.....Hastaneden çıkan Mete Ferit'in yanına gelerek...
''Neden yukarı gelmedin? Bir süre daha seni bekledim.''
Mustafayı gösteren Ferit...
''Tanıştırayım Mete, eski bir arkadaşım Mustafa, onunla sohbete dalınca, vaktin nasıl geçtiğini anlamadım.''
Mustafa ile el sıkışan Mete, onunla tanıştıktan sonra..
''Ben araca geçiyorum, telefonumu araçta unutmuşum. Tekrar tanıştığımıza memnun oldum.''
Mustafa ile baş başa kalan Ferit...
''Benimde gitmem lazım artık Mustafa, bu benim kartım üzerinde numaram ve şirket adresim var, bir gün beklerim. Bu arada senden bir istirhamım olacak. Ne olur uzaktan da olsa Ferideyi kolla. O yeryüzünde ,hiçbir değer ile ölçülmeyecek kadar değerli bir insan. Kendine de zarar verebilir. Madem ki onu görüp, yakınında olamayacağım, en azından sen onu kollayabilirsin.''
Mustafa ile vedalaşan Ferit, ondan üç beş adım uzaklaştıktan sonra Mustafa tekrar yanına gelerek...
''Al Ferit, bu Feride'nin oturduğu adres, ne olur sakın bir çılgınlık yapma ,onu sadece uzaktan gör. Aradan 10 yıl geçmesine rağmen, hala onu unutmamışsan eğer, onu görmeyi fazlasıyla hak ediyorsun.''
Mustafa'ya teşekkür eden Ferit ,onu bekleyen araca binerek mutlu bir şekilde oradan ayrıldı. Dönüş yolunda Ferit'in düşünceli ve sessiz hali Mete'nin gözünden kaçmadı. Ferit'in konuştuğu kişinin geçmişte ki sıradan bir arkadaş olmadığı belliydi.
''Evet müdürüm, az önce konuştuğunuz o gizemli kişiden bahsetmeyecek misiniz?''
''Ne gizeminden bahsediyorsun sen Mete ,uzun yıllardır görmediğim bir arkadaşımdı sadece o kadar...''
''Üniversite yıllarından mı?''
''Evet.''
''Ben hiç görmedim bu kişiyi!.''
''Benim her gördüğüm kişiyi, sende görmek zorunda mısın?.''
''Tabi ki de hayır da... Hani beraber olduğumuz için o yıllarda ,belki görmüşümdür anlamında.''
''Hayır ,seninle olduğumuz ortamlar da pek bulunmadı. Arkadaşımın arkadaşı desem yerinde olur. Bende kendisini fazla tanımıyorum. Tesadüfen karşılaştık işte hepsi bu kadar.''
-''Peki müdürüm ,,madem ki dediğinize inanmamı bekliyorsunuz bende sizi kırmayıp inanacağım.''
''Mete!...''
''Tamam müdürüm şaka yapmıştım. Arkadaşınızın arkadaşı hepsi bu kadar.''
Araç ilerlerken, Ferit bir yandan da ,Feride'nin oturduğu adresi gösteren kağıda bakıyordu. Adres Anadolu yakasını gösteriyor ,ama Ferit'in olduğu araç Avrupa yakasına gidiyordu. Ya şimdi Mete'ye olup biteni anlatıp , aracı adresin olduğu yöne çevirtecekti ya da daha sonra kendi aracıyla buraya gelecekti. Hemen karar vermeliydi ,hem korkacakta bir şeyi yoktu. Mete bu güne kadar. Ferit'in hiçbir sırrını kimseye söylememişti. Bu konuda ona güvenebilirdi.