BÖLÜM 21

403 32 0
                                    

Sohbeti o kadar koyuydu ki saatlerce hiç sıkılmadan sohbet etmiştik. O da bana kendi hayatını detaylıca anlatmış ve bu intikam konusunun ince detaylarını söylemişti.

Onun kim olduğunu öğrendikten sonra ilk başta verdiğim tepkiler yüzünden kendime öylesine kızmıştım ki...

Kahvelerin ardından birer viski ile konuşmalarımıza devam etmiş ve havanın ne zaman karardığını anlamamıştık.

"Ben başta neye uğradığımı şaşırmıştım daha sonra şokumu atlatıp elimdeki içeceği başından aşağıya dökmüştüm."

Son kelimesine öylesine kahkaha atmıştım ki o da benim kahkahama ortak olmuştu. Ona Uraz'dan bahsetmiştim ve o da bana benzer olay yaşadığını anlatmıştı.

"Ama yani o an ki durumumuzu bir görseydin ciddi ciddi korkardın. Şimdi böyle anlatıyorum gülüyoruz ama ben o saniyeler onu boğmak ile boğmamak arasında gidip geliyordum."

"Baya trajedik bir olaymış gerçekten. Ama iyi yapmışsın tebrik ederim. Keşke bende aynı şeyleri yapabilseydim."

"Yaparız canım onu mu problem ediyorsun."

"Hayır ama benimde suçluluk payım var."

"Hiçte bile." diyerek elimi tutmuş ve gülmüştü. "Eğer o kütük seni sevseydi kesinlikşe peşinden gelirdi. Burada sen sadeve bir hamle yaparak onun gerçek yüzünü görmüşsün."

"Kes sesini!"

Konuşmalarımızın arasına giren o gür ses ile bakışlarımızı balkon kapısına çevirmiştik.

"Bugün onu öldüreceğim ve kimse bana engel olmayacak!"

Alev benden önce davranarak ayağa kalkmış ve koşar adımlarla içeriye girmişti. Bende vakit kaybetmeden peşinden giderek neler olduğuna bakmak istemiştim.

Uğur bey bir hışımla odasına girmiş ve kapıyı sertçe kapatmıştı. Alev bunu umursamadan arkasından girdiğinde uzaktan neler olduğunu anlamaya çalışmıştım.

"Alev çık odamdan!"

"Hayıe çıkmıyorum Uğur ağabey. Neden bu kadar öfkelisin anlat yoksa bu evden ölümü çiğner öyle çıkarsın."

"Alev sana odamdan çık dedim!"

"Bende çıkmıyorum dedim!"

Öylesine şiddetli bir tartışma içerisindeydiler ki onları uzaktan izlerken bile tüylerim diken diken olmuştu.

"Senin o feriştahını siktiğimin ağabeyi Kağan'ın ve Melek'in mezarı yıktırmış! Oldu mu öğrendin mi!"

"Yeter artık Suzan! Şu feriştahını siktiğimin kadınlarına özenip ailemizi yıkmaya çalışma!"

Kafamın içinde babamın bağırışlarını duyduğumda yaslandığım duvardan doğrulup dudaklarımı araladım.

"Neden Fuat! Onlar kadın da ben değil miyim! Benim de giyinmeye, gezmeye, eğlenmeye hakkım yok mu!"

"Yok lan! Çünkü sen iki çocuğun annesisin! Madem gözün dışarıdaydı o zaman neden benimle evlendin!"

Elimi duvara dayayıp kafamın içindeki bağırışlardan kurtulmaya çalıştım. İlk defa böyle şeyler yaşıyordum ve bu benim için hiç iyi değildi.

"Keşke evlenmeseydim! Bu iki aptalın başında durmak zorunda kalmazdım!"

"Bak konuşmalarına dikkat et! O iki aptal dediğin çocuklar senin evlatların!"

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin