Bölüm 53

81 1 0
                                    


                   ......Çantasından çıkardığı küçük cam kapsüldeki suyu ,Aristakese gösteren Merve...

"Bakın bunu içince, tekrar eski sağlığınıza kavuşacaksınız. Bundan emin olabilirsiniz. Evet şimdi imzamızı atalım. Kalemi de tuttunuz çok güzel. Evet mükemmel işte bu kadar. Sizi tebrik ediyorum Aristakes Bey, büyük bir iş çıkardınız  ve elimde görmüş olduğunuz bu sıvıyı içme hakkını elde ettiniz''.

                                                Aristakesin çenesini sıkarak ağzını açan Merve ,kapsüldeki sıvıyı ağzına boşalttı.

"Evet Aristakes Bey ,beş dakikaya kalmaz bir şeyciğiniz kalmaz. Benimde artık gitme vaktim geldi. Vişne için teşekkür etmenize gerek yok, sonuçta hasta ziyaretine de eli boş gidilmez. Öyle değil mi''.

                                          Kapıya doğru yaklaşan Merve, tekrar Aristakese dönerek..

"Siz yine de insanlara güvenirken iki kere düşünün, eğer karşınızdaki bir bayan ise, birden fazla düşünün. Ama size bir hikaye anlatayım, güvenle ilgili geçenlerde bir Avukat arkadaşım anlatmıştı, topluluğun baya dikkatini çekmişti. Göz kapaklarınız birazdan kapanacaktır zaten derin uykular içinde iken belkide bu hikayeyi rüyanızda canlandırırsınız. " Eskiden çok eskiden Selçuklu döneminde yaşamış Hassan Sabbah diye bir adam varmış. Dönemin hükümdarlarının başı bu adamla dertte imiş. Aynı sıkıntı o dönemin Selçuklu sultanı ile de varmış. Bir gün Hassan Sabbah elçisini Selçuklu sultanının ayağına göndermiş. Elçi saraya gitmiş kapıda karşılanır içeri alınmış. " Sultan ile görüşeceğim demiş." Onu sultanın huzuruna çıkarmışlar. Kim olduğunu ve nereden geldiğini takdim etmiş. Sultan "Ne diyeceksen söyle bakalım" demiş. Adam" Bu kadar insanın içinde olmaz demiş" Sultan onu getiren askerleri dışarı çıkarmış. Elçi "yine olmaz bunların yanında söyleyemem" demiş. Sultan iyice merak etmiş elçinin sözlerini. Odada bulunan diğer askerleri de çıkarmış. Elçi sultanın sağında ve solundaki muhafız askerleri de göndermesini istemiş. Sultan "o olmaz " demiş bu sağımda ve solumda duran kişiler benim, bende onların, biz onlarla kardeş bir bütün baba ve oğul gibiyiz. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez, onların yanında rahatça anlatabilirsin ,hem bu dünyada, en çok onlara güvenirim, sen sıkıntını söyle. Elçinin yüzünde tebessüm oluşmuş ve sultanın yanında duran muhafızlara dönerek" Size sultanınıza kıyın desem kıyar mısınız?" Her iki muhafızda kılıçlarını çekerek "Hiç düşünmeden" demiş. Sultanın yüzü bembeyaz olmuş. Elçi bundan sonra hiçbir şey söylemeden arkasını dönüp saraydan çıkmış... İşte böyle Aristakes Bey, güven hiçbir zaman sağlamda değildir. Neyse artık rahat rahat uyuyabilirsiniz. Göz kapaklarınız ağırlaştığını görüyorum.''

                                                 Aristakes zorda olsa ağzının içinde bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Ama aldığı ilacın etkisi ile bu sözler anlaşılmıyordu.

"Kendinizi zorlamayın Aristakes bey, şu anda vücudunuz git gide ağırlaşıyor ,birazdan uyursunuz. Bu arada size bir itirafta daha bulunayım. Az önce ağzınıza döktüğüm küçük kapsüldeki sıvı sadece su idi bildiğimiz saf su aldığınız ilaca hiçbir etkisi yoktur. Ben meyve suyumu alıp çıkıyorum size tatlı rüyalar.''

                                            Odadan çıkan Avukat oda sorumlusu olan hemşirenin yanına giderek..

''Hemşire Hanım Aristakes Bey şu an uykuya daldı dilerseniz kendisini bir süre rahatsız etmeyin geçmişe dayalı bazı konuları görüştük oda rahatsız edilmeyip, bir süre uyuyacağını söyledi. Sizden ricam odasına bir süre girmemenizdir." 

FERİDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin