......Bir süre Feride'nin gözlerinde kaybolan Ferit, ani bir hareket ile boynuna sarılarak ..
''Seni çok seviyorum Feride ,seni çok seviyorum..''
Gözlerinde küçük yaşlar biriken Feride ,bir yandan da aşk dolu gözler ile Ferit'e bakarak..
''Bende seni seviyorum Ferit, hem de çok seviyorum, iyi ki karşıma çıktın iyi ki varsın.''.
Feride ilk kez ruhunun sesi ile ve ona hükmeden kişiye kendi istediği ile bedeninin mutluluğunu yaşatıyordu. Bu içinde yaşayan gerçek ,Feride'nin hakkıydı, kendi isteğinin dışında bedenine sahip olan kişi ,hiçbir zaman ruhuna sahip olamamıştı ruh Feride'nin içinde, yıllarca bir sığıntı gibi işlemediği bir suçtan ötürü demir parmaklıklar ardına atılan bir mahkum gibi özgürlüğünü bekledi. Hakkı olan zevki ,artık ruhun istediği ile cömertçe onu çıkarınca hediye ediyordu, bu mutluluk gözlerin bir birine gönderdiği mesaj ile adeta taçlanıyordu. Bir tarafın gözlerinde kin diğer tarafın gözlerinde artık hüzün yoktu. Göz bebeklerin deki ruhunda yaşanan özgürlükte sevişmeseydi bu. Kendi arzularına hükmeden bir bedenin rızasıyla sahiplenişin den kendi rızasıyla tanıştığı gündü bu gün.
Feride hayatında ilk kez aşık olmuştu, ilk defa kendi isteği ile aşık olduğu insanla birlikte oluyordu. Ruhunun ona yaşattığı mutluluk gülen gözlerinde aşkla buluşuyordu. Bu duygunun ruhuna kattığı huzur onun Ferit ile daha yakın olmasına sebep veriyordu. Feride'nin özlemini çektiği aşk ,Ferit in masum ve saf duygularında adeta hürriyeti yaşıyordu.
Saat gece yarısını çoktan geçmiş, kar ise lapa lapa yağmaya hiç ara vermemişti. Odanın bir köşesinde duran abajur gelen misafir için kullanılan bu odaya ,loş bir ışık saçıyordu. Cam kenarına yakın duran bu karyola ,bir birini seven iki insanın masum aşkına şahit oluyordu.
Beyaz yastıktan başını kaldıran Ferit, yataktan dışarıyı görecek kadar perdeyi araladı. Feride'nin başını göğsüne kadar getirip siyah geceyi beyaza bürüyen karı izliyorlardı. Ferit in parmak uçlarına bir öpücük konduran Feride
''Seni seviyorum Ferit ,tüm ruhum ile sana aşığım. Beni aşk ile tanıştırdığın için sana teşekkür ediyorum. Ruhumun ilk kez bu kadar mutlu olduğuna şahit oluyorum. Yüzümdeki mutluluğun her santimi senin eserindir, yanında o kadar huzur dolu hissediyorum kendimi ki ,sanki bir rüyadayım ''
Ferit başı göğsünde olan Feride'nin ,boynuna ruhunu okşayan birkaç öpücük kondurdu, yavaşça kulağına eğilerek
''Yüzündeki mutluluk ,içindeki Feride'nin özgürlüğüdür. Başımı saatlerce yastıktan kaldırmadan senin masum yüzünü izleyebilirim, bunun ruhuma kattığı huzur kelimeler ile ifade edilmez. Bir bayana aşık olmayı ,onun tenine bu kadar yaklaşmayı, senin ile yaşadım. Bence sen aşkın ta kendisisin ''
Bu sözlerin ardından Ferit -Feride'nin dudaklarında bedeninin körüklediği aşkı yaşıyordu. Siyah geceyi örten beyaz kar ,perde arasından bedenlerin mutluluğuna şahit oluyordu.
Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Ferit'in kolları arasında aynı yastığa baş koyarak uyuyan Feride ,son günlerde yaşadığı sıkıntılı durumu ,bir nebze olsun bu huzurlu kolları da unutmanın uykusuna dalmıştı. Ferit ise aynı yastığa baş koymuş, Feride ile göz göze gelerek onun masum uykusunda izliyordu. Uyuyan bir güzelden farkı yoktu. Bir kadını uyurken izlemek erkeğe ancak bu kadar huzur ve aşk katabilirdi. Ferit bunun hazzı ile kolları arasında uyuyan aşkının dudaklarına ve burun ucuna ona hissettirmeden öpücükler konduruyordu. Bir süre sonra gözlerini aralayan Feride
''Sen uyumuyor musun..''?
Yüzünde tatlı bir tebessüm oluşan Ferit..
''Aslında uyuyacaktım ama ,sen gözlerini kapayınca bir süre seni izlemek istedim, tarifi imkansız bir huzur doluyor içime seni izlerken . Bir dahada uyuyamadım. Saçın ile oynadım ve dudaklarından küçük öpücükler aldım.''
Feride gülerek sağ elinin avuç içi ile Ferit in başını okşadı.
''Sen gerçekten mükemmel bir insansın bir o kadar da temiz ve saf bir yüreğin var , kullandığın her cümlede ,insanı kendine hayran bırakıyorsun.''
''O hayranlığı ben sana karşı yaşıyorum ve bundan sonrada, bir ömür boyu sürecek .Gidelim buralardan Feride ,benim doğup büyüdüğüm şehre gideriz, inan ki sende görünce çok seveceksin''.
''Sen olduktan sonra gittiğimiz yerin güzelliğinin pek bir önemi yok. Âmâ Ender....onu tanımıyorsun Ferit, bizi asla rahat bırakmaz..''
''Ondan bir an önce ayrılmalısın Feride..''
''Evet haklısın ,döndüğünde yapacak olduğum ilk iş ,resmi olarak ondan ayrılmaya çalışmak olacak. Bizim yakamızı ancak bu şekilde belki bırakır. Yoksa hayatı bizlere zehir eder..''
''Peki Feride ,ama geldiği ilk gün bunu yap, ve ondan ebediyen uzaklaş ,sana bir daha bakmasına dahi müsaade etme.''.
''Onu hiçbir zaman sevmedim, sevemedim, ama şu bir gerçek ki ,ondan ayrılmak hiç kolay olmayacak ,bunu istemeyecektir, bu yüzden Ferit senden zaman istiyorum ,sabır gösterip ondan ayrılmam lazım, lazım ki bundan sonra senin ile geçirecek olduğum o mutlu hayatıma hiç karışmasın .Ebediyen onu hayatımdan çıkarmam için biraz sabretmek gerekecek ,geldiği ilk gün resmi işlemleri başlatsam diyorum, âmâ bu onu kızdıracaktır ,bu yüzden nabzına göre gitmem lazım, buda zaman gerektirecektir.''
Sevgi dolu bakışlar ile Ferideyi öpen Ferit..
''Seni çok seviyorum ,daha fazla acı çekmeni ve istemediğin bir kişi ile kalmanı istemiyorum.''
''Merak etme Ferit, her şeyin sonuna geldik. Onu ebediyen hayatımdan çıkaracağım''.
''Gör bak, hak ettiğin mutluluğu istemediğin kadar yaşayacaksın. Sen aşkların en güzelisin ve yaşadığımız müddetçe bu böyle olacak.''
Sabahın ilk ışıklarıydı ,odaya yansıyan kıyafetlerini giyen Ferit ,evden ayrılma vaktinin geldiğini artık Feride'ye söylemeli idi..