Yere çakılmayı beklerken biri beni çekip almıştı. Belime sarılıp kendine çeken kişinin üzerine düştüğümde nefes nefese gözlerimi açıp altımdaki kişiye baktım.
"Ne yapıyorsun sen!" diyerek beni kenara itmiş ve karnınu tutarak zorla ayağa kalkmıştı.
"Kendini mi öldürecektin! Bu mu yani!"
Düştüğüm yerden yavaşça kalkıp karşımda korku ile öfke arasında karışmış yüzüne baktım.
"Canına kıyıp kurtulacağını mı düşündün! Pes mi ettin her şey buraya kadar mıydı!"
"Ne bekliyordun! Daha fazla bu dünyada kalıp sürünmemi mi! Hem sen benim burada olduğumu nasıl bildin? En son uyuyordun."
Ellerini saçlarından geçirip bağırarak saçlarını çekmişti. Korku ile bir adım geri gidip ne yapmaya çalıştığına baktım.
"Bunu yapacağını tahmin etmiştim! Bu yüzden ağrı kesicileri almadım ve hiç uyumadım! Ama sen tahminimi gerçeğe çevirdin!"
Üzerime doğru adımladığında olduğum yerde durmuştum. Aramızda bir kaç adım varken durup karnını tutmaya devam etmişti.
"Neden Nefes! Ben seni hayatta tutmaya çalıştıkça, senin için elimden geleni yapmaya çalıştıkça sen neden ölüme bir adım daha yaklaşıyorsun!"
"Çünkü yaşamak istemiyorum Uğur! Kendimi tanıyamıyorum! Nasıl hissedeceğimi bilemiyorum! Nefes alamıyorum! Her şeyimi kaybediyorum! Ruhum bedenime sıkışıp kaldı ve ben onu bu cehennemden çıkarmak istiyorum!"
"O zaman boşuna mıydı! Senin için bu duruma gelmem boşuna mıydı!"
"Eğer gelmeseydin belki de orada ölecektim! Hatta keşke gelmeseydin!"
"Öyle mi!"
"Evet öyle!"
"Git o zaman..." demişti sakin bir ses tonuyla.
"At kendini tutmayacağım seni. Madem ölmeyi bu kadar arzuluyorsun yap. Engel olmayacağım."
"Kız kardeşim burada ve cansız bedeni bız gibi bir odada Uğur, ben burada sıcaktan kavrulurken o orada üşüyor ve elimden hiç bir şey gelmiyor-"
"Tamam!" dedi sesini yükselterek.
"Tamam Nefes bunun için kendini git ve at."
Sesini yükselttiğini fark ettiğinde yeniden alçaltmış ve konuşmuştu. Gözleri dolu dolu duruyordu ama karşımda ağlamak istemediği çok açıktı.
"Ama şunu unutma ki gidişin annem kadar ağır olacak benim için. Tıpkı annem gibi sahte bir seni seviyorum ile bana veda ettin ve haklısın. Sen kimseyi sevemezsin, hayatına aldığın bir piç yüzünden ikinci kez kimseyi sevmeye cesaret edemezsin."
Aramızdaki üç adımı ikiye azalttı.
"Ama ben..." diyerek yüreğini tuttu.
"Ben ilk defa aşık oldum ve buram çok acıyor. Üç sene önce başkası için çektiğin o acıyı şu an ben senin için çekiyorum."
Sessiz kalmıştım...
O da sözlerine yanıt vermediğim için arkasını dönüp gitmeye başlamıştı.
"Dur." dedim.
Durdu...
Arkasından koşar adımlarla giderek kolundan tutup kendime çevirdim.
Gözlerinde çaresizlik vardı....
"Hani demiştin ya, kalbindeki kırıkları dudaklarım paramparça olana kadar tek tek öpmek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
Literatura FemininaHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...