BÖLÜM 93

292 20 2
                                    

Elimi kalbime koyup göğsünü sıkarken sıktığım dişlerimin arasından acıyla soluk veriyordum. Canım öyle yanıyordu ki kafama sıkmak istiyordum.

"Uğur!"

Ağabeyimin sesini duyar duymaz kaşlarımı çaresizce indirip karşıma gelmesini bekledim.

"Uğur ne oldu oğlum? Nefes iyi mi?" diyerek kollarımı tuttu.

"Ağabey..." dedim dişlerimi sıkarak.

"Oğlum korkutmasana ne oldu!"

"Bayıldı, burnundan kan geliyordu."

Başımı omzuna koyup göğsümü sıkmaya devam ettim. Nefeaim gidiyordu nefesim...

Ağabeyim sırtımı sıvazlarken sıkıntıyla nefes verdi.

"Acil odasına mı aldılar?"

Başımı salladım, beni kendinden ayırdığında başımı eğdim. Kimseye bakacak yüzüm yoktu. Nefes'imin bu durumda olmasının tüm suçlusu bendim.

"Daha önce de olmuştu bir şeyi görünmüyor demişlerdi. Merak etme fazla stres yapmıştır."

Umuyordum ki öyle olsun, eğer büyük bir şey çıkarsa kendimi asla affetmezdim.

"Uğur ağabey!"

Alev'in koridorun ucundan sesini duyduğumda bakışlarımı ona çevirdim. Bana doğru koşuyordu, boynuma sarıldığında öylece kalakalmıştım.

Söylediğim onca kelime, yaptığım onca şeyden sonra yine de gelip boynuma sarılmıştı.

"Nefes iyi mi?" diyerek benden ayrıldığında gözlerinin içine baktım.

"Bilmiyorum, yarım saattir içerdeler."

Batu en arkada sessizliğini koruyordu. Gelip vurmasını ve ne yaptığımı sormasını bekliyordum. Ama aksine sessizce yumruklarını sıkarak bizi dinliyordu.

"Birden mi oldu?"

"Bayılmış, burnundan kan geliyormuş."

Ağabeyim benden önce cevap vermişti. Alev korku içerisinde bana bakarken Batu adımlarını bana doğru yöneltip tam karşımda durmuştu.

"Vurmayacaksan karşımda durma Batu."

"Vurmayacağım, sana senin gibi karşılık vermeyeceğim ama iki çift lafım var."

"Batu burada olmaz koçum."

"Sen karışma Kartal ağabey."

Bakışlarını gözlerimden ayırmadan konuşmaya devam etti.

"Benin kardeşimi dinlemedin, ona aldattı damgası vurdun ve başka kadına gittin. Eğer Nefes'te ciddi bir şey çıkarsa bil ki bütün sebebi sensin."

"Biliyorum Batu biliyorum! Nefes'i ben bu hale getirdim biliyorum! Eğer ona bir şey olursa kafama sıkacağımı da biliyorum!"

En sonunda patlak vermiştim, suçlu olduğumı herkesten iyi biliyordum. Ama yüreğimdeki yangın artık dışıma vurmuştu.

"Allah belamı verseydi de yapmasaydım!"

"Geçmişe dönemeyiz, şu an elimizden sadece beklemek geliyor."

Alev titreyen sesiyle konuşurken kendime hakim olamayıp duvara sert bir yumruk attım.

Acıyordu, içimi deşiyordu...

"Nefes Karaca'nın yakınları?"

"Benim!" diyerek doktorun karşısına geçtim.

Hepimiz doktorun başına toplanmıştık. Umutla güzel bir şey söylemesini beklerken yüz ifadesi umutlarımı söndürüyordu.

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin