BÖLÜM 70

304 26 1
                                    

Bunu anlatmaya cesaretim var mıydı bilmiyordum. Sanki anlatırsam kendimi tutamayacak gibi hissediyordum.

"Nefes..." dedi elimden tuttu.

"Anlatmak istemiyorsan anlatmayabilirsin."

Bakışlarımı avukat hanıma çevirdim. Anlatmamı ister gibi gözlerime bakıyordu. Derin bir nefes alıp yutkundum.

"Hayır, eğer o katil ağır bir ceza alacaksa anlatacağım Alev."

Başını sallayarak elimi bıraktığında bakışlarımı yere çevirdim.

"İzmir'de kendime yeni bir hayat kurmuştum. Yeni bir iş, yeni bir hayat, yeni insanlar..."

Gülümsedim.

"Sonra Uğur geldi, tesadüfen çalıştığım şirkete ortak olmuş. Orada karşılaştık ve bana bir kutu verdi. Bu kutuyu Öykü sana vermemi istedi dedi. Başta kabul etmedim hatta çok büyük bir tepki verdim."

"Neden? Yani neden kutuyu almak istemediniz?"

Bakışlarımı avukat hanıma çevirdim.

"Çünkü o kutuyu ben seneler önce babamın mezarına gömmüştüm. Kimsenin bulması imkansızdı ve kız kardeşimle de aram iyi değildi."

"Anladım, daha sonra ne oldu?"

"Zor da olsa kutuyu aldım. İçini açıp resimlere bakınırken aile fotoğrafımızın arkasında bir yazı gördüm."

"Ne yazıyordu?"

"Nefes hanım siz misiniz? Yazıyordu. Bir önceki gün iş arkadaşlarımla kampa gitmiştim ve bir adam da aynısını söylemişti. O an tehlikede olduğunu hissettim ve apar topar buraya geldim. Yaşadığı eve gittim, ama orada yoktu. Ona dair bir iz de yoktu. Kaçırılmıştı, polisler arama yaparken bende evde bir haber bekliyordum."

Burukça gülümsedim ve başımı eğdim.

"Ta ki bir telefon gelene kadar..."

"Telefonda ne denilmişti?"

"Nefes hanım siz misiniz? Dediler. Bende evet dedim, kız kardeşinizin cesedi evin arkasında denildi. Neye uğradığımı şaşırdım ve hızla oraya gittim."

Ortam sessizleşmişti, gözlerim dolmuş ve taşmak üzereydi.

"Dedikleri gibi kardeşimin cesedi ile karşılaştım. Dakikalar sonra ise kaçırıldım."

Göz yaşlarım yanaklarımdan süzülüp gitmişti. Kendimi tutmakta öylesine zorlanıyordum ki...

"Kaçırıldığınızda size ne denildi?"

"Öykü'nün uyuşturucu kullandığını ve parasını ödemediği için onu öldürdüklerini söylediler."

"Evet otopsi sonucunda bedeninde uyuşturucu tespit edildi. Siz de verdikleri ifadeyi doğruladınız."

Göz yaşlarımı silerek kadına baktım. Gayet ciddi bir ifade ile dosyasına bir şeyler yazıyordu. Koltuğun koluna indirdiği telefonunu alıp bir şeyler yapmış ve yeniden bana bakmıştı.

"Sesinizi kayıt altına aldım. Ayriyetten de not düştüm. Anlattığınız için teşekkür ederim."

Cevap veremeden ayağa kalkmış ve titrek bir nefes alarak zorla gülümsemiştim.

"Ben biraz hava alacağım, Alev sizi geçirir."

"Nefes iyi misin?"

Alev'e elimle durmasını işaret ederek koşar adımlarla kendimi arka bahörye atmıştım. Bahçeye çıkar çıkmaz elimke duvardan destek alarak yüreğimi sıkmıştım. Acıyordu, sızlıyordu...

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin