Başı önde Endere dönen Nubar...
''Onun nişanlandığı günü dün gibi hatırlıyorum sevgili Ender. Her şeye bir köşeden sessizce baktım .Elimden başka hiçbir şey gelmedi ,sadece içim içimi yemekle yetindim .O gün o köşeden bakan çulsuz Nubar ,Sefildi ,çaresizdi ,yaralı bir hayvan gibiydi...evet ...evet.... bir hayvan ama şunu da demek lazım ,bugünün kudretli Nubarı ,o günün yaralı hayvanına borçludur. Az önce ''Bu kadar fazla '' diyordun Ender ..sence fazlamı..? Tüm yüreğinle sevdiğin kadın gözlerinin önünde bir başkası tarafından alınıp götürülüyor ve sen sadece bunu izlemek ile yetiniyorsun. Sadece düşünüyorsun'' bakmak ve düşünmek'' ...Ama Nubar bakmak ve düşünmekten fazlasını yaptı. Sevdiğini kaybetti...Sebep..? Parasız oluşuydu.' 'Bakmak ve düşünmek ''kaldı ki bu boş düşünmek ,bir tarafa koyup neden kaybettiğimi ele aldım .Bu kaybın sebebi paraydı...evet para o zamanlar eğer paramız olsaydı ,şu kocasının yanında hakaretler yağdırdığım kadın benim karım olacaktı, ama olmadı .Gelelim bu güne ,şimdi onunla evli Araştırdığıma göre maddi kudreti yerinde değil .En azından Ameliye ile evlendiği güne göre baya düşük. Sevgili dostum Ender şu tabloya iyi bak yatakta yatan çift ve ben yıllarca beklenen bir intikamın bir bedeli .Sence bu tanrının Nubara verdiği bir ödül mü..? Bunca yıl bekledim ve insanları insanlıktan çıkaran paraya sahip oldum. Şimdi gönül rahatlığı ile onların karşısına çıkıp paralı biri olarak esip gürlüyorum. Bunu iyi analiz etmeniz lazım, kazandıklarım ve kaybettiklerim. Tanrıyı bu işin içine katsak mı katmasak mı..? Hani kader böyle imiş diyoruz ya bazen ,aslında öyle değil. Bazen kaderimizi biz kendimiz yaratıyoruz ,evet kendimiz.... Olan biten her şeyi tanrıya yüklemek doğru değil. Bu bile kişide inançsızlık oluşturabilir. Yirmi yılı aşkın bir süreden bahsediyoruz. Para kazanmak için adaletsiz işlerin içinde olmak, belki de tanrının helal etmediği paraya da sahip oldum. Sonuçta o para bir şekilde elime geçti. Ben ve benim gibi bir sürü köpeği var o paranın...Durum maalesef bu ,acı bir gerçek .Yokluk içinde geçen bir ömrün sade hayatından çıkıp bu duruma gelmek .Geçen o yirmi yıl, şimdi getirdiklerimi götürdükleri mi ..hangisi Nubar'ın hayatında daha çok yer etti, hangisi duygularımı sömürdü ve ortaya böyle bir canavar çıkardı.''
Yatağa birkaç adım daha yaklaşan Nubar ,yatağın ayak ucuna oturdu..
''Şimdi yanında yatan şu adam ,gerçekten yerinde olmak zor bir durum ,bunu kabul etmek gerek .Yatağında oturmuş başından aşağıya duran insanlar var ,ve bu kişiler izinsizce içeri girmiş. Olmaması gerek bir yerde, hem de yatak odası, evin en mahrem odası ,ama yapacak bir şey yok .Nasıl ki yıllar önce bir köşeden sizleri çaresizce izledim ,biraz sabır ,şimdide siz çaresizce beni izleyeceksiniz''.
Yatakta yatan adam, iyice bunalmıştı artık.
''Lütfen söyle ,ne istiyorsun bizden ....?Geçmişte bir şeyler yaşanmış tamam kabul edildi.Eğer bizi öldüreceksen öldür o zaman..''.!.
''Demek ölmek için bu kadar isteklisin haaa...o işlere pek yaklaşmıyorum, bilirsin can almak tanrının gönderdiği meleğin işidir. Kurallara riayet etmek lazım değil mi.. Hem diyelim ki ben seni öldürmeye karar verdim ,bu o kadar kolay olmamalı ,biraz daha sabırlı olmalısın, bu arada adın ne idi.''.
''Aristakes..''.
''Demek Aristakes.....Sevgili Aristakes senden bir şey rica ediyorum ,lütfen bizlere işlerinin nasıl bozulduğunu ve mali krize nasıl düştüğünü kısaca anlatır mısın.''.?.
''Sana ne bundan ha....sana ne...Mecbur muyum..''.!
''Yapma sevgili Aristakes, bu kadar öfkeli olma sonra tanrının işine karışıp ,senin için gönderecek olduğu meleği beklemeye bilirim, anlıyorsun beni değil mi .Belki de seni bu mali krizden kurtarabilirim, hemen öfkelenme .....sence de öyle değil mi sevgili Ameliya.''..
