BÖLÜM 19

430 32 2
                                    

Başımın keskin ağrısıyla gözlerimi açmıştım. Yaralı kolumun üzerine de yatmış olmalıyım ki baş ağrımın yanında kolumun sancısı da vardı.

Sağlam kolumu kaldırıp başımı tutarken yataktan kalkıp ilaçlarımı aramıştım. En son gelen doktor ağrım için bir hap bırakmıştı. Masanın yanına gidip boş bardağa bakarak sinirle gözlerimi kapattım.

Koskoca evde bir sürahiyi benden esirgemişlerdi. Odadan çıkıp koridorda kendi kendime söylenerek merdivenleri inmiştim. Dün okuduğum mesajlardan sonrası silikti ve hiç bir şey hatırlayamıyordum.

Dün olanları ve nasıl bu hale geldiğimi hatırlamaya çalışırken kendini mutfakta bulmuştum.

"Çünkü..."

Sağımdan gelen sesle yere eğdiğim başımı usulca kaldırarak masaya doğru bakmıştım. Sarışın genç bir kız ve Uğur bey kahvaltı masasında oturmuş bana bakıyorlardı.

"Şey ben bölüyorum ama bir bardak su alıp hemen çıkacağım."

"Sorun değil hatta seni de bağlayan bie konu hakkında konuşuyorduk."

"Anlamadım?" dedim çünkü gerçekten anlamamıştım. Beni bağlayan ne konu olabilirdi...

"Merhaba ben Alev."

Masadaki kız sorumdan alakasız bir şekilde masadan kalkıp yanıma gelmiş ve elini uzatmıştı. Başımdaki elimle uzattığı elini tutarak zoraki bir şekilde gülümsedim.

"Bende Nefes memnun oldum."

"Bende memnun oldum da sen iyi misin?"

Yüz ifadesi bir anda endişeye dönmüştü. Yeşil gözleriyle yüzümü inceliyordu.

"İyiyim sadece biraz başım ağrıyor."

"Uykudan yeni uyanmışsın ve su aldığına göre ilaç içecektin."

"Aslında evet." dedim mahçupça bir yüz ifadesi ile.

"Öyle olmaz zehirlenebilirsin. Önce bie kahvaltını yap daha sonra ilacını içersin."

"Konuşmanız bittiyse herkes masaya otursun."

İkimizin de bakışları sert bir ses tonuyla konuşmaların arasına giren Uğur beye çevrilmişti. Kız sağlam kolumdan usulca tutup beni masaya doğru ilerletirken üzerimde hırka olmadığını hatırlayarak Uğur beye bakmıştım.

Ne söylemek istediğimi anlamış gibi "Sıkıntı yok  Alev yabancı biri değil." demişti. Çekilen sandalyeye çekingen bir şekilde oturarak hemen karşıma oturan kıza baktım.

Benden küçük görünüyordu ve Uğur beyin sevgilisi olması biraz garipti.

"Kolunu görüyorsun değil mi Alev?"

Sessizliği bozarak ilk konuşmayı başlatan Uğur beye döndüm. Alev'e bakarak kolumdan bahsediyordu.

"Onun bu hale gelmesinin sebebi Tarık ve eğer ıskalamasaydı belki de Nefes ölmüştü."

Bakışlarımı Alev'e çevirmiştim. Vahşet içeren yüz ifadesi ile koluma bakıp tekrae Uğur beye dönmüştü.

"O adam Nefes'i nereden tanıyor da bunu yapsın?"

"Nefes'i kız arkadaşım sanıp öldürmek istedi. Bu kadın benin asistanım ve küçük bir iş için evime gelmişti. Hiç bir şeyden habersiz yeniden evine dönmek isterken bahçemin kapısında pusuya durmuş."

"Çok özür dileyerek araya giriyorum ama Uğur bey bu konu ile o kızın ne alakası var?"

Durup duramamış ve sonunda konuşmanın arasında merak ettiğim soruyu sormuştum. Uğur bey cevap vermek yerine Alev'e dönmüştü.

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin