demeye alıştırıldık baba'' .
''Seni anlıyorum evladım, içinde yokluğa karşı bir hırs oluşmuş , bunun sebebi geçmişteki yoksulluğumuz, ama her şey Allah tan ,benim de hatalarım oldu, rahmetli annene karşı . Bunları sen de iyi biliyorsun . Kader diye bir şeyin olmadığını inkar edemeyiz , bu asilik olur anlımıza yazılan her ne varsa bunu yaşayacağız'' .
Telefonun ucundaki Feride bu sözleri başını sallayarak dinliyordu . Babasının söylediği bu sözler onu hiç tatmin etmiyordu . İçinde yoksulluğa karşı biriken kin vardı . Ama ezik büyümesi içindeki o kini dışarı salmasına engel oluyordu . Ender'in elindeki mal varlığı aynı zamanda onundu . Her ne kadar eline büyük meblağlar geçmese de geçmişe göre maddi durumu gayet yerindeydi . Ama bunu hiçbir zaman kimseye karşı bir güç olarak kullanmadı .
Babasıyla telefonda konuştuktan sonra bir süre daha evde duran Feride, babasının sözlerini bir bir aklından geçirdi . Şu anki maddi durumu ve geçmişteki halini kısa bir düş içinde hayalinde kurdu . Onu sıkan yaşamı mutsuz dünyası ve geçmişi ;tüm bunlar nereye baksa aklından çıkmıyordu . Oturduğu koltuktan puflayarak ayağa kalktı . Perdeyi aralayıp bir kez daha dışarı baktı '' dışarı çıkarsam belki biraz rahatlarım '' diye geçirdi aklından . İki yüz metrekarelik bu ev içini iyice daraltmıştı . Hiç vakit kaybetmeden dışarı çıktı . Ruhuna iyi gelen tek yer Pierro Lotti tepesiydi .Oraya ne zaman gitse ruhunda yerini tespit edemediği o neşe küçük de olsa bir nebze ona rahatlık veriyordu ve o sese kulak verip Pierro lotti nin yolunu tuttu .
xxxxxxxxxxxx
Fakülteye gitmesi için Mete'yi uyandıramayan Ferit, kısa bir gecikmeyle derse yetişti . Hocanın ders ile ilgili anlattığı sözler, Ferit'in boş bakışları altında hafızasında yer etmiyordu . Onun düşünde olan tek şey Feride idi . Her ne kadar derslerinde başarılı olsa da . Pierro lottide tanıştığı kişi bu başarının devamını göstermesine engeldi . Hocanın kullandığı sözlerin Ferit'e hiçbir etkisi yoktu . Her ne kadar bunun farkında olsa bir türlü o düşten kurtulup kendini derse veremiyordu . Bazen kafasında tasarladığı düşün muhasebesini yapıyor, ona karşı olan ilginin sebebini kurcalıyordu . Kadının gizemli oluşu mu yoksa güzel oluşu mu onu bu kadar etkilemişti . Durumun içinden çıkılmayacak bir hal aldığında hocaya karşı olan bakışlarını kesip yine manasız bakışlarla bu kez etrafına bakıyordu . Bu halinin dikkat çekmemesi için bakışlarına anlam katmaya çalışıyordu . Zannettiği o anlam bir türlü yüzünde belirlemiyordu . Ne yaparsa yapsın Feride'yi tanımadan önceki Ferit olamıyor . '' belki de onunla bir kez daha konuşsaydım aklım soru işaretleriyle dolmazdı '' diye geçirdi aklından. '' o kadar güzel bir kadını kim niçin üzmüştü '' diye düşünmeden de edemedi . '' eğer onunla tekrar konuşamaz isem bu böyle sürüp gider belki de ,derslerimden de geri kalırım ... Aman Allah'ım acaba nasıl çıkarım bu işin içinden keşke görmeseydim onu ... Ama çok güzel bir kadın ,bir dakika - çok güzel bir kadın - derken sanki içimde bir şeyler kıpırdadı . Yoksa ona aşık mı oluyorum.. ? Saçmalama Ferit sadece güzel bir kadın olduğu için dikkatini çekti . Gizemli olmasını da unutmamak lazım , evet kesinlikle ... neler diyorum ben böyle . Bu işin tek çözümü onunla tekrar karşılaşıp konuşmak ,bunun içinde Pierro lotti ye gidip şansımı deneyeceğim, belki de oradadır . Dersin bitmesine de beş dakika var . Dersten çıkar çıkmaz hemen oraya gitmeliyim .
Ders sonu fakülteden ayrılan Ferit Feride'yi görmek umuduyla Pierro lotti nin yolunu tuttu . Bir yandan yürürken bir yandan da içinden kavgalar sürüyordu . Feride'nin onda yaptığı izin hala gerçek nedenin bulmuş değildi . Ama içindeki ses onunla tekrar görüşmesi için baskı yapıyordu .
Kafasında oluşturduğu soru işaretleri ile bir süre sonra pierro lotiide olan Ferit Feride ile tanıştıkları yere doğru ağır adımlar ile ilerlemeye başladı. Bir süre sonra adımlarında epey yavaşlama oldu. Bunun sebebi Feride ile karşılaşır ise onunla ne konuşacak olduğu idi. Yine içindeki kuruntular yüzünün kızarıp kalbinin hızlı atmasına sebep oluyordu, bir yandan da Feride ile karşılaştığı yere ağır ağır ilerliyordu, bir ara durup uzaktan dün oturdukları bölgeye baktı, kimseler yoktu, kalp atışları bir nebze olsun rahatlayıp hız kesmişti. Sadece hal içe bakan masaların birinde tek başına oturan bir adam vardı.
Yoluna az önceki yürüyüşünden biraz daha hızlı devam eden Ferit- Feride ile tanıştıkları masaya yaklaştı, yüzü hal içine dönük olan Ferit parmaklıklara dokunup etrafı izliyordu. Hemen yan masada tek başına oturan adam Ferit'e seslenerek.
''Ne kadar güzel bir manzara değil mi delikanlı''.?
Sesin Geldiği yöne doğru yüzünü çeviren Ferit..
''Evet efendim kesinlikle.''.!
![](https://img.wattpad.com/cover/47057162-288-k621726.jpg)