''Bak Feride bu böyle olmuyor , hep kavga hep kavga, buna bir çare bulmalıyız ,bugün ofiste aklıma bir fikir geldi, eğer birkaç hafta ayrı kalırsak belki bir nebze olsun düşüncelerimiz değişir, ne bileyim , yani belki birbirimize olan sevgimiz normale döner''.
Başı önde Enderi dinleyen Feride ağır ,ağır koltuğa yaslandı. Nefret ve acıma duygusunun yüze vurduğu ifade ile
''Eğer senin dediğin gibi yaparsak, hayatımız normale dönecek öylemi'' ?..
''Kesin konuşmuyorum ,bunu deneyeceğiz belki bir faydası olur''
''Peki olacağına inancın var mı ''?
''Şey..eee.. yani neden olmasın.''.
Oturduğu koltuktan ayağa kalkan Feride ,Endere doğru gözlerini kırpmadan yürüdü. Her ikisi de bir birilerine bakıyorlardı. Aralarında bir adımlık mesafe kalmıştı...Söze başlayan Feride ..
''Bazen evden ayrılıp bir kaç gün gelmediğin oluyor, geldiğinde de agresif tavırların olduğunu çok iyi biliyorsun değil mi''. ?
''Ama.''
''Lütfen müsaade et, sözümü bitireyim , zaman içinde bana karşı sevgi de yok oldu , saygın da , aramıza belki de bir kadın girdi, ama inan bunu dert etmiyorum , hayat senin , istediğini yap birbirimizden 6 ay da ayrı kalsak, sen değişemediğin sürece hiç bir şey değişmez ,bunu da böyle bil , istediğin yere de gidebilirsin'' .
''Bunu ikimiz için yapıyorum, bu bir fedakarlık , uğraş , emek , nasıl böyle basite alabilirsin'' .
''Senin amacının düzelmeyen ilişkimizi kurtarmak olduğunu düşünmüyorum . Böyle bir amacın olsa işin basit yöntemini seçer insan olursun, ve bana da insan gözü ile bakarsın. Bir kaç hafta benden uzaklaşarak çözüm aramazsın. Senin amacın bir yerlerde uzun süre kalmak, ilişkimizi düzeltmek değil. Eğer elinde çiçekle gelmeseydin, bahsettiğin fedakarlık daha inandırıcı olurdu''.
Feride'nin bu sözünden sonra söyleyecek kelime bulamayan Ender ,elindeki çiçekleri yere vurarak evin dış kapısına doğru hızlı adımlar ile geldi. Tam kapıyı açıp dışarı çıkacak iken çatık kaşları ile Feride'ye dönerek..
''Bak Feride ,bana her yolu denettin ,ama görüyorsun ki taş koyan hep sen oldun. Belki yumuşama gösterseydin, bir kaç hafta ayrı kalmayacaktık. Âmâ bunun böyle olmasını sen istedin .Ben gidiyorum, inşallah bir kaç hafta ayrı kalmamız, her ikimize de iyi gelecek''.
Kapıyı sert bir şekilde üzerine vuran Ender ,Avrupa'ya gitmenin rahatlığı ve Feride'nin sözlerine olan kızgınlığı ile merdivenleri iniyordu. Tam apartmanın son merdivenini inecek iken Mustafa'ya rastladı .Elinde çöp poşetleri olan Mustafa ..
''Hayırdır Ender abi, kötü bir şey yoktur inşallah, koşarak gidiyorsun da''.
Mustafa'nın yanından hızla geçen Ender ,onu görmezden gelip basamakları tek , tek iniyordu. Son basamağa geldiğinde birden durdu. Yüzünü merdivenin başında duran Mustafa'ya çevirdi. Öfkeli olan yüz hatlarını gevşeterek..
''Kusura bakma Mustafa, aklım başka yerde idi'' .
Gömleğinin düğmeleri boğazına kadar ilikli olan Mustafa
''Önemli değil Ender abi, dönüp selam vermen bile, benim için büyük bir incelik.''
''Çok sağ ol Mustafa ,bak , sana ne diyeceğim . Ben bir süreliğine buralarda olmayacağım ,işim gereği il dışında olabilirim, hatta yurt dışında da . Bizim eve göz kulak olursan sevinirim ,İstenen ne varsa sen tedarik ediver'' .
Ceketinin cebinden bir miktar para çıkaran Ender .
''Al Mustafa bu parayı sana veriyorum'' .
Şaşkınlık içinde elindeki paraya bakan Mustafa ,ne diyeceğini bilemez halde .
''Şey ... Çok teşekkür ederim Ender abi, ama bu para çok'' .
''Olsun Mustafa ,hiç önemli değil , sen sağa sola göz kulak ol yeter . Sana güveniyorum , sen akıllı bir delikanlısın şimdi gitmem lazım hadi görüşürüz'' ...
Apartmandan çıkan Ender'e elindeki bir avuç parayla bakan Mustafa, şaşkınlığını hala üzerinden atamamıştı . Ama daha sonra her karşılaştığında ona övgü dolu sözler ettiği Feride'ye göz kulak olacağı düşüncesi aklına gelince bir den Mustafa'nın yüzünde gülücükler oluştu ,hatta hayaller bile kurmaya başladı . Onunla belki de her gün konuşacaktı . Çünkü bunun için bir sebep vardı . Bu düşünce içinde büyük bir sevinç yarattı . Belki de apartmanın önündeki kamelyada bir eksiğinin olup olmadığını sorabilecek ti . İçinden çığlık atmak geldi , ani bir hareket ile ağzını kapadı . Kendi kendine sakin olması gerektiğini söyledi . Önce Ender'in verdiği parayı cebine koydu ,daha sonra yüz hatlarının normale dönmesi için bir süre uğraştı , ve hiç bir şey olmamış gibi davranıp işine kaldığı yerden devam etti .
xxxxxx
Fırıncı Yusuf amcadan aldığı poğaça ve ekmeklerin olduğu poşet ile evine gelen Ferit kapıyı açıp içeri girdi .Işığı yakmak için eli duvardaki lamba anahtarına uzandı ama ışıklar yanmıyordu . Oturma odasında bir ışık parladığını gördü . Kapıyı açıp içeri girdiğinde sehpa üzerinde yanan bir mum olduğunu gördü . Mete ise koltuğa uzanmış uyuyordu . Onu korkutmamak için evin dış kapısını sessizce açıp tekrar kapadı . Yat tığı koltuktan ayağa kalkan Mete Ferit ile karşılaştı .
''Sen mi geldin Ferit ,bende koltuğa uzanmış seni bekliyordum , içim geçmiş uyuya kalmışım'' .
''Yaktığın mumla da romantik bir gece geçiriyordum herhalde ''
''Ya ... Ne demezsin . Elektriğin kesildiğini görünce içime birden romantizm doğdu'' .
''Fatura iki gün gecikti diye hemen kesiyorlar ,yarın hemen bir çaresini bulup faturayı yatıralım'' .
Kalktığı koltuğa tekrar uzanan Mete .
''Bırak şimdi faturayı da sen bugün kırdığın potun hesabını Aymiraya nasıl vereceksin onu düşün''
Yüzünün kızarıklığı ,odada ki mumun yarattığı loşlukta, belli olmayan Ferit .
''Yapma Mete , hangi pot tan bahsediyorsun'' ?
''Ne yalan söyleyeyim ,senden beklenmeyecek bir hamleydi ,eğer elektriğimiz kesik olmasaydı bu soru sonrası yüzünü görmek isterdim'' .
''Kızdırma beni Mete ,ne sorusu , ne potundan bahsediyorsun'' .
Yattığı koltuktan ayağa kalkan Mete ,Ferit'e biraz daha yaklaşarak ,dizleriyle bağdaş kurdu .
''İtiraf et Ferit , üst masada oturan kadına dalıp gittin öylece . Bunu fark etmediğimizi mi sanıyorsun , kaldı ki masada Aymira gibi gözünden hiç bir şey kaçmayan bir hukuk öğrencisi varken . Ama sana da hak vermiyor değilim kadın gerçekten çok güzeldi . Aymira'yı getirirken gözüm aldı . Muhtemelen yaş olarak bizden büyük ama güzel kadındı . Senin gibi kızlarla pek işi olmayan birinin bile dikkatini çektiğine göre'' .
''Tamam tamam kabul ediyorum , kadına baktım ama bu aklımı başımdan aldığı anlamına gelmiyor'' .
''Sorun yok dostum . Aklını başından da alabilir ama bunu sana aşık olan bir kızın yanında yapman hiç doğru değil . Kaldı ki Aymira'nın güzelliğinin o kadından hiçte aşağıya kalır bir yanı yok ''...
