Uğur'un bu sürpriz evlilik teklifi beni çok mutlu etmişti. Sonunda hayatımı onunla birleştireceğim için kendimi huzurlu hissediyordum. Teklifin üzerine yapılan kutlamada herkes eğlenirken ben kolumu masaya dayamış elim ile başımı ayakta tutmaya çalışıyordum. O kadar uyumama rağmen bu kadar uykusuz hissetmem çok tuhaftı.
"Hayırlı olsun Uğur bey, hayırlı olsun Nefes hanım."
Eskiden olan çalışma arkadaşlarım yavaş yavaş gitmeden önce bizleri tebrik ediyorlardı. Uğur teşekkür ederek onları gönderirken daldığım yerde gözlerimle kapanmaması için savaşıyordum.
"Nefes arkadaşın seni görmek istiyor."
"Ne? Arkadaşım mı?" dedim başımı kaldırıp uykulu gözlerle karşımda duran kişiye bakarak.
Lisede beri benimle uğraşan ve asla nefes aldırmayan kız şimdi arkadaşıyım mi demişti? Bende bir umut Alev gelmiştir diye kafamı kaldırıp bakmıştım.
"Hayırlı olsun Nefes, çok mutlu olun." diyerek elini uzattığında gülümseyerek tuttum.
"Teşekkür ederim."
Kız Uğur'u da tebrik ettikten sonra gitmişti. Yüzünde sorgulayıcı bir bakışla bana dönen Uğur'a gülümseyerek baktım.
"Nefes sen iyi misin?"
"İyiyim neden ki?" dedim kollarımı birbirine bağlayarak.
"Uykusuz görünüyorsun, oysaki dün aralıksız uyumuştun." demiş ve üzerindeki ceketi omuzlarıma indirmişti.
"Yok uykusuz değilim ben."
"Sence bu yalana inanır mıyım? Ayrıca sen bir tabaktan fazla asla yemek yiyemezsin, hayırdır tüm gün aç mı kaldın?"
Hemen kaşlarım çatılmıştı, insanlar değişebilirdi yediğim yemekte gözü mü vardı da böyle konuşuyordu.
"Olamaz mı Uğur? Kendimi aç hissetmiş ve yemiş olamaz mıyım?"
"Hayır güzelim ben o anlamda demedim." diyerek beni kendine çekmiş ve başımı göğsüne koymuştu.
"Alkol de içmedin, bugün en mutlu günümüz ve masadaki alkollerin hepsi senin sevdiğin tarzdan, özenle seçmiş ve ayarlamıştım. Yoksa yanlış mı ayarlamışım onu anlamaya çalışıyorum."
Başımı kaldırıp gözlerine baktım, merak içerisinde bana bakıyordu. Masadaki bütün alkoller ayarladığı ve düşündüğü gibi benim sevdiklerimdendi.
"Aksine hepsi benim sevdiğim ve bayılarak içtim alkoller ama bugün canım istemedi. Zaten kokusu da bir tuhaf geldi."
"Ne demek tuhaf geldi?"
Masadaki bardağını alıp koklamış ve yeniden bana dönmüştü.
"Gayet normal kokuyor, Nefes sen iyi olduğuna emin misin güzelim?"
"İyiyim dedim ya merak etme."
"Tamam senin dediğin gibi olsun. Kendini yorgun hissediyorsan eve gidebiliriz."
"Hayır." dedim yeniden göğsüne başımı koyarak.
"Hazır herkes gitmişken seninle yalnız kalmak istiyorum."
"Evde de yalnızız."
"Uğur." dedim isyankar sesimle. "Burası ile ev bir mi?"
"Tamam, tamam sustum." dedi gülerek.
Bedenimi daha çok sarmaladığında gökyüzüne baktım ve gülümsedim. Bu gece ay yıldızlarını dökmemişti.
"Bu gece ay güneş için ağlamamış." dedim yumuşak bir tonda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
ChickLitHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...