BÖLÜM 84

243 20 2
                                    

Doğa bebeğin altını değiştirmek için odadan çıktığında ikimiz de yatağa oturmuştuk. Ellerimizi birbirimize kenetlemiş özlemle gözlerimize bakıyorduk.

"Nerelerdeydin?" dedim ilk konuşmayı başlatarak.

"Uzaklarda." dedi gülümseyerek.

"Sevdiklerimi kaybetmekten çok korkarım. O son olaydan sonra özellikle de sana söylediklerimden sonra Uğur ağabeyimi kaybetmek istemedim ve kaçtım."

"Bana söylediklerim sadece bende kalacaktı. Uğur asla bilmeyecekti çünkü bana söylediklerini haketmiştim Alev."

"Hayır, sen söylediklerimin hiçbiribi haketmedin Nefes. Yaşadıkların çok ağırdı ve haklıydın. Ben sadece korktum, Uğur ağabeyimi kaybetmekten korktum. Söylediklerimin hepsi korkuylaydı, bunun için çok özür dilerim."

"Özür dileme, özür dilenecek hiç bir şey yapmadın sen."

"Yaptım, affet beni."

"Alev-"

"Nefes lütfen."

Onu zorlamayacaktım.

"Tamam ama bir şartla."

"Ne şartı?"

"Nereye gittin ne yaptın hepsini anlatmanı istiyorum."

Gülümseyerek ellerimize baktı.

"Çıkmazdaydım, sanki biri elimi kolumu bağlamış ve beni denize atmıl gibiydi. Nefes alamıyordum, boğuluyordum. O süreçte sizlere zarar vermekten korktum ve yalnız kalmak istedim. Birikimim vardı, biraz da Uğur ağabeyin bana verdiği para duruyordu. Manisa'da bir ev tuttum ve orada kaldım. İşe başladım, çok sürmeden de çıktım. Kafamı dağıtmak için gezdim dolaştım ve düşünecek çok vaktim oldu. Yalnız kaldığımı hissetmiştim, Uğur ağabey sana o kadar bağlıydı ki be unuttu sanmıştım. Ama düşünmeye başladığımda aslında beni hiç bir zaman bırakmadığını fark ettim. Sonra mesajlarını gördüm ve geldim."

"Sen hiç bir zaman yalnız değildin ve değilsin. Arkanda dağ gibi ailen var, başta da Uğur olmak üzere. Ben ailemden kalan tek kişiyi kaybettim ama sizleri kazandım. Senin saçının teline zarar gelse ortalığı yakıp kavuracak bir ağabeyin var Alev bunu sakın unutma. Sen hiç bir zaman yalnız değilsin."

"Biliyorum." diyerek gözlerime baktı.

Sanki başka bir şey varmış gibiydi, gözlerinin içi yorgundu.

"Alev başka bir şey mi var?" dedim sakince.

Başını hızla iki yana salladı ama inandırıcı gelmemişti.

"Hayır yok neden sordun ki?"

"Gözlerin yorgun bakıyor, sanki omuzlarında koca bir yük varda taşımaktan yorulmuş gibisin."

Bakışlarımı bedenine çevirdim, hafif kilo almıştı.

"Yok hayır sen öyle sanmışsın."

"Tamam dediğim gibi olsun."

Kaşlarımla bedenini gösterdim.

"Kilo da almışsın."

Hızla ellerini ellerimden çektiğinde yanlış bir şey söylediğimi düşünerek ona baktım.

"Eğee yanlış anladıysan özür dilerim." dedim hemen.

"H-Hayır, yanlış bir şey söylemedin."

Sesi titriyordu.

"Alev sende bir şey var."

"Yok dedim ya Nefes neden zorluyorsun?"

FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin