Elimde bir kutu çanta ile söylenilen depoya gelmiştim. Yanımda sadece Bartu vardı. Saat daha beşti...
Deponun kapısını itekleyerek açıp içeriye girdiğimde bakış açıma direk Nefes gelmişti. Başı yere eğilmişti ve yerde kırmızı damlalar vardı.
Kan beynime sıçrarken Nefes'in önündeki adamlara baktım. Elleri belindeki silahtaydı ve yüzlerinde siyah hırsız maskeleri vardı.
Bartu yanımdan geçip o tarafa baktığında öfkeyle solumuştu. Elimdeki çantayı yere fırlatıp adamların üzerine koşmaya başladığımda ikisi de silahlarını çıkarmış ve bize doğrultmuşlardı.
Umursamadan öndeki adama doğru koşmuş ve elindeki silaha vurarak yere düşürmüştüm. Bartu diğeri ile uğraşırken karşımdaki adama kafa atarak yere düşürmüştüm.
"Seni kendi ellerimşe geberteceğim!" diyere üzerine çıkmış ve hiç durmadan yumruk atmaya devam etmiştim.
"Orası biraz zor!"
Bartu'nun aldığı adam sırtıma tekme atarak beni yere fırlattığında yerdeki adam ayağa kalkıp üzerime çıkmıştı.
"Anlaşmayı mı bozuyorsun Uğur Karaca!"
Yüzüme art arda yediğim yumruklarla birlikte başım bir sağa bir sola gidiyordu.
"Yakalayın!"
Üzerimdeki adam birilerine bağırırken fırsat bilerek onu üzerimden itmiş ve yerdeki silahı alarak yüzüne defalarca vurmaya başlamıştım.
"Sana ona dokunma demiştim!"
İki kişi kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdığında gebermek bilmeyen yerdeki piç zar zor ayağa kalkarak gülmeye başlamıştı. Yüzündeki hırsız maskesini çıkartıp bir kenara attığında karşımdaki adamın esmer biri olduğunu görmüştüm.
"Hazırlıksız geldiğimi mi düşündün!"
Bartu da benim gibi iki kişi tarafından tutulmuş dövülüyordu.
"Teke tek zor mu geldi!" dedim alayla.
Sözlerimin ardından karnıma yediğim yumrukla nefesim kesilmişti.
"Senin gibi bir adamın!" diyerek yüzüme yumruk attı.
"Tek başına gelmesi ne kadar da acınası."
Yeniden, yeniden ve yeniden vurmaya devam ediyordu.
NEFES DAĞCI
Kulağıma dolan bağrışma sesleriyle başımı zar zor kaldırmış ve karşıma bakmıştım.
Bartu ve Uğur'un karşımda dayak yediklerini gördüğümde gözlerim büyümüştü.
"Bırakın onları!" diye gücümün yettiği kadar bağırmıştım.
Hepsi bakışlarını bana çevirdiğinde Bartu ile Uğur bunu fırsata çevirmiş ve ellerinden kurtulmuştu.
Uğur karşısındakş adamın karnına tekme attığında adam bana doğru sendelenmiş ve ayaklarımın dibine düşmüştü.
Yeniden ayağa kalkmak istediğinde bağlı olan ayaklarımda başına vurmaya çalışmıştım.
"Seni sürtük!" demiş ve ardından zorla ayağa kalkmıştı.
Ayağa kalkarken cebinden düşürdüğü bıçağa bakmıştım. O fark etmemiş olacak ki bana sert bir tokat atıp yeniden arkasına dönmüştü.
Başım yeniden sağa savrulurken önümde bir gürültü hissetmiştim. Hızla oraya dönüp baktığımda ise Uğur'un o adamın üzerinde olduğunu görmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
Chick-LitHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...