BÖLÜM 92

270 17 0
                                    

Evden çıkmış ve yavaş yavaş yürümeye başlamıştım. Elim karnımda aklım dündeydi. Bir kadının kaderi bu kadar zor olmamalıydı. Hayatın verdiği sınavları geçtiğimi düşünmüştüm. Meğersem daha ortalarındaymışım da haberim yokmuş.

Göz yaşlarım kurumuştu artık, ağlayamıyordum. Çünkü dünden sonra olan o kadar olaya rağmen hala şoktaydım. Ona o kadar güvenmiştim ki hala kabus olduğunu düşünüyordum.

Arkamdan yavaş yavaş gelen tekerlek seslerini duyabiliyordum. Peşimdeydi, ama o kadar yorulmuştum ki neden geldin diye hesap bile sormuyordum.

Elimi karnımdan çekmeden duvara yaslanıp dinlenmek için gözlerimi kapattım.

"Nefes! Nefes iyi misin?"

Arabadan bir hızla inip yanıma gelmiş ama dokunamamıştı. Elleri bana dokunmak in uzanıyor ama çekiniyordu.

"Yine sancı mı tuttu? Hastaneye gidelim."

Gözlerimi usulca açıp acıyarak ona baktım. Hiç bir şey yemediğim için yorgun düşmüştüm. Bu yüzden de çabuk yoruluyordum.

"Defol git Uğur." dedim sakince.

"Gidemem, sancın-"

"Sancım falan yok."

Duvardan doğrulduğum anda gözlerim kararmıştı. Duvardan tutunarak gözlerimi bir kaç saniye kapattım.

"Hiç bir şey yemedin değil mi? Şimdi senin başında dönüyordur. Gel nereye gideceksen seni oraya bırakayım. Sonra karnını doyurursun."

"O arabanın içine başka kadının kokusu sinmiş. O arabaya ikinci kez cesetimle binerim."

"Tövbe de Nefes! Ne biçim konuşuyorsun sen!"

Korkusu sesine yansımıştı. Gözlerimi açıp kendimi toparlayarak yeniden doğruldum. Hiç bir şey söylemeden yanından geçip yürümeye devam ettim.

.....

Saatlerce yürüyüşümün sonunda bir otele gelmiştim. Resepsiyondan bir oda alıp asansöre binmiş ve odaya çıkmıştım.

Sabahtan beri başımda keskin bir ağrı vardı. Ağlamaktan olduğunu düşünerek ılık bir duş almış ve kendimi yatağa atmıştım.

"Abla?"

Kafamın içerisinde yankılanan o sesin sahibini çok iyi tanıyordum. Bu kardeşimdi...

"Öykü?" dedim etrafıma bakınarak.

Otel odasının içerisindeydim ve Öykü'nün sesini duyuyordum.

"Özür dilerim." dedi o özlediğim sesiyle.

"Öykü neredesin?" diyerek yataktan kalktım.

"Her şey için özür dilerim abla."

"Dileme, küçüktün ve ne yaptığını bilmiyordun."

Odanın içerisi yeniden sessizliğe bürünmüştü. Bir kaç kez adını sayıklamıştım ama cevap gelmemişti. En son pes ederek yeniden yatağa oturduğumda sesini duydum.

"Erkek ve kız."

"Ne?" dedim anlamayarak.

"Hastaneye git."

"Neden?"

"Erkek ve kız hastaneye git."

Nefes nefese gözlerimi açtım. Alnımdan akan terler şerit halinde ilerlerken kapım çalmıştı.

"B-Bir dakika geliyorum!"

Daha kendime gelemeden yataktan kalkıp kapıyı açtım. Önünde bir ton yemekle karşımda dikilen çalışana baktım.

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin