Hemem kaşlarım çatılmıştı, ben bu şehirden gitmek için gün sayarken o bana bir seneden bahsediyordu.
"Böyle bir şeyi imzalamayacağım."
Kağıttaki bakışlarını üzerime çevirip boş bir bakış atmıştı.
"Yaptıklarımın bir karşılığı olmalı vr bu da bir senelik anlaşma olacak Nefes."
"Başka bir şey isteyin, intikamınızı alana kadar temizliğinizi yapayım ya da ne bileyim başka bir şey olsun. Fakat bu şehiri terk etmek için saydığım günleri bir seneye çıkarmayın."
"Senden bunu istiyorum ve istediğimi almazsam gerçek yüzümü görmek zorunda kalırsın. Seçim senin..."
Başımı iki yana sallayarak önüme uzatılan kağıdı kendisine doğru uzatıp gözlerine baktım.
"Üzgünüm ama hayır."
Cevap bile vermesini beklemeden arkamı dönüp gitmeye başladım. Kapıyı açıp çıkmak için adım attığım anda söyledikleri ile olduğum yerde kaldım.
"Tarık adamlarımın elinde ve artık tehlikede değilsin."
Usulca ona doğru dönüp şaşkın bir bakış atmıştım. Oturduğu yerden kalkıp anlaşma kağıdını parmaklarının arasına aldı.
"Burada kalmanı istedim ve bu yüzden seninle anlaşma yaptım. Madem kabul etmiyorsun o zaman gidebilirsin."
"Ne?" dedim bana doğru gelen adımlarını izlerken.
"Duydun beni şimdi şu an defolup gidebilirsin."
"Beni kovuyor musun?"
Ellerini iki yana açarak alayla gözlerime baktı.
"Gayet açık değil mi?"
Öfkemi kontrolüm altına almaya çalışarak tek bir kelime bile etmeden odadan çıktım. Ne zamandan beri beni bu şekilde kandırıyordu bilmiyordum.
Hızlı adımlarla asansöre doğru ilerleyip düğmeye bastım. Resmen benimle oyun oynamıştı. Ben onun yüzünden neler yaşamıştım ve sanki bunları bilmiyormuş gibi bir de üstüne oyunu devam ettirmişti.
Gelmek bilmeyen asansörü beklerken durup duramamış ve arkamı dönerek odanın kapısında beni izleyen kendisine bakmıştım.
"Senin yüzünden benim hayatım darma duman oldu! Hakkımı hiç bir şekilde helal etmiyorum! Keşke sizi hiç tanımasaydım!"
Asansörü beklemeyi bırakıp merdivenlere doğru ilerledim. Elimden gelse boğazına yapışmak istiyordum. Elbisemin eteğini toplayarak hızlı adımlarla merdivenleri inmeye başladım.
Kartal beyin kardeşi olamazdı bu adam, çünkü o en azından vicdanlı bir adamdı. Fakat bu bildiğin içini nefret kaplamış bir pislikti!
Bitmek bilmeyen merdivenler daha da sinirlendirirken nefesimi toparlamak için duvardan tutundum.
Neyin içerisine düşmüştüm bilmiyordum. Ne yaşamıştım anlayamamıştım ve ne hissediyordum artık onu da kestiremiyordum.
Merdivenlere oturup elimi alnıma koyarak öfke ile akan göz yaşlarımın elbisenin eteğine damlamasınu izledim. Keşke bu işe hiç bir zaman girmeseydim ve keşke sadece işsiz kaldığım için ağlasaydım.
Şimdi ne yapacaktım? Yarın bilet alabilirdim ve cüzdanım da dahil büyün eşyalarım onun evindeydi. Göğsümdeki o ince sızının verdiği işkence artık nefes almama engel oluyordu.
Bütün bu yaşadıklarımı tek seferde silio yeni bir hayata başlamayı o kafar çok istiyordum ki, ama artık bu imkansızdı çünkü bunca şeyden sonra kafamı asla toparlayamazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
Literatura FemininaHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...