.....Şimdi gelelim Enderin babasının, bunları neden Endere anlattığına ,tarih boyunca insanlar dini kullanıp, insanlığı en hassas yerinden açtığı yolla ,soyup sömürmüştür. Tıpkı Aristakesin babası gibi .Bu konuda baban yalnız değil sevgili Aristakes, farklı dinden kişilerde kendi milletini aynı yöntem ile soya biliyor. Haksızlık ve adaletsizlik, yapanda eşine veya bir başkasına zulüm edende ,Tanrının evine sığınıp ondan merhamet diliyor. Ama o evden çıkınca her şeye kaldığı yerden devam ediyor. Aldatma ve aldanma dünya döndükçe insanların kaybı olan bu düşünce yapısı hiçbir zaman kar getirmeyecektir. Enderin babasının, cami içinde gösterdiği o insanlara ,getirmediği gibi Aristakesin babasının ve Aristakese hiçbir kazanım getirmediği gibi .Onlar aldattılar ve aldatan oldular. Aldanan Ameliya gibi ,hiçbir zaman gerçek seveni görmeyen Ameliya gibi, dünya hırsına kapılan Ameliya gibi .Bir birinden farklı semavi dinlerin ve mabetlerin altına toplanan maskeli dindarların kar getirmediği gibi..
Xxxxxx
Evde geçen ilk gece, Mustafa'nın neden Feride'yi o eve getirdiği ve çocukluğunda yaşadığı travmaları anlatmak ile geçti. Feride'nin ,Mustafa'dan duyduğu bu sözler onun ruh halini daha iyi anlamasına sebep oldu.
Güneş ,Mustafa'nın tahtalar ile kapattığı camların, ince arasından odanın içine sızmıştı. .Ama soğuk olan hava ,hala hükmünü sürdürüyordu. Oda içinde bulunan elektrikli küçük soba ,azda olsa bu soğukla savaşıyordu .Tahta üzerine serili olan ,kalın yer yatağı üzerinde yatan Feride'yi, sıcak tutuyordu.
Tak..tak..tak.. odanın kapısı üç kez çalındı. İçeriden ses gelmeyince kapı kolunu yavaşça bastıran Mustafa, anahtarı da bir tur çevirip gıcırdayan kapıyı yavaşça araladı. Elinde mutfakta hazırladığı kahvaltı tepsisi vardı. Saat ise öğleye doğu yaklaşıyordu. Yer yatağında yatan Feride, yavaşça gözlerini aralayıp kapıda duran Mustafa'yı gördü. Yattığı yerden ağır ,ağır kalkmaya çalıştı ,içeri giren Mustafa...
''Günaydın Feride abla ,kalktığını düşündüm, ama biraz daha uyumak istiyorum, diyorsan dışarı çıkabilirim''.
Sağ elini ayağa kaldıran Feride ..
''Yo.... hayır böyle iyiyim ,uyumak istemiyorum''.
Elindeki tepsiyi yere koyan Mustafa, Feride'ye birkaç adım daha yaklaşarak...
''Dilersen lavaboya gidebilirsin ,Feride ,elini yüzünü yıkaman açısından söylüyorum''..
''Bu çok iyi olur''..
Yerinden kalkan Feride ,odanın kapısına doğru yaklaştı. Kapıyı kendisine iyice açan Mustafa ,sağ eli ile lavabo kapısını göstererek onu da açtı. Lavaboya giren Feride, havalandırma camının tahta ile çakıldığını gördü. Her ne kadar Mustafa'yı uzun süredir tanımış olsa da, bu kadar küçük bir camın kapatılmış olması onu hem düşündürüyor, hem ürkütüyordu .Ama ,her ne olursa olsun ,bu ürkekliğini Mustafa ya belli etmemeliydi.
Lavabo ihtiyacını gören Feride, kapıyı açıp çıktığında Mustafa'yı göremedi. Bulunduğu yer dar ve uzun bir koridordu .Bu koridorun sonunda evin dış kapısı vardı. Feride dikkatle dış kapıya doğru bakıyordu .Kapı ile arasında yaklaşık sekiz ila on adım vardı. Dış kapının sağında ve solunda kapıları kapalı odalar vardı. Feride dış kapıya doğru parmakları ile yavaş yavaş yürüyordu .Bir kaç adımdan sonra kapıya iki adım kalmıştı .İçeride kilitli kapının anahtarı üzerinde idi. Son adımlarını atarken de aklından kapıyı açtığında ne yapacağını düşünüyordu.'' Kaçamaz isem bile, hiç değilse bir süre etrafı gözetleyip nasıl bir yerde olduğumu görürüm ''diye geçirdi aklından .Kapıya onu yaklaştıracak olan son adımı atarken birden sağındaki kapı açıldı. Elinde çay fincanı ile duran Mustafa ile göz göze geldiler .Bulunduğu yerde donup kalan Feride, bir an ne diyeceğini düşündü. Feride'nin gözlerindeki telaşı görmezden gelen Mustafa ,hiç bir şey olmamış gibi davranıp gülen bir yüzü ile...