Tiz çığlığım hepsini sustururken aralarına girip Batu'ya bir bakış atmış ardından da Uğur'a dönmüştüm.
"Uğur yeter, dur artık."
Uğur nefes nefese öfkeyle soluyarak bana bakarken sözlerime devam ettim.
"Karşındaki insan kırk kat yabancı biri değil. Benim arkadaşım, Alev nasıl senin kız kardeşinse o da benim erkek kardeşim. Bu yaptığın fazla."
Uğur ağabeyini iterek üzerini düzeltirken cevap verdi.
"Yaptıkları-"
"Biz farklı bir şey mi yaptık? Konuşturma beni ayıp oluyor."
Uğur öfkeli bakışlarını Batu'ya çevirdi.
"Ulan oğlum, seni gebertmek vardı da işte..."
"Ne konuşursan ya da ne yaparsan yao Uğur."
Batu sözlerini devam ettirirken Alev'in elini tuttu.
"Ben Alev'i seviyorum, rızan olsun ya da olmasın biz evleneceğiz. Yürü Alev gidiyoruz."
Batu ağlayan Alev'i peşinden sürüklerken Uğur arkasından gitmek için bir adım atmış ama bakışlarımı fark edince durmuştu.
Yukarıdan Güneş'in ağlama sesi geldiğinde Doğa sessizce koşar adım merdivenlere yönelmişti.
Kartal ağabey nefes nefese takım elbisesinin ceketini düzelterek Uğur'a baktı.
"Sen deli misin oğlum? Düğün gününde çıkardığın rezilliğe bak."
"Ne rezilliğinden bahsediyorsun Kartal ağabey? Herifin bana söylediklerini duymadın mı! Gebertmeliydim, onu şimdi boğmalıydım!"
Olayın büyüyeceğini biliyordum ama Batu'ya yaptıkları zoruma gitmişti. Kimse yokken yanımda olan adama resmen dış mandal gibi davranmıştı.
"Tamam bir sakin ol sen."
Uğur yanağındaki kızarıklığa dokunup küfürler savururken Doğa bebeği kucağına alarak aşağıya inmişti.
"Kartal biz gidelim Güneş huysuzlandı."
Bebeğin ağlama sesleri kulağıma doluyordu. Beynimi tırmalıyordu...
"Tamam, Uğur sende sakinleş ve sakın bir delilik yapma. Daha sonra konuşuruz."
Uğur sinirle arkasını dönüp sakinleşmeye çalışırken Doğa söze atıldı.
"Kuzum sende fazla gerilme, üç canlısın dinlen tamam mı?"
Başımı sallamakla yetindim sadece, ikisi de evden gittiğinde sakince yutkunup gelinliğimi toplayarak merdivenlere doğru adımlamaya başladım.
"Nefes nereye?"
"Yatmaya." dedin soğuk bir tınıyla.
"Beni bu halde bırakıp yatmaya mı gideceksin?"
Hala öfkeyle bağırıyordu, yavaşça ona dönüp sinirle gözlerine baktım.
"Ne bekliyordun? Omzunu sıvazlayıp sana destek vermemi mi?"
Gözlerinin içi sinirden kıpkırmızı olmuştu.
"Ben artık senin kocanım Nefes, her ne olursa olsun birbirimize destek vereceğiz."
Ondan uzaklaştırdığım adımlarımı yeniden ona yöneltip bir kaç adım uzakta durarak doldurduğum gözlerle gözlerine baktım.
"Eğer kocam haksızsa asla destek vermem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
Chick-LitHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...