........Bir süre sonra Aymira'nın sesi duyuldu, altta katta küçük Feride ile oynuyordu, masa üzerindeki, kitaplarını ve yazdığı ajandasını kaldırıp, kitaplıktaki yerine koydu, kitaplık odasından çıkıp alt kata Aymira'nın yanına indi.
''Hoş geldin hayatım.''
''Hoş bulduk canım, sende hoş geldin, hemen çıkalım.''
''Zannediyorum şu an Mete oradadır, onu fazla bekletmeyelim.''
''Tamam canım ,ben hazırım zaten ,küçük bir işim var ,üst kata çıkıp geliyorum hemen''
Onu beklerken küçük kızı ile oynayan Ferit
''Bu gün yaramazlık yapmış mı benim meleğim.''
''Hayır baba, yapmadım çünkü ben büyüdüm artık, anne annem ile boyama kitabımı boyadım. Hem de çizginin dışına çıkmayarak, anne annem çok beğendi.''
''Aferin benim akıllı kızım ,sen şimdi anne annen ile uslu dur, biz biraz geç geleceğiz, uyku vaktin gelince hemen yatağına gir olur mu''
''Tamam baba''
Üst kattan gelen Aymira
''Ben hazırım canım çıkabiliriz''
''Tamam hayatım, anne sen gelmek istemeyince, Ferideyi de sana bıraktık.''
''Ben gelmeyeceğim evladım ,siz keyfinize bakın''
Evden ayrılan Ferit ve Aymira, araç içinde bir süre sessiz kaldılar, kısa süren bu sessizliği bir süre sonra Aymira bozdu.
''Bu yemeğin sebebini kime sormalıyım acaba''
Yüzünde tebessüm oluşan Ferit..
''Mete'ye ''
''Hayırdır diyelim inşallah ,yoksa bizi yeni kız arkadaşıyla 'mı tanıştıracak.''
''Mete bu ,ne zaman ne yapacağı belli mi olur hiç, her an bir sürpriz ile karşılaşabiliriz.''
''Artık o sürpriz ile karşılaşalım, sonuçta yaşımız otuzun üzerinde, bir süre sonra bizim bu çılgın çocuk evlenmekte istemez.''
''Şimdiden öyle bir şey düşünmediğini devamlı dile getiriyor. Bence o kolay kolay evlenmez hayatı bu şekilde devam eder.''
Yemek için Mete'nin tarif etiği mekana gelince, onların gelişini gören Mete, mekana girişlerini ayakta karşıladı, masaya biraz daha yaklaşınca
''Hoş geldiniz örnek çift ailesi.''
Bu cümleye gülen Aymira
''Bu iltifatınız için çok teşekkürler ederim Mete bey, inşallah yakında o örnek çift cümlesini senin içinde kullanırız.''
''Aman aman, şimdilik bana uzak kalsın henüz otuzumdayım.''
Tebessümle Mete'ye bakan Ferit
''Küçül de cebime gir ,ecdadın senin yaşında iken, at sırtında kıtalar fethetti. Ülke topraklarına milyonlarca kilometre toprak kattı, sen henüz kendine bir eş bile katmadın, sebep olarak ta yaşını gösteriyorsun.''
''Offf Ferit yaaa... bırak bu kuru edebiyatı ,bunlar şirkette kaldı, hem ben hayatımı yaşıyorum, bir daha dünyaya gelme şansım, evlenme şansıma göre sıfır. Ne yapayım ecdadım benim yaşımda iken dünyanın yarısını fethetmiş ise, o dönem şartlar bunları gösteriyordu, şimdi her şey değişti haksız mıyım Aymira...''
''Haklısın kardeşim..''
''Evet ikiye bir sin Ferit efendi.''
''Tamam Mete sen haklısın.''
''Yemeğe haklı olarak başlamak güzel bir duygu, evet Aymira mekanı beğendin mi..?''
''Kesinlikle ,bence mükemmel bir yer seçmişsin, boğaz kenarına sıfır olmasa bile ,boğazı rahatlık ile görebiliyorsun ,insan kendini orada hissediyor, yani zevkli bir mekanı burayı sen mi tespit ettin yoksa ?''
''Tabi ki ben Aymira , bilirsin zevkli bir insanımdır, Ferit'e kalsa yanmıştık, muhtemelen bizi esnaf lokantasına götürürdü.''
''O konuda hakkını yiyemem Mete, okul yıllarında iken bile ,bütçenin üzerinde yerlere götürmeye çalışırdı bizi , ve nişanlı kaldığımız dönemde bile, her zaman elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırdı.''
Bu sözün ardın dan, hemen yanın da oturan Ferit'in elini tutan Aymira, kocasının yanağına bir öpücük kondurdu.
''Canım kocam benim, şu anda durduğumuz evin bile hayalini o kurdu ve onun sayesinde küçük bahçeli şirin bir evimiz var.''
''Bir tanem, Mete'ye bu tür şeyleri anlata bilmek zor. Ne zaman ki, hayatına bir kadın girer ve onunla bir yuva kurar, belki o zaman bir şeyleri daha iyi görür ve anlar ,bunun dışında başka bir şey beklememek lazım.''
''Hayatıma bir kadın girse de, girmese de ben buyum sevgili müdürüm.''
Masaya gelen garson Mete'nin daha önceden söylediği beyaz şarabı getirdi, Ve üç kadeh doldurdu, kendi kadehini eline alan Aymira
''Uzun zamandır şarap içmemiştim, o zaman ilk kadehi ben kaldırıyorum, dostluğumuzun ve mutluluğumuzun ebediyete kadar sürmesi için şerefe diyorum '' Ferit ve Mete'de kadehini kaldırarak '' şerefe..''
Bir süre sonra sipariş edilen yemekte geldi. Mete'nin her zaman ki neşesi ve sık sık Ferit'e takılması masada gülmeyi eksik etmiyordu. Ortada oluşan neşe hiçbir şeye değiştirilemezdi, yer yer kahkahadan uzaklaşan Ferit, bir süre sessiz kalıp sadece Aymira'nın neşeli oluşunu izliyordu. Üniversite yıllarına dair komik anılarını anlatmasını dile getiriyordu, her sözü her kelimesi neşe ve mutluluk doluydu , onun bu hali Ferit'in kendi kendine kızmasına sebep veriyordu, bu kızma Aymira'nın içten ve samimi olmasına karşın ona kendisinin dürüst olmadığını düşünüyordu, onu sevmişti ve severek evlenmişti. Tıpkı bu gün hala onu sevdiği gibi ,mutlu bir yuva ve dünya tatlısı bir çocukları vardı. Herkesin hayalini kurduğu, küçük bahçeli evleri dahi vardı, böylesine mutlu ve huzurlu bir yuva ve onu veren ilahi kudrete karşı , samimi olmadığını düşündü bir an ,ama artık bunların hepsi geride kalmıştı artık , son nokta Feride ile araçta konuşulduğunda vurulmuştu ,her şeyin bittiği yer olarak bunu algılıyordu ve doğrusu da buydu, şimdiden sonra ailesi ile daha çok vakit geçirip mutluluktan kopmamalıydı, en temel şey ise yazdığı günlükler, onu ortadan kaldırıp yakmalıydı, geçmişi hatırlatan hiçbir şeyin olmaması lazımdı, mantığın önüne geçen duygular, bir bir zihnini terk etmeliydi, belki zor olacaktı ama ,bunun ne kadar zor olacağının hiçbir önemi yoktu, bu saatten sonra bir şeyler hem Feride ile yaşanmıştı, hem de onsuz, Ferit'in en çok yakınlaştıran durum da, onsuz geçen on yıl, belki de on yıl önce her şeyi bitirmek adına, Feride'nin dudakların dan birkaç cümle çıkmış olsaydı bu gün Ferit için hayata bakışı daha farklı olurdu. Uzaklık insan zihnin de düşlerde saklıydı, zamanın farklı kıldığı tek şey ise, onu insan belleğinden asla silmemesi idi.
xxxx