Bir ay sonra...
Testi yaptırdıktan hemen sonra hastaneye gitmiştik ve iki haftalık ikizlere hamile olduğumu öğrenmiştik. Bunun üzerinden tam bir ay geçmişti ve Uğur hamile olduğumu öğredikten sonra beni asla yalnız bırakmamıştı.
O süreçte Alev'e defalarca mesaj atmış ve hamile olduğumu söylemiştim. İki gün öncesinden de bugün düğünümüz olduğunu haber vermiştim. Kesinlikle geri dönüş yapmıyordu.
Üzerimde gelinliğimle aynadan kendime bakarken Doğa bebeği yatağa yatırmış ve yanıma gelmişti.
"Benden daha mı güzel oldun ne?"
Gülümseyerek Doğa'ya döndüm.
"Senin gelinliğin çok daha güzeldi."
"Duvağımı takarken asla Uğur ile olacağını düşünmemiştim. Bana ilk defa orada hayatını anlattığında bu kız benim kaderime benzer bir kader yaşıyor demiştim."
"İnanır mısın o gün Uğur'un çok katı ve çok ukala biri olduğunu düşünmüştüm."
Gülmüş ve gelinliğimin altını düzeltmişti.
"Önceki hali daha şirindi, çok güler yüzlü ve çok pozitif bir hali vardı. Annesi yani kaynanam öldükten sonra bu hale geldi."
Yüzümdeki gülümsemeyi yavaşça silip başımı salladım.
"Bu arada birilerinin sana sürprizi var."
"Birileri?"
Üzerindeki gece mavisi kalem elbisesinin straplezini düzeltip telefonundan saate bakmıştı.
"Birazdan gelir herhalde."
Beklediğim biri yoktu, yani vardı ama Alev'in geleceğini sanmıyordum. Ona aylarca ulaşmak istemiş ama asla ulaşamamıştım.
Gelinliğimi seçerken Doğa ile sadelikten yana olmuştuk. Beyaz sade abartısı olmayan bir kabarıklıktaydı. Göğüs kısmım straplezden oluşuyor ama dantelleriyle omuzlarımı ve kollarımı da kapatıyordu.
Ensemden yaptırdığım topuz ve kalçama gelen duvağım ile harika görünüyordu. Hafif açık tonlarda yaptırdığım makyaj da ayrı bir güzellik katıyordu.
Aynadan daha fazla kendime bakmayı bırakıp Doğa'ya döndüm. Camdan dışarıya bakıyordu. Odamızın camı arka bahçeye bakıyordu. Arka bahçede olacak düğünümüzde davetlilerin sesi kulaklarımı dolduruyordu.
"Çok fazla kişi yok değil mi?" dedim titreyen sesimle.
O kadar heyecanlıydım ki sesime yansımıştı. Doğa bakışlarını bana çevirip sevinçle tebessüm ederek bana doğru adımladı.
"Yok hayır, belirli kişiler ve şirket çalışanları var. İstersen sende bir bak."
"Hayır, bakarsam daha fazla heyecanlanırım."
Tam karşımda durup ellerimi tutmuştu. Gözlerimde olan bakışları ellerimize çevrilmiş ve şaşkınlıkla kaşlarını kaldırmıştı.
"Avuçların terlemiş ve ellerin buz gibi."
"Çok heyecanlıyım ondandır."
"Nefes..." diyerek ellerimi çekiştirmiş ve bebeğin hemen yanına oturtarak yanıma oturmuştu.
"Sen gerçekten çok iyi bir kadınsın. Yüzün kadar kalbin de güzel ve temiz. Uğur o kadar şanslı ki senin gibi bir kadını bulmuş."
Gülümseyerek bakışlarımı yere çevirdim. Bir elimi bırakıp boştaki elini diğer elimin üzerine koymuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FARAZİ- Kırmızı Damlalar (Kırık Hayaller Serisi II)
Genç Kız EdebiyatıHayatı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Kırmızı damlalar." dedim. Çünkü hayatımda kırmızı damlalardan başka bir şey yoktu. Hayatımı iki kelime ile anlatmamı istedi. "Düş kırıklığı." dedim. Çünkü neyi düşlersem hep bir engel çıkıyordu hayatıma. Uğu...